Yukarı
4

Aydan Tuncayengin

İnen Yolculara Öncelik Veriniz!

09 Nisan, 2019

   “Kentlerin uygarlık düzeyi, kentlilerin toplu taşım araçlarının kapısındaki tavrından anlaşılır...” demekmiş.
   Yazacaklarımdan üstüne alınanlar olabilir.
   Bundan sonra daha dikkatli ve saygılı olmaya çalışacaklarını umuyorum.
    Avrupa da metro’ya, hızlı trene ve birçok toplu taşıma araçlarına bindim. Bazen kalabalık ve bunaltıcı olmasına rağmen kayda değer bir rahatsızlık olmadan yolculuğunuzu tamamlarsınız.

   Çünkü herkes birbirinin alanına saygı duyar. Dokunmaz, çarpmaz, üzerine abanmaz.
   Türkiye de böyle mi?
   Binişinizden, inişinize dek sorun yumağı içine dalarsınız. Sinir olur, öfkelenirsiniz…         Kavgaya kadar ulaşır rahatsızlıklar.
   Dün metro vagon binişinde kapının önünü ellerindeki poşetlerle kapatan orta yaşlı bir çifte "inenlere lütfen öncelik veriniz" dedim.

   Amaçları oturacak yer kapmaktı. Zaten yaşları ve ellerindeki ağırlıklar nedeniyle yer veren olurdu.
   Sen misin ikaz eden!.. Ben onları nasıl ikaz edermişim...

   "Ben vatandaş olarak size bilgi verdim, öğrenmeye açık olun lütfen" dedim.

   Beyefendi makina mühendisi imiş de, ben nasıl öğretirmişim ona da ile başladık!.. Of of of daha neler yazıyor amca… Ordan siyasete daldı. “Bunlar böyle işte” diyerek, beni ideolojik olarak karşı olduğu tarafa monte etmeye çalıştı…

   İçin için gülmekten diyemedim bişi… Sonra eşi ele aldı. Başımdaki şapkadan konuya girdi, gözümdeki gözlüğe kadar, entel-dantel şey n’olucak falan-filan vücudumdaki her şeyime bir anlam kondurdu.

   Son olarak benim ancak AKP’li olabileceğim konusunda karı-koca birleşerek sustular, şükür!..

   Duruma şahit olan vatandaşlar da söz söylemeye kalkınca çift saygısız tavırlarıyla vagonun bütün huzurunu kaçırmayı başardı.
   Gülünecek hallerimiz var ancak ciddiye almak lazım!..
   ****
   Metro, İzban, Tramvay herhangi bir yerde durduğunda "İnen Yolculara Öncelik Veriniz" diye bir anons yapılır. Buna rağmen kemse inecek yolcuya aldırış etmez ve açılan kapının önünü tıkar. İnenleri de engeller.
   Bu hareketlerin aynısı otobüste, asansörde ve giriş-çıkış yapılan birçok yerde devam eder.
   Bu anonsun anlaşılmayan bir tarafı var mı?
   "İNEN YOLCULARA ÖNCELİK VERİNİZ" açık ve net bir uyarı!
   Kör göze parmak stratejisini uygulamak için başka nasıl bir yöntem gerekiyor?
   Karşıdan karşıya geçerken, merdivenden inip-çıkarken herkesin sağından hareket etmesi, toplu taşıma otobüslerinde yolculuk kurallarına uyması, engelli geçişlerini aracıyla kapatmaması, aracını yolun ortasına bırakıp gitmemesi, kaldırımların üzerine park etmemesi, yerlere çöp atmaması vb. birçok insanlık dışı davranışlar için hepimizin başına bekçi mi tutalım?
   Biz hani farklıydık İzmir? 
   Uygar bir kent, uygar insanlarıyla gelişir.
   Neden bize yakışanı yapamıyoruz?
   Neden birbirimize saygılı olmuyoruz?
   Saygı görmeyi sadece kendimize bekliyoruz.
   Eğer bu olumsuz davranışlara devam ediyorsanız ayıplayın kendinizi...
   Biz büyükler çocuklara ve gençlere iyi ve doğru rehberler olamıyoruz.
   Saygı görmek istiyorsanız önce çocuklarınıza, gençlere saygı duyunuz ve saygılı olmalarını öğretiniz. 
    Kimse evinde oturmayınca, terbiye dersleri evden, sokağa taşındı. 
    Çocuklarınıza zaman ayırıp, evinizde terbiye ediniz. 

   Ellerine cep telefonunuzu vererek, başınızdan savmayınız…
   Evinizde edep, adap, görgü kurallarını işleyiniz.
   Sokak kurallarını öğretiniz.
   Ortak alanlarda yaşama ve kullanma sorumluluklarını tek tek açıklayınız.
   Sokakta terbiye olmaz. Çocuk hareketin yanlış olduğunu öğrenmediği için ebeveyne direnç gösteriyor büyüğü de sokakta çocukla baş edemeyince yanlış davranışı olumlanmış gibi anlıyor çocuk. 
   Bir daha da ebeveynin aklına gelip yanlışla ilgili çocukla paylaşımda bulunmazsa o yanlış çocukta pekişiyor.
   Eskiden okulda biz öğretmenlerimizden de terbiye ve görgü kurallarını öğrenirdik.           Tüketim toplumu olarak en büyük kaybımız etik değerlerimizle birlikte saygı ve sevgiyi de yitirdik.
   İzmir de yaşamak mutlu olduğumuz anlamına gelmez.

   Mutluluk dört duvar arasına sıkıştırılacak bir duygu değildir.
   Sokakların da mutlu olması, mutlu etmesi gerekiyor!.. 
   Mutluluk bütünseldir, kentin ruhuna, insanına yansır.
   Mutlu kent için, mutlu toplum da gereklidir!



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Gülşen Bubikoğlu Türker İnanoğlu ile '50 yıllık dans...'ını andı

Ünlü oyuncu Gülşen Bubikoğlu, 50 yıllık eşi Türker İnanoğlu'nun vefatından sonra eski bir dans fotoğraflarını paylaştı. Oyuncu Gülşen Bubikoğlu, 50 yıllık evliliklerinin anısına geçtiğimi...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Sigara bunamaya yol açar mı?

Demansın (bunama) çağın yaygın sorunlarından biri olduğunu belirten uzmanlar, bu durumun genetik gibi bazı değiştirilemez faktörlerden kaynaklanabildiğini belirtiyor. Ancak bunama riskini azaltacak değiştirilebilir risk faktörlerine de dikkat çekmeyi ihmal etmiyorlar.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR