Yukarı
4

Aydan Tuncayengin

Çocuklar, günahkâr büyüklere teslim! (1)

23 Mayıs, 2019

 

   Ya hu insanın en güzel çağıdır çocukluk…

   Ne istiyoruz bu çocuklardan, çocukluktan…

   Onların gözünden dünyaya bakmak yerine, kendi kirli dünyamızı dayatıyoruz.

   Çocuklar bizim kölemiz değil!.. Bizler onların rehberiyiz.  Yanlış rehberlik yaparak, büyüttüğümüz çocuklarımızı, günahkâr büyüklere dönüştürdük.

   Dünyayı onların gözünden tasarlayamadık!

   Hayallerini ve geleceklerini planlayamadık.

   Masum çocukları, egolarımızla, bencilliklerimizle günahkâr büyüklere teslim etik…

   İçimizdeki o masum çocuğu bile iyilikle büyütemedik.

   Saflığı erdem sayarken, uyanıklığımızla övündük!

   Büyürken kaybettiğimiz en acı şey ve belki de yaşadığımız bütün kötülüklerin sebebi; o çocuksu saflığımızı kaybetmemizdir.

   Yaşam önceliğimiz çocuklar olmalıdır…

   Kötülüğü büyükler yapıyor, öğretiyor, sonra da “neden çocuk  kötü oldu” diye suçu/suçluyu başka yerde, başkalarında arıyor!..

   Önce aileler çocuklarını harcıyor, sonra da toplum…

   O küçük insan kitlesi kendisine yapılanların acısını büyüklerden çıkarıyor sonra da adı asi gençlik oluyor!

   Fırtına ekip, rüzgâr biçiyoruz!..

   Anne-baba olmayı bize öğretmediler… Öğretilmiş çaresizliklerimizin yansıması oldu çocuklarımız. Büyüklerimizden kopya çektik…

   Acaba hangimiz anne-baba olmaya ciddi ciddi hazırlandık?

   Hangimiz doğacak çocuğumuza davranış dersine çalıştık?

   Küçük küçük yanlışlarımız, yalanlarımız sürekli olarak karşımıza iş işten geçtikten sonra kocaman hatalar olarak çıkmadı mı?

   Küçük kıvılcımları, çocukların geleceğinde yangına dönüştüren yine biz değil miyiz?.

   Çocukları yoldan saptırıyoruz.

   Kötü eğitimlerimiz sonucu hayata hazırladığımız çocuklar, bizlerin kopyasına dönüşüyor.  “Bana benzedi” diye de gurur duyuyoruz!

   Çocukların kendileri olmaya hakkı yok mu?

   Ben çocuklarınıza baktığımda sizi görüyorum!..

   Yalan ve ikiyüzlülük öğretiyorsunuz…

   Çocukların tüm kötü alışkanlıklar aşılıyorsunuz!..

   Çocukları hor kullanıyorsunuz...

   Kaderlerine hükmediyor, geleceklerine ipotek koyuyorsunuz…

   Kendi ahlaki zaaflarımız aşılınca da “suçlu çocuk” diyorsunuz!..

    Ah çocuklar ah be günahsız yavrular…

   Günahkar büyüklerin kurbanları!..

   Kirli işlerimizde kullandığımız, kötü emellerimize alet ettiğimiz çocuklar ömür boyu büyüklerin ateşiyle yanıyor…

   Büyüklerin kötü emellerine alet edilen masum çocuklar,  ayaklarımızın altında ezdiğimiz insanlığın ta kendisidir…

   Çocuklar üzerinden konuştuğumuz konulara baktığımda sürekli çocuk ve istismar kelimeleri yan yana!..

   Masum ve savunmasız çocuklarımızın geleceğini karartan haberler hemen her gün, yurdumun pek çok köşesinden geliyor.

   Şiddet, taciz ve istismar kelimeleri ilkellikten medeniyete yol alamamış bir toplumun utancıdır.

   Kör kuyulara düşüp ölmekten, organ tacirlerinin, uyuşturucu mafyasının eline düşmeye, sapık cinayetlerden tecavüze uğramaya varan infial uyandıran haberlere konu oluyor çocuklar!

   Bu çocuklar sisteme pırıl pırıl geliyor ve büyükler tarafından günahkâr hale getiriliyor.

   Demek ki bir yerlerde bir hata var ve biz hala o hataları tespit edip, gideremiyoruz.

   Sonuçlar üzerinden atıp tutuyoruz, insanı insan yapan eğitim düzenine bir türlü kafa yormuyoruz.

   Çocuklarımızın gelecek sınırlarını koruyacak önlemleri almıyoruz.

   Söyleyecek sözüm, yazacak cümle kalmıyor bazen utanılacak çok şey var.

   Bahar kokulu çocukları yıkayıp gömmekten bıktık...

   Küçük kuzu ile çiftleşmeye çalışan bir koç göremezsiniz.

   Ya da buzağıya musallat bir boğa…

   Civciv kovalayan bir horoz, kuş yuvasına yavrularla çiftleşmeye giden erkek bir kuşta göremezsiniz.

   Hayvanlar da pedofili yoktur...

   Doğanın dengesini insan bozuyor, demek ki…

   Dağ utandı , toprak utandı , gök, hava utandı , insan utanmadı da uslanmadı da!..

   Bu ülke ekonomik krizden değil,  ahlaksızlıklardan batar!

   Çocukların bekasını koruyamadığı için batar!..

   Asıl amaç çocukları istismardan ve istismarcılardan korumak, önlem almak olmalıdır. Yasaların caydırıcılığını artıracak düzenlemeler yapılmalıdır.

   Sorun toplumumuzun geleceği sorunudur ve istismara uğrayan çocuklar, kadınların ve erkeklerin çocuklarıdır. Toplumun da vicdanıdır!

   Zorbalıklar, kötülükler dünyasında çocuklar büyüklerden sevgi öğrenebilir mi?

   Oysaki biz büyüklerin çocukların masum dünyasından, kocaman dünyaları taşıyan o küçücük kalplerinden yeniden öğrenmemiz gereken çok şey var.

   Devam edecek…

 

 



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

İbrahim Tatlıses oğluna ‘Yok artık öyle beleşten hayat’ dedi: Mirasını açıkladı

Oğlu Ahmet Tatlıses ve torunu Mert Tatlıses ile davalık olmasıyla gündeme gelen İbrahim Tatlıses miras açıklaması yaptı. İbrahim Tatlıses ‘Aramızda Kalmasın’ isimli magazin programına gön...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin

Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması gerekiyor" dedi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, ilkbahar gelinceye kadar sonbahar ve kış aylarında en çok influenza vakalarıyla karşılaşıldığını söyledi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR