Yukarı
4

Aydan Tuncayengin

OKULUMA DOKUNMA #GSF 

28 Haziran, 2019

   Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Türkiye’nin en büyük Güzel Sanatlar Fakültesi olma özelliğini taşıyor.

   İçinde barındırdığı 11 bölüm ve 1 enstitü ile birlikte ülkemize sanatçı yetiştiren köklü bir kuruluştur.

   Kök salmış geleneğinden koparılarak, altyapısı olmayan, sanat eğitiminin imkânsız olduğu, Tınaztepe de rektörlük için ofis konumunda tasarlanmış bir binaya taşınmasına karşıyım. 

   Taşınması dayatılan bina Güzel Sanatlar eğitimine hem elverişli değil hem de gerekli şartları taşımamaktadır.

   Rektörlük binası olarak tasarlanan, içerisinde sahnesi, stüdyosu, atölyeleri bulunmayan bir yapıya sanatı hapsetmek ancak sanat eğitiminin inceliklerini dikkate almayanların tutumudur. 

   Alsancaktaki Güzel Sanatlar Fakültesinden mezun oldum. Alsancak’tan Narlıdere'deki binaya geçiş bile binanın fiziki yapısından dolayı sancılı olmuştu.

   Şimdi de Yüksek lisans yaptığım Narlıdere'deki binanın depreme dayanıksız olduğu yönünde iddialar var.

   GSF Narlıdere’den Tınaztepe'ye rektörlük için inşa edilmiş, ofis tarzı binaya taşınmaya zorlanmaktadır. 

   GSF taşınacaksa Alsancak da ki eski yerine taşınsın!..

Narlıdere'deki hastahaneden bozma bina da GSF'nin ruhuna tamamen aykırı bir kampüstü.

   Alsancak stadının yanında yer alan okulun eski alanı şartlı bağış olduğundan dolayı çok ciddi ranta sahip olmasına karşın hala boş durmaktadır. 

   Rektörlük ya da farklı bir kurum bu alana hiç bir şey yapamamaktadır.

   Eski mezunlar olarak "gsf evine dönsün" kampanyaları yürütüldü ancak sonuç elde edilemedi. 

   ****

   Yüzde seksen uygulamalı eğitim yapan,  her  sanat dalının yapısı gereği, özgün tasarlanmış mekanlara, araç gereçlere gereksinim duyulan bir eğitim kurumu için imkânları mevcut olmayan taşınılacak bu bina sanata hizmet etmez. 

   Bu tavır sanat eğitimin durdurulması demektir.

   Sanat, sanatçı birbirine yakın ve içiçe yaşamalıdır.

   Sanat ve sanatçı yaşamın kalbine ve merkezine yakın olmalıdır.

   Sanat altyapısı olmayan binada sanat kadük kalır, sanatçı da yetişmez.

   GSF'nin yaşadığı sorun hepimizi ilgilendiriyor.

   Desteğinize ihtiyacımız var.

   Hepimizin yaşamında sanata dair dokunuşlar vardır. 

   Sanatla, sanatçı ile bütünleştigimiz o anlarda aldığımız nefesler ve keyifler sayesinde sanatla olan bağlarımız güçlenir.  

   Sorunun çözümü ve destek önerileri için GSF PLATFORMUNUN sesinin duyurulmasına yardımcı olmanızı  hepinizden bekliyoruz.

   ****

   D.E.Ü G.S.F Öğrencileri diyor ki; 

   "MESELE BİNA DEĞİL EĞİTİM!" 

   GSF'nin kök salmış geleneğinden uzaklaştırılmaması için

   Change.org da imza kampanyası başlattılar. 

   ****

   "BU ACİL BİR DESTEK ÇAĞRISIDIR!

   Yarım yüzyıla yakın süredir Türkiye’nin ve İzmir’in kültür-sanat yaşamına büyük katkıları olan okulumuz Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, yıllar önce Alsancak’tan Narlıdere’ye taşınmıştı. 

   Şimdi de Narlıdere’de kök salmış geleneğinden koparılarak sanat eğitiminin imkânsız olduğu, rektörlük için tasarlanmış bir binaya taşınmak isteniyor. 

   Bu düşünce, Güzel Sanatlar Fakültesi’nin ölüm fermanından başka bir şey olamaz.

   Türkiye’nin en büyük Güzel Sanatlar Fakültesi olma özelliğini taşıyan Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, içinde barındırdığı 11 bölüm ve 1 enstitü ile birlikte ülkemize sanatçı yetiştiren köklü bir kuruluştur. 

 

   11 bölümün bünyesindeki anasanat ve anabilim dalları müfredatı %20-%30 kuram,  %70-%80 uygulamalı eğitime dayalı ilerlemektedir. 

   Bu yüzden her bölümün kendi ders programına uygun atölyeleri, stüdyoları, laboratuvarları ve bunlara uygun araç gereçleri vardır. 

   Örneğin; sahnesiz tiyatro eğitimi yapılamaz, çünkü sahne bu eğitimin yüreğidir. 

 

   Stüdyosu olmadan sinema eğitimi olamaz, fırınları olmadan seramik eğitimi yapmanın olanağı yoktur. 

   Resim, grafik, heykel bölümleri için geniş alanlar, geleneksel el sanatları için dokuma tezgâhları gereklidir. 

   Müzik Bilimleri bölümü için müzik aletlerine ve kayıt stüdyolarına gereksinim vardır. 

   Rektörlük için projesi çizilmiş ve yapılmış olan, taşınmamızı istedikleri yapı bunların hiçbirine uygun değildir ve eğitimin sürdürülebilir olması için gerekli imkânları sağlamamaktadır. 

   Tüm bunların yanı sıra, bizlere olduğu söylenen fakat hiçbir şekilde kamuoyuna sunulmayan, mevcut binamıza ilişkin deprem raporunun bizlerle ve kamuoyu ile açıkça paylaşılmaması kuşkularımızı artırmaktadır. 

 

   Elbette can güvenliğimiz her şeyden daha önemli fakat alternatif olarak bize sunulan yer taleplerimizi hiçbir şekilde karşılamamaktadır. 

   Sanat eğitiminin sürdürülmesi aynı zamanda kent hayatına katkı sunmaktır. Bu nedenle bu duruşumuz aynı zamanda bir kent hakkı savunmasıdır. 

   Bizler, DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri olarak eğitim hayatımızı sekteye uğratacak ve imkânların mevcut olmadığı rektörlük için tasarlanan binaya taşınmayı açıkça reddediyoruz. 

 

   Öğrencisini ve akademisyenlerini muhatap almayan bir yönetim anlayışını kınıyoruz. 

   Alternatif arayışlar için talep edilen önerilerin ve sanat eğitimi için gerekli şartların sağlanması konusundaki ısrarımızı da sürdürüyoruz ve bu işin peşini bırakmayacağımızı üstüne basa basa tekrarlıyoruz. 

   Eğitim, öğrenim hakkının kısıtlanmaması ve sanatın, sanatçının korunmasının anayasal hak olduğunu belirtir, bu hakların ihlal edilmesinin suç olduğunu da tüm DEU GSF öğrencileri adına hatırlatırız. 

   Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 

   DEÜ GSF Öğrencileri"

   ****

   Sanat ve sanat bağlarının güçlenmesi için bir imza da sen ver.

   https://www.change.org/p/mesele-bina-de%C4%9Fil-e%C4%9Fitim



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Türkan Şoray'dan Kadir İnanır paylaşımı

Türkan Şoray, 24 Mart Pazar günü Beykoz'daki evinde beynine pıhtı atması nedeniyle fenalaşıp hastaneye kaldırılan Kadir İnanır'a geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Geçen pazar günü Beykoz...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Uykunuzu tam alamıyor musunuz? Daha yaşlı hissetmeniz normal olabilir

Bilim insanları, 1 ay boyunca uykularını tam alan kişilerin oldukları yaştan yaklaşık 6 yaş genç hissettiklerini belirledi. İsveç'teki Karolinska Enstitüsündeki araştırmacılar yeterli uyku almanın ve uykusuzluğun, hissedilen yaşla ilişkisini inceledi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR