Krallar İstiyor Diye Yazarlar Susmaz

Galileo dünya dönüyor dedi.

Oysa egemen kafanın hükmü dünyanın tepsi şeklinde olduğu yönündeydi.

Ama bir bilim adamı bilimsel gerçeklerden taviz veremezdi.

Bu onurlu, gururlu ve mesleğine saygısı olan bir bilim adamına yakışmazdı.

O da öyle yaptı. Söylediklerinden geri adım atmadı.

Ortaçağ engizisyon mahkemesi onu ev hapsine mahkum etti.

Cezası kesinleşince ‘ Dünya hala dönmeye devam ediyor’ diyerek bir nevi mahkemeyle dalgasını geçti..

Sene 2016.

Kimi hatırlıyorsunuz o dönemle ilgili olarak?

Hapse mahkum edilen Galileo’yu mu?

Onu mahkum eden hakimi mi?

Yoksa ona ceza verilmesi için baskı yapan o dönemin kralını mı?

Dünya dönüyor...

Ve dünya döndüğü için hatırlanan Galileo!

Güç ve iktidar, gerçek karşısında eninde sonunda yenilmeye ve yok olmaya mahkum çünkü.!

KELİMELER ZİNDANA SIĞMAZ

Bir masa.

Bir kağıt veya laptop.

Bir klavye

Veya kalem

Ve en önemlisi düşünce,duygu...

Bir yazarın ne topu vardır, ne tüfeği, ne bombardıman uçağı.

Hatta bir çakısı bile yoktur  çoğunun.

Ama her ne hikmetse ; topları, tüfekleri, uçakları hatta ve hatta her türlü gücü, otoritesi olanlar korkar yazarlardan.

Çağlar değişti.

Teknoloji değişti.

Ortaçağ bitti.

Maya takvimine göre altın çağ dediğimiz uyanış çağına bile girdik.

Ama gücün, otoritenin korkuları değişmedi.

Hitler binlerce bilim adamını sürgüne yolladı.

Binlerce kitabı benzin döküp yaktı.

Dünyanın en büyük kütüphanesi İskenderiye kütüphanesi pagan kültüründen sonra putperest inancının kitapları var diye yağmalanıp, ateşe verildi.

12 eylül faşizminin yıllarında televizyon ekranlarında suç delili olarak kitaplar, dergiler gösterildi.

Binlerce kitap yakıldı.

Ama gücün otoritenin yazara, düşünceye, fikre olan hıncı bitmedi.

DÜNYA DÖNECEK SEN NE DERSEN DE

Krallar beğenmedi diye dünya dönmekten vazgeçmedi.

Krallar ve din adamlarının tahakkümü altındaki mahkemeler hükmetti diye tepsi şekline dönüşmedi yeryüzü.

Yazarlar, bilim adamları, sanatçılar yarına hükmederler.

Kralların gücü ise sadece bugüne dairdir.

O yüzden Nazım Hikmet hala yaşıyor.

Onun yattığı Bursa Cezaevi müdürünü ise bilen yok.

Ya da o dönemin İçişleri Bakanını hatırlayan kim.?

Bundan 20-30 yıl sonra bir kitapçı dükkanında iki genç konuşacak.

Bak diyecek birisi bu Aslı Erdoğan’ın kitabı tavsiye ederim.

Bu da Necmiye Alpay’ın kitabı bu da çok güzel.

Bu yazarlar içeride yatmıştı bir dönem kim yönetiyordu o zaman bu ülkeyi hatırladın mı diye soracak öteki.

Beriki cevap verecek’’ Kimin umurundaki kimin yönettiği. Sen bu kitapları oku. Yönetenleri boş geç. Onlardan şimdi de var. Ama Aslı Erdoğan şimdi yok. Necmiye Alpay’da öyle  ‘’

Tıpkı üstat Adnan Yücel’in yarınlara düştüğü not gibi

‘’Saraylar saltanatlar çöker

kan susar birgün

zulüm biter.

menekşelerde açılır üstümüzde

leylaklarda güler.

bugünlerden geriye,

bir yarına gidenler kalır

bir de yarınlar için direnenler... ‘’

HEPSİNİN ACISI İÇİMİZDE

Geçen yıl 10 Ekim 2015 günü Ankara garında Emek ve Demokrasi mitinginde patlayan bomba onlarca canımızı bizden söküp aldı...Onlar bu ülkenin özgürlük ve demokrasi koşusunda her zaman saygı ve minnetle anılacaklar...Anıları önünde saygıyla eğiliyorum..Işık içinde uyusunlar...