Vücuttaki bu değişime dikkat: Belirti vermeden sinsice ilerleyebilir
Türkiye’de her üç kişiden birinde görülen karaciğer yağlanması, önemli bir halk sağlığı sorunu olarak öne çıkıyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Meltem Ergün, bu yaygın problemin başlıca sebebinin obezitenin giderek artması olduğunu belirterek uyarılarda bulundu.
Alkol tüketimine veya alkol dışı nedenlere bağlı olarak karaciğerde aşırı yağ birikimi şeklinde tanımlanan karaciğer yağlanmasının, dünyada ve Türkiye’de obezite artışıyla paralel şekilde yükseldiği gözlemleniyor.
Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Meltem Ergün, tablo bu şekilde ilerlediği sürece obeziteye bağlı karaciğer yağlanmasının, kronik karaciğer hastalıklarının en yaygın nedeni olmasının beklendiğini ifade etti.
Özellikle karın bölgesinde daha fazla yağ birikimi olan kilolu bireylerde diyabet, yüksek tansiyon gibi hastalıkların yanı sıra karaciğer yağlanmasının da daha sık görüldüğüne dikkat çekti. Karaciğerdeki yağlanmanın şiddetinin ise çoğunlukla kilo fazlalığı ile doğrudan ilişkili olduğunu ekledi.
Diyabet Önemli Bir Risk Faktörü
Diyabetin karaciğer yağlanmasında öne çıkan risk faktörlerinden biri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ergün, diğer risk faktörlerini şöyle sıraladı:
“Obezite, özellikle göbek çevresinde biriken fazla kilo, karaciğer yağlanmasının en önemli nedenlerinden biridir. Bunun yanı sıra, alkol tüketimi de karaciğerde ciddi yağlanmaya yol açar. Beslenme ve yaşam tarzı da bu süreci etkileyen önemli faktörlerdir. Yağ oranı yüksek, batı tipi beslenme ve şekerli, gazlı içeceklerin tüketimi bu riski artırır. Sağlıklı bir yaşam süresi ve hastalıkların önlenmesi konusunda kanıtlanmış tek beslenme biçimi ise Akdeniz tipi diyettir.”
İlerleyen Dönemlerde Ciddi Sağlık Sorunlarına Yol Açabilir
Prof. Dr. Ergün, karaciğer yağlanmasının uzun yıllar devam etmesi durumunda vücudun buna tepki vermeye başladığını ve karaciğer hücrelerine saldırdığını açıkladı.
Bu saldırının şiddetlenmesiyle birlikte karaciğerde hasar ve siroz geliştiğini belirten Ergün, “Sirozun geliştiği bir durumda, karaciğerde kanser hücreleri ortaya çıkar. Bu aşamada sorun daha da büyüdüğünden karaciğer nakli veya kemoterapi gibi tedavi seçenekleri devreye girer” dedi.
Ayrıca, karaciğer hastalıklarının eşlik ettiği durumlarda, yağlanma ile birlikte siroz riskinin daha da arttığını ifade eden Prof. Dr. Ergün, “Örneğin hepatit B’nin karaciğere ilk darbesini vurduğunu, ikinci darbenin ise yağlanmadan geldiğini ve siroz olasılığının böylece yükseldiğini söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.
Belirti Vermeden Sinsice İlerleyebilir
Karaciğer yağlanmasının ilk aşamalarında herhangi bir belirti vermediğini ve yıllarca sinsi bir şekilde ilerleyebileceğini belirten Prof. Dr. Ergün, hastalığın ikinci ve üçüncü evrelere geçişiyle birlikte karın ağrısı, halsizlik, yorgunluk ve karaciğer enzimlerinde yükselme gibi belirtilerin görülebildiğini aktardı.
Hastalığın ilerleyen evrelerinde karın ve bacaklarda sıvı birikimi (asit ve ödem) de görülebileceğini belirtti.
Yağlanmanın Şiddeti ve Siroz Riski Bu Yöntemle Tespit Edilebiliyor
Prof. Dr. Meltem Ergün, karaciğerdeki yağlanmanın ultrasonla tespit edilerek evrelendirildiğini ifade ederek, bu evrelerin ultrason görüntülerine göre yapıldığını anlattı:
“Evre 1’de karaciğer hücrelerinin üçte biri yağlı görülürken, Evre 2’de hücrelerin yaklaşık yarısı yağlıdır. Evre 3’te ise hücrelerin üçte ikisi yağlanmış durumdadır. Ultrason sonucunda daha fazla yağlanma tespit edilirse ve bu durum yıllarca devam ederse, siroza dönüşüm riski artmaktadır.”
Son yıllarda kullanılan Fibroscan yöntemiyle yağlanmanın şiddetinin ve siroza ilerleyip ilerlemediğinin daha detaylı bir şekilde incelenebildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ergün, bu yöntemin cilt üzerinden uygulanan, yaklaşık 5-10 dakika süren, acısız bir işlem olduğunu belirtti. Fibroscan’ın karaciğer yapısı hakkında önemli bilgiler sunduğunu ve birçok hastada biyopsi ihtiyacını ortadan kaldırabileceğini de ekledi.
Göbek Çevresinin Daralmasıyla Yağlanmanın Şiddeti Azalıyor
Tedavide en önemli adımın kilo vermek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Meltem Ergün, göbek çevresindeki yağlanmanın azalmasıyla karaciğer yağlanmasının da hafiflediğini belirtti.
Ergün, “Bu nedenle diyet ve egzersiz, tedavinin vazgeçilmez parçalarıdır. Her gün 30-45 dakika yürüyüşün, tansiyon, kan şekeri ve kilo kontrolünde etkili olduğu kanıtlanmıştır. Ancak, diyet ve egzersizin düzenli yapılması büyük önem taşır. Uzun süre devam edilirse yağlanma geriler. Karaciğer enzimlerinde iyileşme daha hızlı görülse de, ultrason görüntülerinde iyileşme daha yavaş olur. Bu noktada sabır ve kararlılık önemlidir” dedi.
Siroz gelişen hastalarda ilaç tedavisi ve karaciğer nakli, karaciğer kanseri gelişen hastalarda ise kemoterapi, embolizasyon gibi tedavi yöntemlerinin uygulandığını ekledi.
Sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Türkiye'de aids neden artıyor?
Türkiye’de HIV ile yaşayan kişi sayısının gerçekte mevcut sayının en az 2 katı, hatta 3 katı olabileceği tahmin ediliyor. Doç. Dr. Ünlü ‘’Erken teşhis için kan testi yapılması gerekiyor. ...
Strese karşı 90 saniye kuralı
Araştırmalar kendimizi kötü hissetmemize yol açan kötü duyguların 90 saniye sürdüğünü gösteriyor. Yani bir ruh halinden diğerine geçmek bu kadar kısa sürüyor. Prof. Dr. Uludüz de işte bu ...
Sağlıklı sanıyorduk, meğer zararlıymış: Bu gıdayı tüketirken iki kez düşünün
Sağlıklı sandığınız bazı gıdalar, aslında sağlık için büyük bir tehdit oluşturabiliyor. İçeriğindeki zararlı maddelerle kalp hastalıklarından kansere kadar birçok riski artıran bu gıda uz...
Tansiyonu düşüren bu sebze muzdan daha fazla potasyum içeriyor
Yüksek tansiyon, modern yaşamın en yaygın sağlık sorunlarından biri. Ancak doğru besinlerle tansiyonu dengelemek mümkün. Muz, yüksek potasyum içeriği sayesinde tansiyonu düşürmede etkili ...
Sağlığa en faydalı yoğurt buymuş...
Son yıllarda sağlıklı yaşam trendlerinin artmasıyla birlikte beslenme alışkanlıkları da değişiyor. Özellikle yoğurt, probiyotik özellikleri ile sindirim sistemine faydalı olduğu bilinen b...
Limonla karıştırınca etkisi 10 katına çıkıyor...
Sağlık için faydalı birçok doğal besin kaynağı bulunuyor, ancak bunlardan biri var ki özellikle sabahları aç karnına tüketildiğinde vücuda adeta reset atıyor. İltihapları azaltan, kabızlı...
Ayaklarınızda bu belirtiler mi var?
Ayaklarınızdaki belirtiler, genel sağlığınız hakkında önemli ipuçları verebilir. Uzmanlar, ayaklarda hissizlikten renk değişikliğine kadar pek çok şikayetin ciddi sağlık sorunlarının ilk ...
Asıl büyük kriz eczanelerde patladı: Reçeteyle giden boş dönüyor
İlaç kuruna yapılan zam da işe yaramadı. Eczanelerde kriz derinleşti, depolarda ilaç bulunamıyor. Türkiye genelinde eczacılar, artan maliyetler ve bulunamayan ilaçlar nedeniyle zor günler...
Göz sağlığınız tehlikede!
Ekran karşısında uzun saatler geçirmek, hem yetişkinlerde hem de çocuklarda göz sağlığını tehdit ediyor. Türk Oftalmoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Huban Atilla, küçük yaştaki çocuklarda ...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Gonca Vuslateri takipten çıktı! Sevilen dizide soğuk rüzgarlar...
NOW'un sevilen dizisi Leyla'nın içi ayrı, dışı ayrı olay... Fırtınalarla dolu dizinin yıldız oyuncuları, birbirlerini sosyal medyada takipten çıktı. Her Çarşamba NOW'da yayınlanan Leyla d...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Türkiye'de aids neden artıyor?
Türkiye’de HIV ile yaşayan kişi sayısının gerçekte mevcut sayının en az 2 katı, hatta 3 katı olabileceği tahmin ediliyor. Doç. Dr. Ünlü ‘’Erken teşhis için kan testi yapılması gerekiyor. Ancak farklı nedenlerle herkes bu teste yanaşmıyor’’ dedi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.