- AYM, Tayfun Kahraman'ın 'tedbiren tahliye' talebini reddetti!
- Şehzadeler'de Olağanüstü Seçim Takvimi Netleşti
- TBMM Genel Kurulu'nda ortam gerildi! CHP'li Başarır'dan, AKP'li Şebnem Bursalı'ya 17 Aralık'ta 'ayakkabı kutusu' göndermesi
- Saray'da sürpriz görüşme: Erdoğan, YSK Başkanı Ahmet Yener'i kabul etti
- Halka arzın gözde hissesi son 10 günde 'tepetaklak' oldu!
Antibiyotik direncinin farkında mısınız?
Antibiyotiklerin gereksiz ve yanlış kullanımı, bakterileri bu ilaçlara karşı dayanıklı hale getiriyor. Dolayısıyla bazı enfeksiyonların tedavisi giderek zorlaşırken, ölüm riski de artıyor.
Antibiyotikler tıp tarihinin en önemli buluşlarından biri olarak biliniyor. Ancak kontrolsüz kullanımı, çağımızın en önemli sorunlarından biri olan ‘antibiyotik direnci’ne yani bu ilaçların bakterileri öldürme yeteneğini kaybedip, etkisini yitirmesine yol açıyor…
Bu durumun, bakteriyel enfeksiyonların tedavisini zorlaştırarak, hayati tehlike yarattığına dikkat çeken İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED) Bilim Komisyonu Üyesi Uzman Dr. Gülşah Keçebaş ‘Antibiyotik Farkındalık Haftası’ kapsamında hayati uyarılarda bulundu...

Uzman Dr. Gülşah Keçebaş
Bir zamanlar basit bir boğaz ağrısı bile ‘ölüm’ demekti
Enfeksiyon hastalıkları, 19. yüzyıl sonuna kadar insanlık için büyük bir tehditti. Basit bir boğaz enfeksiyonu ya da zatürre ölüm fermanı demekti. 19. yüzyılın sonunda insanlar, görünmez düşman ‘mikroplar’ karşısında çaresizdi. Cerrahlar eldiven kullanmadan ameliyat yapıyor, doğum yapan kadınların yarısı enfeksiyon nedeniyle kaybediliyordu. Mikroskoplar yeni yaygınlaşıyor, mikrop teorisi temkinli biçimde anlatılıyordu. Henüz kimsenin elinde mikropları durdurabilecek bir silah yoktu.
Aşırı ve yanlış kullanımla tehlike geri döndü
Fleming 1945’te ‘İnsanlar bilinçsizce penisilin kullanırsa mikroplar direnç kazanacak’ demişti. Ne yazık ki bu gerçek oldu. Antibiyotiklerin aşırı ve yanlış kullanımı bakterileri eğitti. Günümüzde antibiyotikler bakterileri öldürme yeteneklerini kaybedip, etkilerini yitirmeye başladı yani ‘antibiyotik direnci’ gelişti.
Bu yüzden dirençli suşlar yayıldı, basit enfeksiyonlar tekrar ölümcül hale gelmeye başladı. Günümüzde antimikrobiyal direnç yılda 1,2 milyondan fazla insanın doğrudan ölümüne neden olmaya başladı.

Mucizesi tükenmeye başladı
Antibiyotikler insanlığın en parlak keşiflerinden biridir ama yanlış kullanıldığında kendi mucizesini tüketen bir armağandır.
Tarih bize şunu öğretti: Her mucize, akılla korunmadıkça sonsuza dek sürmez. Bu yüzden her reçete bir sorumluluk, her ilaç bir karardır. Antibiyotik Farkındalık Haftası sadece bir hatırlatma değil; tıbbın bu sessiz kahramanlarını koruma çağrısıdır.

Penisilinin keşfi tıbbın kaderini değiştirdi
1928’de Londra’daki St. Mary’s Hastanesi’nin laboratuvarında çalışan İskoç bakteriyolog Alexander Fleming, bir Petri kabını incelerken tuhaf bir şey fark etti… Mantar bulaşmış kültürün etrafında bakteriler ölmüştü.
Fleming bu basit ama devrimsel olayı ‘Penicillium notatum’ adlı mantarın salgıladığı bir maddenin bakterileri öldürmesine bağladı. Adını penisilin koydu ve tıp tarihinin yönü değişti.
Penisilini klinik kullanıma sokmak yıllar aldı ancak II. Dünya Savaşı’nın sessiz kahramanına dönüştü.
Birçok hastalık öldürücü olmaktan çıktı
1940’lı-1970’li yıllar “antibiyotiklerin altın çağı” olarak anıldı. Tıpta devrim yarattı. Streptomisin, tetrasiklin, eritromisin, sefalosporinler… Her biri farklı bakterilere karşı umut oldu. Pnömoni, menenjit, frengi, tüberküloz öldürücü olmaktan çıktı. Cerrahi girişimler artık güvenliydi; sezaryenler, organ nakilleri, kemoterapiler mümkün hale geldi. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre antibiyotiklerin devreye girmesiyle enfeksiyon ölümleri yüzde 80’in üzerinde azaldı, yaşam süresi onlarca yıl uzadı.”
Antibiyotik nasıl kullanılmalı?
Antibiyotikler yalnızca bakteriyel enfeksiyonlarda etkilidir. Grip, soğuk algınlığı gibi viral enfeksiyonlarda etkili değildir. Bakteriyel bir enfeksiyon varsa verilen antibiyotik de önerilen sürede, önerilen doz ve aralıklarda kullanılmalıdır.
Antibiyotikler önerilen sürede kullanılmazsa ya da erken bırakılırsa bakteriler yeniden çoğalmaya başlar. Ayrıca viral enfeksiyonlarda antibiyotiklerin işe yaramadığı bilmek ve doktor antibiyotik önermiyorsa bu konuda ısrarcı olmamak gerekir.
Bu tehlikeden korunmanın en etkili ve kolay yolu
Özellikle el hijyenine dikkat etmek mikroplardan korunmayı sağlayarak, antibiyotik kullanımını azaltır. Dolayısıyla hayati tehlike yaratan antibiyotik direncini de engeller.
İdrar yolu enfeksiyonları artık haftalarca sürüyor
Bakteriler genetik miraslarını ustalıkla başka bakterilere aktarabilirler. Tarımda ve hayvancılıkta antibiyotiklerin kontrolsüz kullanımı bu döngüyü hızlandırır.
Bugün basit bir idrar yolu enfeksiyonu bile ilaca dirençli bakteriler yüzünden haftalarca sürebiliyor. Kanser-organ nakli hastaları, yeni doğanlar ve yaşlılar için bu enfeksiyonlar ölümcül hale gelebiliyor. Eğer yeni antibiyotikler geliştirilmez ve bilinçli kullanım yaygınlaşmazsa, 2050’de her yıl 10 milyon insan direnç nedeniyle hayatını kaybedebilir.
sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
En uzun boylular bu şehirde yaşıyormuş
Erkeklerde ortalama 1.74, kadınlarda 1.60 metre. Bunun sebebi ise genetik, beslenme ve coğrafya... İşte en uzun ve en kısa boyluların yaşadığı şehirler... Türkiye’de yapılan yeni bir araş...
Organları aktif zehirleyen 4 yiyecek!
Ünlü kalp cerrahı Dr. Jeremy London dikkat etmeden tüketilen bazı gıdaların vücudu dolayısıyla organları aktif olarak zehirlendiğini söylüyor. Doktora göre bu gıdalar, düzenli tüketildiği...
Maske geri mi dönüyor?
Avrupa’da hızlı bir artış gösteren grip (Influenza A) vakaları, ülkemizde de görülmeye başladı. Özellikle çocuklar yaşlılar ve kronik hastalar dikkatli olmalı.Viral enfeksiyonlar bu yıl s...
Menopoz ve andropozun etkilerini azaltma yolları
45 yaş sonrası hemen herkesin aklına şu sorular geliyor… Enerjim neden azaldı? Neden daha kaygılıyım? Uyku düzenim niye bozuldu? Üstelik bu tür şikayetleri sadece kadınlar yaşamıyor. Test...
Bu sütü içmek sağlığınız açısından oldukça tehlikeli
Geçmişten günümüze gelen inanışlardan biri de "Çiğ süt daha sağlıklı iddiası". Peki bu gerçekten doğru mu? Uzmanlar sütle ilgili 'Sakın böyle içmeyin' diyerek uyarılarda bulundu.
Kafein faydalı mı zararlı mı?
Kahve, çay, enerji içecekleri, asitli içecekler, çikolata… Hepsi çok fazla tüketiliyor. Dolayısıyla kafein hayatımızın tam ortasında… Bu uyarıcı maddenin enerjiyi ve zihinsel performansı...
Bu alışkanlık meme kanseri riskini artırıyor
Yanlış beslenme alışkanlıklarının meme kanseri riskini artırdığını belirten Meme Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Sina Ferahman, “Sağlıklı sandığımız bazı gıdalar bile fazla tüketildiğinde hormo...
Vücudunuzdaki bu sinyaller ele veriyor...
Vücut, metabolizmanın sağlıklı şekilde çalışması için yalnızca besinlere değil, aynı zamanda temel vitamin ve minerallere ihtiyaç duyar. Özellikle kış aylarında yetersiz vitamin alımı, he...
Bağırsakları anında çalıştıran en etkili 3 gıda belirlendi!
Kabızlık için sadece lif yeterli değil. Yeni bir bilimsel çalışma, bağırsakları anında çalıştıran en etkili 3 gıda ve içeceği belirledi. 3. gün süren tuvalete çıkamama sorunuyla karşılaşt...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Tarkan'dan dikkat çeken çağrı: 'Tamamen yasaklansın!'
Megastar Tarkan, sosyal medya hesabından bulunduğu paylaşımla hayvanların yaşam hakkının korunması gerektiğini vurgulayarak, avcılığın yasaklanması çağrısında bulundu. Hep söyledim, söyle...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
En uzun boylular bu şehirde yaşıyormuş
Erkeklerde ortalama 1.74, kadınlarda 1.60 metre. Bunun sebebi ise genetik, beslenme ve coğrafya... İşte en uzun ve en kısa boyluların yaşadığı şehirler... Türkiye’de yapılan yeni bir araştırmayla şehirlerin boy ortalamaları ölçüldü. Detaylı incelemede Türkiye’de erkeklerin ortalama boyu 1.74, kadınların ortalama boyu ise 1.60 metre olarak belirlendi.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.