Yukarı
13141

Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak İzmir'in parlayan yıldızı

08 Nisan 2012 12:10

İzmir'de çok kısa süre içinde marka olmayı başaran Folkart'ın Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, 2004 yılında ilaç firmalarının pazar payını artırmak için geldiği İzmir'den bir daha kopamadı. Sancak'ın İzmir aşkı kente bugüne kadar 300 milyon dolarlık ses getiren projeler kazandırırken, kısa süre içinde hayata geçecek projelerle bu rakam 1 milyar doların üzerine çıkacak. 40 yaşına merdiven dayayan Sancak, bugüne kadar yaşadığı Van, İstanbul, Malatya ve Konya'dan sonra geldiği İzmir'e vurulmuş. 7 yıl önce, 'bundan sonra hayatımın sonuna kadar bu kentte kalmak istiyorum' diyen Sancak, hemen kolları sıvayarak bugüne kadar İzmir'de eşine rastlanmamış, Narlıdere Folkart, Mavişehir Folkart ve Folkart Towers projelerini kazandırdı. İşiyle adeta evli olan ve fark yaratan projelere imza atmaktan hoşlanan Sancak, aynı zamanda iyi bir aile babası. 3 erkek çocuğa sahip olan Sancak, çocukları ile bilgisayar oyunu oynamayı ve birlikte vakit geçirmeyi de çok seviyor.

İzmir’e yaptığı yatımılarla dikkat çeken, Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, Yeni Asır Gazetesi’nden Murat Şahin’e verdiği röportajda işi, ailesi ve kendisi hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı. İşte o röportaj:

Mesut Bey, önce biraz kendinizi anlatır mısınız? İzmir maceranız nasıl başladı?

- Ben nüfus kağıdına göre 1 Ocak 1974 yılında Siirt'te doğmuşum. 10 yaşına kadar Van'da yaşadım. Daha sonra İstanbul'a gittim. Yaklaşık 22 yıl İstanbul'da kaldım. Ailemize ait Hedef Eczacılık firmasında pazarlama alanında çalıştım. Malatya ve Konya'da da görev yaptım. 2004 yılı Aralık ayında da firmamızın bu bölgedeki pazar payını artırmak için İzmir'e geldim. Kısa sürede hedeflediğimiz pazar payına ulaştık. Artık gitme vakti gelmişti ancak bu kısa sürede İzmir'i çok sevdim. Eşim ve çocuklarım da çok beğendi. Ondan sonra İzmir'de kalmanın formülünü araştırdım ve baba mesleği olan inşaat işinde karar kılarak, ilk proje Narlıdere Folkart için hazırlıklara başladım.

İzmir'de ilk projeniz için Narlıdere Folkart iddialı bir proje değil miydi?

- Ben sıradan bir iş yapmayı sevmiyorum. Diğer işlerimde de öyleydim. Agresif bir tavrım var. Yenilik yapmıyorsan, fark yaratmıyorsan ben o işi yapılmış kabul etmiyorum. İnşaat sektöründe de projeleriniz siz öldükten 100 yıl sonra bile yaşıyor. Bu da beni çok heyecanlandırıyor. İzmir'de ciddi anlamda A+Plus konseptinde lüks konut açığı vardı. Ben İzmir'e ilk geldiğimde ne yazık ki içinde spor merkezleri, saunası, yüzme havuzu, güvenlik hizmeti olan lüks bir ev bulamamıştım. '4 milyonluk şehirde böyle bir proje mutlaka olmalı' dedik ve Narlıdere Folkart projesine başladık.

İş yaşamında fark yaratmayı seviyorsunuz. Bu özelliğiniz size neler kazandırdı?

- Farklı bir şeyler yaptığınızda sizden söz ediliyor. Kısa sürede isminiz duyuluyor. Şirket olarak kendi sektörünüzde anılıp, en üstlere taşınıyorsunuz. Biz bu sayede İzmir'de çok kısa sürede marka haline geldik. Tabii bunun için çok çalıştık. Zahmete girerseniz zaten karşılığını fazlasıyla görüyorsunuz. Bizim sektörde en önemli şey iyi ilişkiler kurmak ve güven sağlamak. Bunu başardığınız takdirde 2 yıl sonra tamamlanacak projenize gözü kapalı olarak 500 bin doları insanlar hemen yatırabiliyor. Narlıdere'de, Mavişehir'de, Bayraklı'da herkesin geçerken mutlaka projelerimize gözü takılıyor. Zaten bunu yapabilirseniz marka olabiliyorsunuz.

İzmir'e bugüne kadar 300 milyon doların üzerinde proje kazandırdınız, Bundan sonra da yeni projeleriniz olacak mı?

- Narlıdere ve Mavişehir Folkart projelerini tamamladık. Bayraklı'da Avrupa'nın önde gelen iş merkezlerinden birini yapıyoruz. Bundan sonra ilk yapacağımız şey nitelikli bir alışveriş merkezi. Bu projemiz için 400-450 milyon dolarlık bir yatırım yapacağız. İzmir'de olmayanı yapacağız. Bundan sonra da konut ve ofis projelerimiz devam edecek. İzmir İstanbul Otoyolu'nun 5 yıl içinde tamamlanmasıyla kentimiz İstanbul'un tatil merkezi olacak. Bu nedenle Çeşme'de de mutlaka bir projeyi hayata geçirmek isityorum. Kısa süre içinde projelerimizle kentte 1 milyar doların üzerinde yatırıma imza atacağız.

İzmir'de 'yatırımcılar büyük sıkıntı yaşıyor, engelleniyor' deniyor. Siz hiç zorlandınız mı?

- İzmir'de iş yapmak zor deniyor ama ben bugüne kadar hiç zorlanmadım. İşinizi doğru yapıyorsanız kimse size engel olmaz. Herşeyi dört dörtlük olan bir projeye kim karşı çıkmaya cesaret eder ki? Yanlış iş yaparsan tabii ki birileri karşı çıkacak. Biz kente değer kattığımıza inanıyoruz. Bu nedenle de ne yerel yönetimlerle ne de merkezi idare ve yöneticileri ile hiç bir sorun yaşamıyoruz. Bilakis, hepsiyle çok iyi diyaloglarımız var. İşinizi doğru yaparsanız, hile hurda peşinde olmazsanız hem halk sizi seviyor hem de yöneticiler.

İzmir'e olan sevginizin kente milyar dolarlık projeler kazandırdığını görüyoruz. İzmir'in nesine aşıksınız?

- İstanbul'da 22 yıl yaşadım. Bu kentin trafiği, keşmekeşi, insanı yoran hali İzmir'de yok. O yüzden bu kenti seviyorum. Ayrıca İzmir yaşanılacak bir kent. Her yere rahat ulaşıyorsunuz, hayatınız yollarda geçmiyor. Ben birçok arkadaşımı da İzmir'de yaşamaları için ikna ettim. İzmir'in gönüllü tanıtım elçisi oldum. İzmirliler de beni seviyor. Folkart Bayraklı projesinin yüzde 55'ini, temelini atmadan satmamız bunu bir göstergesi.

Yoğun bir iş temponuz var. İş dışında kendinize zaman ayırabiliyor musunuz?

- İş dışında düzenli spor yapmaya çalışıyorum. Haftanın 3 günü spor salonunda plates yapıyorum. Ağırlık çalışıyorum. Masa tenisi oynuyorum. Yüzüyorum. Özellikle yaz ayları öncesinde sporu ihmal etmiyorum. Yaza formda girmek için özen gösteriyorum. Yazın akşamları ve haftasonu Çeşme'de vakit geçiriyorum. Pazar günlerini mutlaka ailemle geçirmeye çalışıyorum. Çocuklarımla da bilgisayar oyunu oynamayı ve birlikte zaman geçirmeyi çok seviyorum. Ayrıca tavla oynamaktan da çok zevk alıyorum. Bu konuda rakip tanımıyorum.

İnci Hanım, Mesut Bey gibi yoğun bir işadamının eşi olmak hayatınızı nasıl etkiliyor, biraz bahseder misiniz?

Mesut ile 17 yıldır evliyiz. 16, 13 ve 5 yaşlarında 3 çocuğumuz var. Mesut'un yoğun bir iş temposu var. Çocuklarla ben ilgileniyorum. Okullarını ben takip ediyorum. Her şey rayında olduğu sürece işler tıkır tıkır yürüyor. Zaman zaman sıkıntılar da olabiliyor. Kerem ve Fırat TAKEV'de okuyor. Tarık ise kreşe gidiyor. Evde 4 erkeğe bakmak zaman zaman zor olsa da üstesinden geliyorum. Mesut'un çocukları ile çok güzel diyalogları var. Onlarla birlikte iken büyük keyif alıyor. Pazar günlerini ise mutlaka birlikte geçirmeye gayret ediyoruz.

Mesut Bey, özel günlerinizi hatırlıyor mu? Eşinizi nasıl tanımlarsınız?

- Mesut her gün için özel gündür diyor. Zaman zaman sürprizler yapıyor. Mesut'un dış görüntüsü sert gibi gözükür ama kalbi çok yumuşak bir insan. Çok iyi. Mesut'un bu yönünü keşfetmek biraz zaman alıyor.

Mesut Bey size mutfakta yardımcı oluyor mu?

- Mesut'un mutfakla arası pek iyi değil. Bir tek kendi usulüyle melemen yapıyor. Zaten yaptığı melemeni de sadece kendisi yiyor.

İnci Hanım, 17 yıllık mutlu bir evliliğin sırrı ne sizce?

- 17 yıl çok hızlı geçti. Evlilikte aşk belirli bir yerden sonra bitiyor. Bundan sonra sevgi ve saygı devam ettiği sürece evlilikte mutlu oluyorsunuz. Mesut Bey de her zaman evde huzurlu olduğu için iş hayatında başarılı olduğunu belirtiyor. Mutlu bir evlilik, hayatı daha da güzelleştiriyor.

Mesut Bey evlilik teklifi ile ilgili ilginç bir anınız var. Onu da anlatır mısınız?

- İnci Hanım Hedef Ecza firmasında benim yardımcımdı. Ben kendisini çok beğeniyordum. Bir gün kendisine aşık olduğumu, evlenmek istediğimi söyledim. İnanamadı. O zaman 17 yaşındaydı. Ben de daha askere gitmemiştim çok gençtim. Ciddi olduğumu düşünmedi. 'Beni kandırmaya çalışıyor' diye aklından geçirmiş. İlkin bir şey söylemedi. Ben daha sonra 'Ya evlilik teklifimi kabul edersin ya da yarın seni kaçırırım' dedim. Bunun üzerine ciddi olduğuma kanaat getirince evlilik teklifimi kabul etti ve kısa süre içinde evlendik.

Tavla en büyük keyif aldığınız oyunlardan biri herhalde?

- Kumar oynamam ama dostlarımla gömlek, takım elbise ve ayakkabısına tavla oynamayı severim. Sık sık Rıza Akça, Aziz Demir, Mustafa Kürkan, Çetin Koçak, Emin Önal ile tavla oynarım. Onlardan kazandığım elbiseleri evim almıyor. Sırf onlar için evimi büyütmeyi planlıyorum. Onlar benim tavlada rakibim değil, müşterim. Tavla oynamak ve sürekli kazanmak en büyük hobilerimden biri. (YENİ ASIR)



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Balçova’da Yeni Yıl Coşkusu 10 Gün Sürecek Festivalle Yaşanacak

Balçova Belediyesi tarafından düzenlenen Balçova Yeni Yıl Festivali düzenliyor. Festival 20-29 Aralık tarihleri arasında Cumhuriyet Meydanı'nda konserler, sahne gösterileri ve çocuk etkin...

İzmir Marina, kış boyunca yelken tutkunlarını ağırlıyor

İzmir’in denizle kurduğu güçlü bağın önemli merkezlerinden İzmir Marina, kış döneminde de yelken eğitimleriyle deniz tutkunlarını ağırlamaya hazırlanıyor. Şehrin merkezinde konumlanan ve ...


250 vatandaşa her gün sıcak yemek

Seferihisar Belediyesi, sosyal belediyecilik anlayışıyla yürüttüğü sosyal destek projeleri kapsamında, ilçede yaşayan yaşlı ve ihtiyaç sahibi vatandaşlara yönelik sıcak yemek hizmetini ar...

CHP'li Bakan’dan 'gölge bakan' iddiasına yanıt: 'O gün de yalandı, bugün de yalan!'

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamayla gazeteci Levent Gültekin’in geçmişte ve bugün dile getirdiği iddialara yanıt verdi.


“Bu Bütçenin Hayrı Yine Yandaşa, Şerri İse Vatandaşa Düşüyor”

CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçesi üzerine TBMM Genel Kurulu’nda konuşma yaptı. CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, ...

Başkan Görkem Duman’dan açıklama: “İftiraya da yalanlara da geçit vermeyeceğim”

Buca Belediye Başkanı Mimar Görkem Duman, kamuoyunu yanıltmaya yönelik iddialara karşı sessiz kalmadı. İftiraya da yalanlara da geçit vermeyeceğini vurgulayan Buca Belediye Başkanı Görke...


İzmir’de vergi yüzsüzleri listesi açıklandı: Zirvede 2,2 milyarlık borç!

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 2025 sonu itibarıyla yayımladığı “Vergi Yüzsüzleri” listesinde İzmir’de 50 milyon TL’nin üzerinde borcu bulunan onlarca şirket ve belediye yer aldı. Listenin ...

Konak'ta ‘genç’ protokol

Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu ve Cosmos Gençlik Derneği Başkanı Furkan Hergül tarafından imzalanan protokol, tarafların sürdürülebilir kalkınma, kültürel gelişim, insan hak...


Mahkemeden karar: İşsiz erkeğe 'nafaka'

İzmir'in Tire ilçesindeki boşanma davasında mahkeme, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını dikkate alınarak işsiz olan erkek S.B.'ye aylık 5 bin lira nafaka ödenmesine karar verdi.

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Feyza Civelek harekete geçti.. Dava açıyor

'Kızılcık Şerbeti' dizisinde 'Nilay' karakterini canlandıran Feyza Civelek, son dönemde şahsına yönelik artan iddialar üzerine sessizliğini bozdu. 'Kızılcık Şerbeti' dizisinde 'Nilay' kar...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Osteoporoz sessiz ilerliyor: İlk belirti çoğu zaman kırık

Kemik erimesi (osteoporoz), çoğu zaman belirti vermeden ilerliyor. Hastalık fark edilmediğinde ilk işaret bir kırıkla ortaya çıkabiliyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Özlem Cemeroğlu, kemik kırıklarının hafife alınmaması gerektiğini vurgulayarak erken farkındalığın önemine dikkat çekti.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR