Geliyor mu gelmekte olan?

   Son günlerde başta Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, CHP’lilerin ağzından düşmüyor bu söz; Geliyor gelmekte olan..

   Peki, gerçekten geliyor mu gelmekte olan?

   Büyük ölçüde evet!

   Rüzgarın döndüğü, artık ciddi biçimde hissediliyor.

   Söylemeden geçmeyelim. AKP İktidarını eriten ve bugünkü duruma getiren en önemli etkenlerin başında ekonomi geliyor. Hukuk, Huzur, İnsan Hakları İhlalleri, Adalet, Mülteci sorunu, Yasaklar ve Yolsuzluklar da elbette bu erimenin tuzu biberi oldu. Ama baş etken şüphesiz ki ekonomi oldu..

   Geliyor gelmekte olan fakat geriye tek bir iş kaldı, o iş; sağlam bir adayla son hamleyi yapabilmek..

   İşte her şey geliyor tam da burada düğümleniyor. Büyük çoğunluk AKP’nin gideceğinden emin. Tek endişe Muhalefet cephesinde kimin aday gösterileceği?

   Birkaç yaygın görüş var.

   Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu gibi isimlerden birisi aday olarak çıkarılırsa, seçimin ciddi derecede farkla kazanılacağı yönünde.

   Bir diğeri, Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener veya tıpkı 2014 seçimlerinde olduğu gibi, adı sanı bilinmeyen x bir ismin getirilip çatı aday yapılması halinde risk olduğuna yönelik kaygılar var.

   Yavaş ya da İmamoğlu’nun aday gösterilmesi durumunda, Ankara veya İstanbul Büyükşehir Belediyelerinde AKP ve MHP’nin meclis üyelerinin çoğunluk olması nedeniyle, bu Belediyelerin birinde yönetimin el değiştireceğine dair endişeler de var.

   Bence yersiz bir endişe.

   Çünkü siz iktidarı aldıktan sonra, İstanbul ya da Ankara Belediyesi çok değil bir yıl sonra yapılacak yerel seçimlerde yeniden kazanılır. Önemli olan ülkenin iktidarını alabilmek..

   Yani bütün olay Millet İttifakının mimarı olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun atacağı adıma bağlı. Yakın çevresinin etkisinde kalmadan doğru adım atarsa, mimarlıktan baş mimarlığa terfi eder, aksi durumda yok olur gider. Sadece kendisi değil ülkenin geleceği de yok olur..

   İyi bilnmelidir ki bu seçim geçmişteki hataların tekrarını kaldıramayacak kadar önemli bir seçim. Bu saatten sonra ikinci bir “Ekmeleddin vakası”nı da kimseler yaşamak istemiyor.

   Geliyor mu gelmekte olan?

   Neden olmasın!

   Yeter ki geçmişten ders çıkarılsın, kendiniz değil halkın önceliklerine ses verin. Siz üzerinize düşeni yapın, gerisini zaten halk halleder..