İhsanoğlu: 'Bu ateş Türkiye'yi yakabilir'

Cumhurbaşkanı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, “Siz 'ben şunları, bunları yaptım' diyerek minnet ederseniz o hizmetin hayrı olur mu? O insanlar sizi tutar mı, sever mi?” diye sordu. İhsanoğlu, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nda kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşları ile yaptığı toplantıda konuştu.

Konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ sözlerine dikkat çeken İhsanoğlu, “Türkiye bunu istiyor. Bizim vatandaş olarak, 76 milyon insan olarak kavgasız, gürültüsüz hayatımız devam ediyor. Herkes aynı fikirde mi olacak? Hayır. Farklı fikirlerde, farklı siyasi görüşlerde olacak. Ama huzur içerisinde, sulh içerisince olacağız. Kavga ederek değil; öfkelenerek, yumruklanarak değil elinin tersiyle itmekle değil, tepeden konuşmakla değil… İnsanlar medeni insan gibi bağırmadan çağırmadan bu şekilde hayatını devam ettirebilmeliler” ifadelerini kullandı.

-"O İNSANLAR SİZİ TUTAR MI, SEVER Mİ?"-

“Siz 'ben şunları bunları yaptım' diyerek minnet ederseniz o hizmetin hayrı olur mu? O insanlar sizi tutar mı, sever mi?” diye soran İhsanoğlu, açıklamasında ekonomik gelişmelere de değindi. İhsanoğlu, ihracata bakıldığında Türkiye’nin ihracatta birtakım sıkıntılara maruz kaldığına vurgu yaparak, “Ekonomimizin en zayıf noktalarından bir tanesi, Ali Babacan’ın ifade ettiği gibi sanayimizin ekonomideki payı azalıyor. Sanayinin ekonomideki payının azalması demek, o ekonominin zayıflığı demektir. Çünkü katma değeri en çok yaratan sanayidir.

Türkiye’nin artık ileri teknolojiye sahip bir sanayi kurması lazım. Türkiye’nin yüksek katma değerli bir sanayi üretebilmesi için sizin üretmeniz lazım” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı adayı, Ekmeleddin İhsanoğlu, Türkiye’nin etrafındaki devletlerde terör örgütlerinin İslam adına cirit attığını söyledi. Türkiye’de halen çocukların şehit olduğunu belirten İhsanoğlu, “Türkiye bu ateşlerin üzerine eğer su ile gitmez ise bu ateşler Türkiye’yi yakabilir” dedi. Türkiye’nin artık huzur istediğini kaydeden İhsanonoğlu, ekmeği herkes ile bölüşeceklerini ama bu vatanı, bu toprağı hiç kimse ile bölüşmeyeceklerine vurgu yaptı.

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Antalya’da STK temsilcileri ve kanat önderleri ile bir araya geldiği toplantıda Türkiye’nin artık siyasi bir iç hesaplaşma noktasında hapsedildiğini söyledi. Halkın artık kavga istemediğini ve Türkiye’nin kavgaya girmesi halinde çok şey kaybedeceğini belirten İhsanoğlu, “12 sene önce devletin tepesinde bir kavga oldu. Ufak bir kavga! Ogün sayın cumhurbaşkanı, o dönemin başbakanına tartışma içerisinde bir kitap fırlattı. Ekonomi çöktü, herkesin cebindeki 100 liranın 50 lirası buharlaştı. O kadar sakin iki insanda, bu yaşanmış ise, oraya öfkeli birini düşünün. Merkez Bankası faiz politikasında bir takım adımlar atıyor, birileri çıkıp diyor ki bu faiz lobisi bu Merkez Bankası yanlış yapıyor. Alın bunu siz getirdiniz! O adam ekonominin gereğini yapmaya çalışıyor yetkisini kullanarak yapıyor. Sizden farklı düşünen herkesi vatan hainliği ile suçlamaya hakkınız yok” dedi.

-MISIR VE SURİYE ÖRNEĞİ-

Türkiye 10 ağustosta huzura kapı açacağını ifade eden İhsanoğlu açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Ben iki partinin uzlaşması ile başladım, bugün 12 parti desteklerini ilan etti. Türkiye’de sosyolojik bir değişim var. Türkiye’de siyaset ve sosyoloji artık eski bağlarını kopardı. İnsanlar yoruldular, bıktılar başka bir şey istiyorlar. Eğer demokrasi yoksa demokrasi demek alternatif demek, demokrasi demek seçme hakkı demek, farklı seçenekler demektir. Suriye dediler birkaç aday vardı yüzde 80 ile aldı. Mısır’da yüzde 96 ile aldı. Böyle bir dünyada yaşıyoruz.”

-SAYGIDA KUSUR ETMEYİN-

“Nerden çıktı bu İhsanoğlu, diyenlere ben söylüyorum, oy vermeyiniz tamam ama saygıda kusur etmeyiniz. Yola çıktığım günden itibaren söylüyorum bu yarış Türk devletinin, Türk milletinin en güzel makamı için bir yarıştır. O makama layık olmak lazım. Ben bu medeni bir yarış olsun dedim. Saygı içerisinde olsun. O makama saygımdan dolayı, adaylara saygımdan dolayı, çünkü adaylardan biri devletimizin başbakanıdır. Ben bir Türk vatandaşı olarak Başbakanımıza sayın başbakan diyeceğim.”

-VESAYET TARTIŞMALARI-

“Türkiye bu seçime giderken bir takım iddialarla karşı karşıyadır. Ben Kuran-ı yasaklayacakmışım. Başörtülü kızların başını açtıracakmışım. Vesayet sisteminin temsilcisidir vesayeti getirecek! 12 Eylül anayasasının icat ettiği RTÜK, icat ettiği YÖK’ü kim muhafaza etti? Kim Kurdu? 12 senedir sizin elinizde, siz RTÜK’ü kaldırmadınız. Bilakis güçlendirdiniz. Bu vesayet sistemi değil mi? Siz kaldırmak istediniz de biz hayır mı? Dedik! Sendikalar kanunu 12 Eylül kanunu. Niye değiştirmediniz. Bunlar askeri vesayet sisteminin kanunudur. Seçim kanununda yüzde 10 barajını siz söylediniz kaldıracağınızı. Niye kaldırmadınız? Vesayet bunlar, siz bunları muhafaza edeceksiniz. Türkiye artık bunları anladı. Türkiye artık yeni bir ses yeni bir nefes istiyor.”

-TÜRKİYE HUZUR İSTİYOR-

“Türkiye huzur istiyor. Dışarıda huzur istiyor. Etrafımızdaki çeşit çeşit sıkıntılar var. Etrafımızdaki devletler parçalanmak üzere. Etrafımızda terör örgütleri İslam adına cirit atıyorlar. Sınırlarımız kevgir gibi girenin çıkanın haddi hesabı yok, çocuklarımız halen şehit oluyor. Türkiye bu ateşlerin üzerine eğer su ile gitmez ise bu ateşler Türkiye’yi yakabilir. Biz Çankaya’ya huzuru getirecek, Türkiye’ye dışarıda itibarı getirecek, bütün dünyayı tanıyan, dünya liderlerini tanıyan, batıyı bilen, doğuyu bilen bir insan ihtiyaç var. Bizim bu yolculuğumuz mukaddes kutsal bir yolculuktur. Türkiye’ye huzuru getirmek için bir yolculuk. Biz bu sembol olarak kullandığımız mübarek ekmeği, ekmek hepimizin hayatın teminatıdır.

Ekmek bizim için mühimdir. Ekmeği büyütmek istiyoruz ve bu ülkede sevgi ekmek istiyoruz. Biz bu ülkede saygı ekmek istiyoruz, biz bu ülkede birlik ekmek istiyoruz, biz bu ülkede dirlik ekmek istiyoruz, biz bu ekmeğimizi büyüterek her alanda gelişmek istiyoruz. Bize sığınan komşularımız, kardeşlerimiz Filistinli olsun ister Türkmen olsun, ne yazık ki Türkmenlere fazla ilgi göstermiyoruz. Türkmenlerin Türkiye’den başka hiç ilgilenen kimse yok. Bizim Uygur Türkleri ile uğraşmamız lazım. Biz mısradaki Rabia için ağıt yakıyoruz, ağıt yakıyoruz ama Türk Rabia için ağıt yakmıyoruz. Onun için biz bu ekmeği herkes ile bölüşeceğiz ama bu vatanı bu toprağı hiç kimse ile bölüşmeyeceğiz.”

ANTALYA (ANKA)