- Sanatçı Can Gürzap son yolculuğuna uğurlandı
- Whatsapp'tan yeni özellik: Artık numara paylaşmaya gerek yok
- Türk-İş Başkanı: Asgari ücret pazarlığını açlık sınırından açacağız
- Asgari ücrette zam maratonu başlıyor: 4 farklı senaryo
- CHP'li Kerimoğlu parti içindeki rakibi İmamoğlu'na yüklendi, ön seçim çağrısı yaptı

Diyabet önlenebilir mi?
Dünyada salgın bir hastalık gibi yayılan Tip 2 diyabetin küçük büyük herkesi tehdit ettiğini belirten Doç. Dr. Ferit Kerim Küçükler, ‘’Bu hastalığın gelişiminde rol oynayan pek çok risk faktörü var. Bu risk faktörlerini iyi tanımak teşhis için geçen süreyi kısaltmak için çok önemlidir’’ dedi.
Günümüzde bulaşıcı olmayan küresel bir salgın hastalık olarak nitelendirilen diyabet, yetişkinlerin yanı sıra çocuklarda da çok yaygın görülüyor. Uzmanlar diyabetin oluşmasında, pankreasta insülin üreten hücrelerin hasar görmesine neden olan genetik ve çevresel faktörlerin rol oynadığını belirtiyor.
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ferit Kerim Küçükler
Çevresel faktörlerin değiştirilebilir risk faktörleri olduğuna dikkat çeken Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ferit Kerim Küçükler, kalp damar hastalıkları, böbrek yetmezliği, depresyon, görme ve uzuv kayıpları gibi önemli sağlık sorunlarına yol açabilen diyabete karşı önerilerini şöyle sıraladı:
HASTALIK BAZEN GENETİK OLABİLİR
Genetik nedenler sebebiyle bazı ailelerde diyabete daha sık rastlanır ve bu risk faktörünü değiştirmek mümkün değildir. Çevresel faktörler olarak viral enfeksiyonlar, 6 aydan önce inek sütü kullanılması ve vitamin D eksikliği gibi faktörleri sayabiliriz. Çevresel faktörler değiştirilebilir risk faktörleridir ve bu nedenle iyi bilinmeleri önemlidir. Diyabet gelişimi için pek çok risk faktörü vardır. Risk faktörlerinin iyi tanınması diyabet tanısı konulması için geçen süreyi kısaltmak için çok önemlidir. Çünkü diyabeti olan her iki hastadan biri henüz bunu bilmemektedir.
RİSK FAKTÖRLERİNİ İYİ TANIYIN
Diyabetik risk faktörlerinin bazıları obezite, hipertansiyon, sigara, hareketsiz yaşam, düşük doğum ağırlığı, iri bebek doğurma öyküsü, polikistik over sendromu, uykusuzluktur. Obezite, insülin direncini artırarak diyabet riskini artırır. Diyabetik erişkinlerin yaklaşık yüzde 80'i fazla kilolu veya obezdir. Anne veya babasında diyabet olan bir kişide risk 2-3 kat artmaktadır. Hareketsiz yaşam tarzı, örneğin uzun süre televizyon seyretmenin diyabet riskini artırdığı bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir. Sigara, karın yağlanmasını ve insülin direncini artırabilir. Günde 6 saatten az uyumak diyabet gelişimi için bir risk faktörüdür. Son yıllarda diyabet sıklığının artışının en önemli nedenleri hareketsiz yaşam ve fast food beslenme şeklidir. Yiyeceğe kolay ulaşma ve bu yiyeceklerin (ve içeceklerin) genelde yüksek kalorili ve besinsel olarak kalitesiz olması büyük bir sorundur. Çocukların ekran başında geçirdikleri sürelerin artmasına paralel olarak artan obezite nedeniyle artık diyabet çocuklarımızı da tehdit eder hale gelmiştir. Modern yaşamla birlikte hayatımıza giren kimyasal maddeler yani bir diğer adıyla endokrin bozucular (plastikler, kozmetikler, gıda katkı maddeleri, haşere-böcek öldürücüleri gibi) diyabet gelişme riskini artırmaktadır.
YAŞAM TARZINIZDA MUTLAKA KALICI DEĞİŞİKLİKLER YAPIN
Diyabetin gelişimi önlenebilir veya yavaşlatılabilir. Burada ilaçlardan çok yaşam tarzında yapılacak kalıcı değişiklikler önemli rol oynar. Bu nedenle bir beslenme modelini benimseyip ömür boyu uygulamak, geçici süreyle yapılan fantastik isimli diyetlerden çok daha fazla yarar sağlayacaktır. Akdeniz tipi beslenme, diyabet ve kalp sağlığı için bilimsel olarak ispat edilmiş en faydalı beslenme biçimlerindendir. Zeytinyağı, tam tahıllar, taze sebze ve meyveler, balık tüketimi oldukça faydalıdır. Beyaz ekmek gibi unlu gıdalar, paketlenmiş ve işlenmiş ürünler, tatlandırıcılı ve asitli içecekler özellikle uzak durmamız gereken besinlerdir. Günlük düzenli olarak yapılacak aktiviteler kan şekerini düzenlemek için çok önemlidir. Her gün 30 dakika orta tempoda yapılacak yürüyüşler ve 10-15 dakikalık daha ağır egzersizler, insülin direncini azaltmakta faydalıdır. Diyabet gelişimini engellemek için vereceğimiz ilaçlar olmakla birlikte, her zaman yaşam tarzı değişikliğini uygulamayı tavsiye ederim. Özetle diyabet, açlık-tokluk kan şekeri ile insülin ölçümü ve hemoglobin A1c (HbA1c) testi gibi basit incelemelerle yolun en başında fark edilebilir. Fazla kiloların verilmesi, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının sürdürülmesi ve düzenli aktivitenin bir hayat tarzı haline getirilmesiyle de diyabet gelişiminin önüne geçilebilir.
Sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Dijital bağımlılık hasta ediyor
Prof. Dr. Uludüz, giderek artan sanal bağımlılığın insanları hızla yalnızlaştırdığına dikkat çekerek, ‘‘Bu durum da bedensel ve ruhsal hastalıkların tetiklenmesine neden oluyor’’ dedi. Ya...
Baş ağrısından şikayetçi olanlar için umut ışığı
Yapılan bir araştırma, çoğu insanın muzdarip olduğu yaygın baş ağrılarının boyundaki bir iltihaplanmadan kaynaklanabileceğini öne sürüyor. Almanya’da yapılan bir çalışmada, araştırmacılar...
Herediter anjioödem nedir, belirtileri neler?
Herediter anjioödem (HAÖ), vücudun herhangi bir yerinde ani ve şiddetli şişliklere neden olabilen nadir ve potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir genetik hastalık. Bu şişlikler, deri, m...
Uykunuz ne kadar sağlıklı?
“Toplumumuzun nerdeyse yüzde 60’ı uyku sorunu yaşıyor ancak bu durum genellikle göz ardı ediliyor ve sağlığı bozuyor” diyen Prof. Dr. Uludüz, iyi uyuyup uyuyamadığınızı anlamanızı sağlaya...
DSÖ solunum yolu hastalıkları için harekete geçti
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Çin'e yaptığı resmi bilgi talebiyle, daha çok çocuklar arasında görülen solunum yolu hastalıkları ve zatürre vakalarındaki artış hakkında gerekçe istedi. DSÖ’de...
Yeni COVID türü hızla yayılıyor… Bu belirtilere dikkat!
Corona virüsünün bazı varyantları sadece önemsiz bir soğuk algınlığı ile kendini gösterse de virüs mutasyona uğramaya, yeni türler ve yeni endişeler yaratmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yaz...
Ailesinde meme kanseri olan erkeklere önemli uyarı
Prostat kanserinde aile öyküsünün göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten Türk Üroonkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, ‘’Ailesindeki kadınlarda meme kanseri öyküsü olan b...
Olumsuz düşünceler bizi nasıl etkiler?
Hemen herkes zaman zaman kendini kötü ya da bıkkın hissedip, bu yüzden negatif düşünmeye meyilli olabilir. ‘’Ancak bu düşünceler sıklaşırsa işte o zaman sağlığımız da sosyal ilişkilerimiz...
Bilimsel araştırma: Tuzlu su ve Covid-19’la ilgili o efsane kanıtlandı
Yapılan bir araştırma, kulaktan kulağa yayılan bir şehir efsanesini doğruladı. Buna göre tuzlu suyla gargara yapmak Covid-19'u önlemeye gerçekten de yardımcı olabilir. ABD’deki Teksas Üni...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Mesajlar tek tek ortaya çıkıyor: Şaka mı yapıyorsun Şeçil hanım?
Bankacı Seçil Erzan’ın futbol dünyasının ünlü isimlerini dolandırdığı olaya ilişkin ayrıntıların önü arkası kesilmiyor. 3 milyon 200 bin dolar kaptıran eski Galatasaraylı futbolcu Emre Ço...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Dijital bağımlılık hasta ediyor
Prof. Dr. Uludüz, giderek artan sanal bağımlılığın insanları hızla yalnızlaştırdığına dikkat çekerek, ‘‘Bu durum da bedensel ve ruhsal hastalıkların tetiklenmesine neden oluyor’’ dedi. Yakın zamana kadar kişisel bir sorun olarak görülen yalnızlık bugün teknolojik gelişmelerle birlikte küresel bir sağlık krizine dönüşmüş durumda.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.