- Sanatçı Can Gürzap son yolculuğuna uğurlandı
- Whatsapp'tan yeni özellik: Artık numara paylaşmaya gerek yok
- Türk-İş Başkanı: Asgari ücret pazarlığını açlık sınırından açacağız
- Asgari ücrette zam maratonu başlıyor: 4 farklı senaryo
- CHP'li Kerimoğlu parti içindeki rakibi İmamoğlu'na yüklendi, ön seçim çağrısı yaptı

Olumsuz düşünceler bizi nasıl etkiler?
Hemen herkes zaman zaman kendini kötü ya da bıkkın hissedip, bu yüzden negatif düşünmeye meyilli olabilir. ‘’Ancak bu düşünceler sıklaşırsa işte o zaman sağlığımız da sosyal ilişkilerimiz de bozulabilir’’ diyen Prof. Dr. Uludüz, bu düşüncelerden kurtulmanın ipuçlarını verdi.
Uzmanlara göre kendimizi sürekli olumsuz şekilde etiketlememiz veya kötümser düşünceleri içselleştirmemiz, psikolojik ve davranışsal düzeyde olumsuz sonuçlara yol açabiliyor. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, olumsuz düşüncelerin sağlığımıza etkilerini ve bunlarla başa çıkma yollarını şöyle anlattı:
Nelere yol açar?
Olumsuz düşünceler yoğunlaşırsa genel sağlığımızı ve hayatımızı şöyle etkiler:
1-Özgüveni azaltır
Negatif düşünce tarzı, “yetersizim”, “başarısızım” veya “değersizim” gibi ifadeler, kişinin özsaygısını ve özgüvenini ciddi şekilde etkileyebilir. Sürekli olumsuz düşüncelere sahip olan bir kişi, kendini değersiz ve yetersiz hissedebilir, bu da hayata bakışta mutluluğu ve başarı hissini azaltabilir. Kişi sürekli başkalarının onayını arayabilir ve bu da sağlıklı ilişkiler kurmasını zorlaştırabilir.
2-Anksiyete ve depresyon riskini artırır
Bilinçaltına gönderilen olumsuz düşünce kalıpları kişinin kendisi ve çevresi hakkında sürekli negatif varsayımlar yapmasına neden olur. Bir hata yaptığımızda ‘her şeyi mahvediyorum' ya da zor bir durumla karşılaştığında ‘hiç bir şey düzelmeyecek' gibi düşüncelere kapılabiliriz. Bilinçaltına gönderilen negatif olumlama mesajları, anksiyete ve depresyon gibi ruh sağlığı sorunlarına zemin hazırlayabilir.
3-Karar verme becerilerinde sorun yaratır
Olumsuz düşünceler içinde olan kişi kendine güvenemediği için doğru karar vermekte güçlük çeker. Sürekli başkalarının onaylamasına ihtiyaç duyabilir ve bu da kararlarında hatalara neden olabilir. Özellikle zor kararlar alınması gereken durumlarda olumsuz düşünce kalıpları kişiyi ikilemde bırakabilir. Negatif düşünceler problem çözme becerisinde de soruna neden olur. Kişi problemleri çözme konusunda daha çekingen ve pasif davranır. Problemin üzerine gidilmesini ve etkili çözüm arayışını sekteye uğratır. Kişinin yaratıcılığını, esnek düşünme yeteneğini de etkileyerek alternatif çözümlerin bulunmasını güçleştirir.
4-Sosyal ilişkileri zayıflatır
Kendine yönelik sürekli negatif düşünceler özgüveni azaltır ve başkalarıyla iletişim kurarken tereddüt ve güvensizlik yaşanmasına neden olur. Kendini değersiz ve yetersiz hisseden kişi sosyal iletişimden kaçınmaya başlar. Bu durum, kişiyi izolasyona ve yalnızlığa iter.
5-Fiziksel sağlığı bozar
Uzun vadede olumsuz düşünceler, ruhsal sorunların yanı sıra fiziksel sorunlara da yol açar. Negatif duyguların yol açtığı stres, vücudun “savaş ya da kaç” tepkisini tetikler, kortizol ve adrenalin gibi hormonlar salgılanır. Bu hormonlar vücudun acil durumlara tepki verme mekanizmasının bir parçasıdır. Ancak uzun dönemde yüksek tansiyon, kalp hastalığı, diyabet ve zayıf bağışıklık sistemine yol açabilir. Ayrıca, negatif duygular uyku düzenini bozabilir, yorgunluğa ve diğer sağlık sorunlarının şiddetlenmesine neden olabilir.
İşte çözüm önerileri
Eğer anlık negatif bir ortamdaysak tetikte olmamız hayatta kalabilme mekanizmasını desteklese de bu durumun uzun sürmesi vücudumuza zarar verir. Negatif bakış açımız yaşadığımız en küçük sorunda bile fazlaca düşünüp kafaya takmamıza gün boyunca olumlu olayları, karşımıza çıkan şansları gözden kaçırmamıza neden olabilir. İşte olumlu düşünmenizi sağlayacak öneriler:
■ Günlük hayatta küçük mutlulukları fark etmek ve bunlar için şükran duymak olumlu duyguları artırır.
■ Yaşanan olumlu olayları paylaşmak: aldığınız güzel bir haberi veya yaşadığınız güzel bir olayı sevdiklerinizle paylaşmak, mutluluğu yaymak ve olumsuz düşünceleri azaltmada etkili bir yöntemdir.
■ Düzenli egzersiz yapmak endorfin salgılanmasını artırarak stresi azaltır.
■ Her gece yattığınızda ertesi günü düşünerek planlarınızı olumlu değerlendirin, (gireceğiniz bir sınav yapacağınız bir konuşma gibi) hepsinin harika geçeceğini düşünün. Bu düşünce bilinçaltınıza inecek ve size motive olarak uyandıracaktır.
■ Sabah uyandığınızda ne kadar yorgun ya da mutsuz kalksanız bile kendinizi pozitif cümlelerle motive edin ve bilinçaltınıza olumlu sinyaller gönderin.
■ Olumsuz otomatik düşünceleri fark etmek ve bunları gerçekçi ve olumlu düşüncelerle yer değiştirmek duygusal olarak esnekliği artırır.
■ Sevdiklerinizin size anlamalarını sağlayacak güçlü sosyal ilişkiler, zor zamanlarda destek ve rahatlamanızı sağlar. Arkadaşlarınız ve ailenizle korkularınızı, sıkıntılarınızı paylaşmak sizi rahatlatacaktır.
■ Etrafınızdaki insanlara karşı empati ve anlayış göstermek kendi sorunlarınızı daha rahat görmemizi ve çözmemizi sağlar.
■ 'Keşke'', ‘'Acaba'', ‘'Olmazsa'' gibi kelimeleri kullanmaktan kaçının. Bu sayede kendinizi suçlamaz, hırpalamazsınız.
■ Düşünce ve duygularınızı, korkularınızı, endişelerinizi yazmak kendinizi daha iyi anlamanıza objektif olarak yardımcı olur. Günlük tutmak duygusal süreçleri düzenlemenize ve stresle başa çıkmanıza yardım eder.
■ Resim yapmak, müzikle uğraşmak, hobilerle uğraşmak gibi yaratıcı faaliyetler duyguları ifade etme ve olumsuz duyguları yönetmeye yardım eder.
■ Doğada vakit geçirmek stresi azaltır. Yürüyüş yapmak, bahçe işleriyle uğraşmak mutluluk ve huzuru artıracağı için daha olumlu bakış açısı sağlayacaktır.
Sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Dijital bağımlılık hasta ediyor
Prof. Dr. Uludüz, giderek artan sanal bağımlılığın insanları hızla yalnızlaştırdığına dikkat çekerek, ‘‘Bu durum da bedensel ve ruhsal hastalıkların tetiklenmesine neden oluyor’’ dedi. Ya...
Baş ağrısından şikayetçi olanlar için umut ışığı
Yapılan bir araştırma, çoğu insanın muzdarip olduğu yaygın baş ağrılarının boyundaki bir iltihaplanmadan kaynaklanabileceğini öne sürüyor. Almanya’da yapılan bir çalışmada, araştırmacılar...
Herediter anjioödem nedir, belirtileri neler?
Herediter anjioödem (HAÖ), vücudun herhangi bir yerinde ani ve şiddetli şişliklere neden olabilen nadir ve potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir genetik hastalık. Bu şişlikler, deri, m...
Uykunuz ne kadar sağlıklı?
“Toplumumuzun nerdeyse yüzde 60’ı uyku sorunu yaşıyor ancak bu durum genellikle göz ardı ediliyor ve sağlığı bozuyor” diyen Prof. Dr. Uludüz, iyi uyuyup uyuyamadığınızı anlamanızı sağlaya...
DSÖ solunum yolu hastalıkları için harekete geçti
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Çin'e yaptığı resmi bilgi talebiyle, daha çok çocuklar arasında görülen solunum yolu hastalıkları ve zatürre vakalarındaki artış hakkında gerekçe istedi. DSÖ’de...
Yeni COVID türü hızla yayılıyor… Bu belirtilere dikkat!
Corona virüsünün bazı varyantları sadece önemsiz bir soğuk algınlığı ile kendini gösterse de virüs mutasyona uğramaya, yeni türler ve yeni endişeler yaratmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yaz...
Ailesinde meme kanseri olan erkeklere önemli uyarı
Prostat kanserinde aile öyküsünün göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten Türk Üroonkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, ‘’Ailesindeki kadınlarda meme kanseri öyküsü olan b...
Bilimsel araştırma: Tuzlu su ve Covid-19’la ilgili o efsane kanıtlandı
Yapılan bir araştırma, kulaktan kulağa yayılan bir şehir efsanesini doğruladı. Buna göre tuzlu suyla gargara yapmak Covid-19'u önlemeye gerçekten de yardımcı olabilir. ABD’deki Teksas Üni...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Mesajlar tek tek ortaya çıkıyor: Şaka mı yapıyorsun Şeçil hanım?
Bankacı Seçil Erzan’ın futbol dünyasının ünlü isimlerini dolandırdığı olaya ilişkin ayrıntıların önü arkası kesilmiyor. 3 milyon 200 bin dolar kaptıran eski Galatasaraylı futbolcu Emre Ço...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Dijital bağımlılık hasta ediyor
Prof. Dr. Uludüz, giderek artan sanal bağımlılığın insanları hızla yalnızlaştırdığına dikkat çekerek, ‘‘Bu durum da bedensel ve ruhsal hastalıkların tetiklenmesine neden oluyor’’ dedi. Yakın zamana kadar kişisel bir sorun olarak görülen yalnızlık bugün teknolojik gelişmelerle birlikte küresel bir sağlık krizine dönüşmüş durumda.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.