Yukarı
417000

Asla bu giysiyle yatağa girmeyin...

10 Aralık 2024 12:23

Yatak malzemeleri mağazası tarafından yapılan yakın tarihli bir araştırma, çorapların hayal ettiğimizden çok daha fazla mikrop ve bakteri kaynağı olabileceğini ortaya koydu. Tüm gün giyilen çorapların klozet kapağından 20 kat daha kirli olabileceği ortaya çıktı. 

Araştırma için katılımcılar, sabahtan akşama kadar aynı çorapları giydi ve örnekler toplandıktan sonra araştırmacılar, hamamböceği dışkısı ile ilişkili Pseudomonas aeruginosa gibi tehlikeli bakteriler de dahil olmak üzere birçok bakteri keşfetti. Çoğu insan yatmadan önce çoraplarını değiştirmediği için, bu mikroplar yatağa taşınarak bakteri üremesi için elverişli bir ortam yaratır.

Klozet kapağından 20 kat daha fazla mikrop taşıyor

Araştırmada, sabah 7.00'den akşam 23.00'e kadar gün boyunca giyilen çeşitli çoraplar analiz edildi. Katılımcıların günlük aktivitelerini yaparken aynı çorapları giymeleri gerekiyordu ve kullanım süreleri sonunda, swablar kullanılarak numuneler alındı. 

Laboratuvara gönderilen bu numuneler üzerinde yapılan analizler, çorapların klozet kapağından 20 kat daha fazla mikrop taşıdığını gösterdi. Bu bulgu, çorapla uyuma alışkanlığına sahip kişiler için oldukça endişe verici çünkü farkında olmadan zararlı bakterileri yatağa taşıyorlar. 

Araştırma ayrıca, çorapla uyuyan insanların yalnızca %30'unun yatmadan önce yeni bir çift çorap giydiğini ortaya koydu. Bu durum, çoğu kişinin sağlığından ve dinlenmesinin kalitesinden ödün verdiğini ve uyku sırasında bakteriyel enfeksiyon riskini artırdığını gösteriyor.

Yataktaki sıcaklık bakterilerin çoğalması için ideal ortamı yaratır

Kirli çoraplarla uyuduğumuzda, özellikle de yatmadan önce temiz bir çorap giymediğimizde, bu patojenleri yatağımıza taşırız. Yapılan çalışmada, analiz edilen çoraplarda hamamböceği dışkısıyla ilişkilendirilen Pseudomonas aeruginosa gibi tehlikeli bakteriler tespit edilmiştir. Bu bakterinin özellikle nemli ve sıcak ortamlarda ürediği bilinmektedir ve çorapların gün boyu giyilmesi ile yatak odasındaki sıcaklık, bu bakterilerin çoğalması için ideal bir ortam yaratır. Ayrıca, gece boyunca insanların terlemesi, özellikle kalın battaniye veya yorgan altında, bakterilerin büyümesi için daha elverişli bir koşul oluşturur. Bir kişi gece boyunca ortalama 700 ml terleyebilir, bu da mikropların yayılmasına neden olur. Bu durum, sağlığı tehdit etmenin yanı sıra, uyku kalitesini de olumsuz etkileyebilir ve kaşıntı, cilt enfeksiyonları veya solunum problemleri gibi rahatsızlıklara yol açabilir.

Çorapla mı yoksa çorapsız mı uyumak daha iyidir sorusu, kişisel tercihlere ve sağlık koşullarına bağlı olarak değişebilir. Kirli çoraplarla uyumak bazı sağlık riskleri taşısa da, bazı insanlar konfor ve sıcaklık düzenlemesi açısından çorap giymeyi tercih edebiliyor. Araştırmalar, uyurken çorap giymenin kan dolaşımını iyileştirebileceğini ve uyku kalitesini artırarak daha dinlendirici bir uykuya yardımcı olabileceğini gösteriyor. Ayrıca sıcaklık dalgalanmaları veya gece terlemesi yaşayanlar için çoraplar, vücut ısısını dengelemeye yardımcı olabilir. Ancak, gün boyunca çoraplarınızı değiştirmeniz ve yatmadan önce daima temiz bir çift çorap giymeniz önemlidir. Nefes alabilen çoraplar tercih ederek, nem birikimini ve bakteri üremesini engelleyebilirsiniz. Ayrıca, mikropların birikmesini önlemek için çarşaf ve yastık kılıflarını düzenli olarak yıkamak gerekir.

Sözcü



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Kas gücü ile ilgili çarpıcı araştırma! Riski yarı yarıya indiriyor

Yeni bir araştırmaya göre, fiziksel zindelik ve kas gücü, kanser hastalarının ölüm riskini neredeyse yarıya indirebilir. Bu bulgular, hastalara özel egzersiz planlarının hayatta kalma ora...

Erkekler kadınlara göre neden fazla uzadı?

İngiltere'de yapılan bilimsel bir araştırma, erkeklerin geçen yüzyıldaki boy artışının kadınlarınkinden iki kat fazla olduğunu ortaya koydu. Peki, bu farkın arkasında hangi faktörler var?...


Pandemi sonrası bilimsel güven sarsıldı mı?

Pandemi sonrasında dünya bilime ne kadar güveniyor? Zürih Üniversitesi ve ETH Zürih'in ortaklaşa yürüttüğü kapsamlı bir araştırma, 68 ülkeden 72 bine yakın katılımcıyla pandemi sonrasında...

Göğsünüzü soğuktan koruyun

Kış aylarında kalp ve akciğer hastalıklarına bağlı hastane başvuruları ve yatışları artıyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Vefa Öztürk, ‘‘Ani kalp krizine ya da kalp krizini taklit ed...


Bağışıklığı güçlendiren reçeteler

Bugünlerde grip ve diğer solunum yolu enfeksiyonlarına karşı bağışıklığı güçlü tutmak önemli. Bunun en etkili yolunun dengeli beslenme olduğunu hatırlatan Diyetisyen Büşra Deniz Kizir, sa...

Covid-19 aşıları bunama yapar mı?

Covid aşılarının beyin sağlığına etkilerinin vatandaşların kafasını meşgul eden, sosyal medyada sıkça tartışılan ve bilimsel araştırmaların da dikkatle incelediği bir konu olduğunu belirt...


Kışın haftada kaç kez banyo yapılmalı?

Düşük sıcaklıklar, duş alma sıklığı ve suyun sıcaklığı konusunda değişiklikler yapmamıza yol açar. Ancak, soğuk mevsimlerde duş almak yalnızca hijyen değil, sağlık açısından da dikkat edi...

Sağlıklı beslenme alışkanlıkları için üç pratik yöntem

Doktor ve yazar Dr. Chris van Tulleken, çocuklara sağlıklı beslenmeyi öğretmenin üç basit yolunu paylaştı. Özellikle çocuklarda artan obezite oranları karşısında endişe duyan van Tulleken...


Kış depresyonuyla nasıl başa çıkabilirsiniz?

Kış mevsiminde güneş ışığının azalması, melatonin ve serotonin gibi beyin kimyasallarını etkileyerek depresyona yol açabilir. Ayrıca D vitamini eksikliği, bu belirtileri daha da kötüleşti...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Murat Boz yatırımlarını açıkladı

“İlk önce oturduğum evi aldım, 2008 senesiydi. Sonra yatırım için ev almaya başladım. Konserlerin dışında pasif gelirim var. Ben sadece Bitcoin’ciyim. Herhangi bir altcoin’e yatırım yapmı...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Kas gücü ile ilgili çarpıcı araştırma! Riski yarı yarıya indiriyor

Yeni bir araştırmaya göre, fiziksel zindelik ve kas gücü, kanser hastalarının ölüm riskini neredeyse yarıya indirebilir. Bu bulgular, hastalara özel egzersiz planlarının hayatta kalma oranlarını artırabileceğini öne sürüyor. Araştırma, özellikle ileri evre kanser hastalarında yaşam beklentisini artırmaya yönelik önemli ipuçları sunuyor.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR