Katar-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı tekrar masaya gelebilir
2009'da rafa kaldırılan Katar ve Türkiye arasındaki doğalgaz boru hattı projesi, Suriye’deki istikrar ve LNG piyasasındaki değişen dinamiklerle yeniden gündeme geldi. Orta Doğu Enerji Uzmanı Justin Dargin, "Katar, fiyatlandırma yapısının cazip bulacağı bir seviyede olması halinde, uzun vadeli tedarik anlaşmalarını güvence altına almanın ve artan rekabet ortamında piyasa istikrarını sağlamanın bir yolu olarak boru hatlarını nihayetinde düşünebilir" dedi.
Suriye'de 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesinin ardından 2009'da rafa kaldırılan "Katar-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı"nın yeniden canlanma ihtimali gündeme gelirken, bölgedeki istikrarın sağlanması, boru hatlarının uzun vadeli projeler olması gibi konular ön plana çıkıyor.
Uzmanlar, daha önce de söz konusu hat için Suriye'de sağlanacak istikrarın ve boru hattının geçeceği ülkelerin güvenliğine vurgu yapmış ve sıvılaştırılmış doğalgazın (LNG) Katar için önemine değinmişti.
Katar merkezli düşünce kuruluşu Orta Doğu Küresel İlişkiler Konseyi'nde Kıdemli Orta Doğu Enerji Uzmanı Justin Dargin, LNG'de olası kapasite artışlarının 2020'lerin sonunda arz fazlası ortaya çıkarabileceğini belirterek, "Katar, fiyatlandırma yapısının cazip bulacağı bir seviyede olması halinde, uzun vadeli tedarik anlaşmalarını güvence altına almanın ve artan rekabet ortamında piyasa istikrarını sağlamanın bir yolu olarak boru hatlarını nihayetinde düşünebilir" dedi.
Dargin, Suriye'de yeni hükümetin Türkiye ve Körfez ülkeleriyle daha yakın ilişkiler kurarak bölgesel işbirliğine daha elverişli bir ortam yaratacağını belirterek, halihazırda Katar da dahil birçok ülkenin sınır ötesi doğalgaz boru hatlarından çok arbitraj esnekliği nedeniyle LNG'ye yöneldiğini anlattı.
Avrupa'da gaz talebinin karbonsuzlaştırma politikaları nedeniyle azaldığına dikkati çeken Dargin, bunun da Doğu Asya pazarını orta ve uzun vadede Katar için daha cazip bir odak haline getirdiğini ifade etti.
YAKLAŞIMLAR DEĞİŞEBİLİR
Dargin, Katar'ın Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman'a gaz sağlayan Dolphin Doğal Gaz Boru Hattı'na yaklaşımının da bu değişimi yansıttığını belirterek, şöyle devam etti:
"Başlangıçta Katar'ın çeşitlendirme stratejisinin bir parçası olsa da, ülke LNG lehine projeyi genişletmeyi sürekli olarak reddetti. Türkiye'ye uzanacak bir boru hattı Türkiye'nin bir enerji merkezi olma hedefiyle uyumlu olsa ve Avrupa'nın enerji çeşitlendirme hedeflerine fayda sağlayabilecek olsa da, şu anda Katar için bir öncelik olması pek olası değil. Bununla birlikte, rakiplerin ve yeni üreticilerin kapasite artışları nedeniyle on yılın sonunda potansiyel bir LNG arz fazlası ortaya çıkarken, Katar, fiyatlandırma yapısının cazip bulacağı bir seviyede olması halinde, uzun vadeli tedarik anlaşmalarını güvence altına almanın ve artan rekabet ortamında piyasa istikrarını sağlamanın bir yolu olarak boru hatlarını nihayetinde düşünebilir."
Jeopolitik açıdan Orta Doğu'daki istikrarsızlığın bölgede bir boru hattına büyük engel teşkil ettiğine dikkati çeken Dargin, "Suriye'den geçecek bir boru hattı sadece iç istikrarı değil, aynı zamanda çıkarları çatışan çok sayıda bölgesel güç arasında işbirliğini de gerektirecektir" ifadesini kullandı.
Dargin, ekonomik faktörler ve değişen dinamiklere de değinerek, "LNG, esnekliği, azalan maliyetleri ve farklı pazarlara erişim kabiliyeti nedeniyle tercih edilen doğalgaz taşıma yöntemi olarak ortaya çıkmış ve sabit boru hatlarının uygulanabilirliğini azaltmıştır. Katar için bir boru hattı, istikrarlı ve uzun vadeli talep garantisi gerektirmektedir ki bu da karbonsuzlaştırma politikaları nedeniyle Avrupa'nın doğalgaz tüketimi azaldıkça giderek daha belirsiz hale gelmektedir. Ayrıca, bu tür bir altyapının inşası ve uzun vadeli güvenliği, uluslararası paydaşlar arasında önemli yatırım ve işbirliği gerektirecektir" diye konuştu.
2009'DA RAFA KALDIRILMIŞTI
Katar ve Türkiye arasında doğalgaz boru hattı inşa etme fikri, ilk olarak 2009'da gündeme gelmiş ancak çeşitli teknik, ekonomik ve jeopolitik nedenlerle rafa kaldırılmıştı. O dönemde proje, Katar’ın geniş doğalgaz rezervlerini Türkiye üzerinden Avrupa pazarlarına taşımayı hedefliyordu. Ancak, hattın Suriye üzerinden geçmesi planlanan güzergahı, bölgedeki siyasi istikrarsızlık ve Suriye rejiminin projeye karşı duruşu nedeniyle gerçekleştirilemedi.
Hem küresel enerji dinamiklerinde yaşanan değişimler hem de Suriye'de Baas rejiminin devrilmesiyle bağlantılı olarak projenin yeniden canlanma ihtimali gündeme geliyor.
Katar, LNG ihracatında kara yolu seçeneklerini çeşitlendirme ve enerji pazarındaki etkisini artırma hedefi taşırken, Türkiye, bir enerji merkezi olma stratejisi doğrultusunda boru hattı projelerine büyük önem veriyor.
Avrupa’nın enerji arz güvenliğini çeşitlendirme çabalarının ve Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarına yönelik rekabetin yoğunlaştığı bir dönemde, Türkiye-Katar boru hattı projesi hem bölgesel hem de küresel enerji dengeleri açısından stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor.
sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Kısa vadeli dış borçta ılımlı düşüş
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, kısa vadeli dış borç stoku, bir önceki aya göre 21 milyon dolar azalarak Ekim ayı itibarıyla 165,7 milyar dolar olarak kaydedildi.
Yeni şirketlere E-Ticari Defter zorunluluğu 1 Ocak'ta başlıyor
Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026'dan itibaren kurulacak şirketlerde Elektronik Ticari Defter Sistemi'nin (ETDS) zorunlu olacağını bildirdi. Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamada, ticari ...
Yabancı yatırımcının radarındaki hisseler
İş Yatırım’ın 18 Aralık 2025 tarihli raporunda, yabancı yatırımcı bazlı hisse senetlerine ilişkin günlük yabancı oranları tablosu paylaşıldı. Raporda, yabancı payı en çok artan ve en çok ...
Kredi kartıyla ödeme yaparken POS cihazında bu yazıyı görürseniz hemen durun
Finans uzmanları, ödeme sırasında POS ekranında bu ifadeleri görülmesi halinde işlemin durdurulması gerektiğini belirterek, bu seçeneklerin günlük alışverişlerde ciddi riskler barındırdığ...
Halka arzın gözde hissesi son 10 günde 'tepetaklak' oldu!
Geçtiğimiz yıl Aralık ayında 22 TL fiyattan halka arz edilen ve bir yılı doldurmadan 500 TL seviyelerine kadar yükselen Sümer Varlık Yönetim AŞ hissesi, son 10 günde yaşadığı yaklaşık yüz...
Asgari Ücret Görüşmelerinde Kriz! TÜRK-İŞ Resti Çekti!
Asgari ücret görüşmelerinde kritik ikinci toplantı öncesi TÜRK-İŞ’ten sert bir açıklama geldi. Konfederasyon, sürece dahil edilmediklerini ve kendileriyle herhangi bir görüşme yapılmadığı...
GIPTA hissesinde Tera etkisi sürüyor: Üste üste tavan!
Tera Yatırım Holding’in Gıpta Ofis’te pay devrine yönelik görüşmelere başladığının KAP’a bildirilmesinin ardından GIPTA hissesi, iki işlem gününde üst üste tavan fiyatla işlem gördü.
Özel sektörün yurt dışı kredi borcu yükseldi
Ekim sonu itibarıyla özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 3,4 milyar dolar artarak 210,8 milyar dolara yükseldi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Ekim ayına i...
Mandalina ihracatı tarih yazıyor
Mandalina ihracatında 11 aylık dönemde yüzde 61’lik ihracat artış hızı yakaladıklarını belirten Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Neslihan Atagül organik tarım yapıyor
Organik tarıma yönelen oyuncu Neslihan Atagül, eşi Kadir Doğulu ve oğlu Aziz'in ilaçsız gıdalar tüketmesine büyük özen gösterdiğini söyledi. Neslihan Atagül ile Kadir Doğulu 'Fatih Harbiy...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Karaciğer için en tehlikeli alkol belli oldu!
OECD’nin Sağlığa Bir Bakış 2025 raporu, yüksek alkollü sert içkilerin karaciğer hasarını en hızlı şekilde tetikleyen içecekler olduğunu ortaya koydu. Rapor, özellikle alkol oranı yüzde 35’in üzerindeki berrak içkilerin siroz ve kanser riskini ciddi biçimde artırdığı konusunda uyarırken, raporda liste de paylaştı.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.