Yukarı
424548

Mahmut Tanal'dan yeni açıklama: 'Suç duyurusunda bulunacağım!'

09 Nisan 2025 11:22

CHP Milletvekili Mahmut Tanal, protestolar nedeniyle tutuklanan öğrencilerin serbest kalması için Adalet Bakanlığı önünde başlattığı "özgürlük ve adalet" nöbetini tamamladı. Tanal, emniyet mensuplarının, kendisinin siyasi çalışmalarını engellediklerini belirterek, “Bu hukuksuzluğu gerçekleştiren ve talimatı veren tüm kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunacağım” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Mahmut Tanal, protestolar nedeniyle tutuklanan öğrencilerin serbest kalması için Adalet Bakanlığı önünde başlattığı "özgürlük ve adalet" nöbetini tamamladı. 

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAK

Tanal, emniyet mensuplarının, kendisinin siyasi çalışmalarını engellediklerini belirterek, “Bu baskıcı uygulamalarla ne bizi susturabilirsiniz, ne de halkımızla aramıza duvar örebilirsiniz. Bu hukuksuzluğu gerçekleştiren ve talimatı veren tüm kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Bu şekildeki uygulamalarla demokrasi susturulamaz, basın susturulamaz, halkın milletvekili engellenemez” dedi.

NÖBETİNİ TAMAMLADI

Tanal, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını protesto eylemleri nedeniyle tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılması için Adalet Bakanlığı önünde dün saat 18.30’da başladığı "özgürlük ve adalet nöbeti"ni sabah 08.30’a kadar sürdürdü. 

Mahmut Tanal, "özgürlük ve adalet nöbeti"ne ilişkin bakanlık önünde ANKA Haber Ajansı’na şunları söyledi:

“Özgürlük ve adalet nöbetini tutmamızın gerekçesi, şu anda Türkiye’de tutuklu bulunan öğrenciler. Bu öğrencilerin vizeleri başladı. Cezaevinde bulunan öğrenciler sınavlarına giremiyor, online eğitim alamıyorlar. Cezaevindeki öğrenciler dışında ev hapsiyle evde bulunan öğrenciler de sınavlara giremiyor ve online eğitim sisteminden yararlanamıyorlar. Peki öğrenciler cezaevinde olduğu için bu haktan mahrum bırakılabilir mi? Anayasamızın 42. maddesi uyarınca cezaevinde bulunan bir kişi eğitim hakkından mahrum bırakılamaz.

Ceza İnfaz Kanunu'nun 75. maddesi uyarınca, yine cezaevinde bulunan kişi eğitim hakkından mahrum bırakılamaz. Bu öğrencilerin ya cezaevinden üniversiteye götürülüp sınavlara girmesinin sağlanması lazım ya da üniversiteden cezaevlerine öğretim üyeleri görevlendirerek sınavlarının cezaevinde yapılması lazım. Ama gördüğümüz kadarıyla, her iki olayda da bu öğrenciler sınava tabi tutulmuyor. Mazereti kabul edilmiyor. Edilmeyince de dönem kaybına sebebiyet veriyor."

"EĞİTİM HAKKINDAN MAHRUM BIRAKILMAK BÜYÜK MAĞDURİYET YARATIYOR"

Tanal, cezaevinde veya adli kontrolle evde bulunan öğrencilerin burslarını kaybetmelerinin de söz konusu olabileceğine işaret ederek, şöyle devam etti:

"Burs kaybı söz konusu olunca da eğer o öğrencilerin ekonomik durumları iyi değilse birdahaki dönem eğitim hakkından mahrum bırakılıyor. Bu, eğitim hakkından mahrum bırakılmak büyük bir mağduriyet yaratıyor. Bu anayasal anlamda da suç teşkil ediyor, ceza kanunu anlamında da suç teşkil ediyor. Bu öğrencilerin derhal tahliyesi sağlanmalı. Derhal tahliyesi sağlanmıyorsa, o zaman eğitim hakkından, sınavlarından mahrum bırakılmaması lazım. Bu mağduriyetin giderilmesi lazım."

Mahmut Tanal, Türkiye’deki 264 Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun toplam kapasitesinin 299 bin 940 olduğuna, ancak cezaevlerinde şu anda 368 bin 694 tutuklu ve hükümlü bulunduğuna işaret ederek, kapasitenin çok daha fazla kişinin cezaevlerinde bulunduğunu, mevcut sistemin sürekli suç ve suçlu ürettiğini vurguladı.

"ÇALIŞMA VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ENGELLENDİ"

Tanal, dün akşam nöbetlerini başlattıklarında yağmurdan etkilenmemek için çadır getirdiklerini anımsatarak, şöyle konuştu:

"Ayrıca anayasa kitaplarını, ceza kanunlarını, ceza infaz kanunlarını getirdik. Şu anda kamerayla kayda alan emniyet mensupları burada Anayasa kitaplarının buludurulmasının yasak olduğunu, ceza kanunu kitaplarının bulundurulmasının yasak olduğunu, buraya çadır kuramayacağımı söylediler. Çadırı onlar çekti, ben çektim çadır kırıldı. Yani netice itibarıyla, ANKA Haber Ajansı burada benimle haber yapmak isterken, maalesef ANKA Haber Ajansı’nın çalışma ve basın özgürlüğünü engelleyerek Anayasadaki sansür olan olay, emniyet mensupları tarafından gerçekleştirildi."

"EMNİYET MENSUPLARININ PARTİ DEVLETİ ANLAYIŞINDAN VAZGEÇMELERİNİ İSTİYORUZ"

"Burası bir polis devleti değil ama maalesef fiili olarak polis devletinin uygulaması yapıldı. Basın mensubunun benimle röportaj yapması engellendi, benim siyasi çalışmam engellendi. Benim vatandaşa vereceğim mesaj, röportaj yapmam engellendi. Bir siyasi partinin milletvekilinin halka vereceği mesajları polis engelledi. Biz polis devleti istemiyoruz. Burası hukuk devletidir. Burası bir parti devleti değildir. Emniyet mensuplarının parti devleti anlayışından vazgeçmelerini istiyoruz.

Bu yaptıkları suçtur. Bu suçlar zaman aşımına uğramaz. Günü gelince bunu yapan tüm emniyet mensupları tarafsız, bağımsız yargı önünde hesabını verecektir. Onun için bu eylemi şiddetle kınıyorum. İçişleri Bakanlığını, Cumhurbaşkanı’nı, Adalet Bakanlığını bu konuda göreve davet ediyorum. Böyle emniyet mensuplarının Türkiye Cumhhuriyeti’nin güzide emniyetini itibarsızlaştırmaya hakları yok."

"SİYASİ FAALİYETİN VE HALKIN HABER ALMA HAKKININ GASPIDIR"

"İçişleri Bakanlığına sesleniyorum, burada dün akşam ANKA Haber Ajansı ile yapacağım röportaj emniyet güçleri tarafından hukuksuz şekilde engellenmiştir. Bir milletvekili olarak, anayasal hakkım olan siyasi çalışmam emniyet mensupları tarafından fiilen yasaklanmıştır. Bu sadece milletvekilinin değil, aynı zamanda basın mensubunun haber alma ve haber yapma özgürlüğünün de, yani basın özgürlüğünün açıkça ihlalidir. Bu, anayasal düzene karşı işlenen bir suçtur. Siyasi partilerin ve onların temsilcilerinin halka ulaşması, ifade özgürlüğünün ve demokratik rejimin vazgeçilmez unsurudur. Kolluk kuvvetlerinin, idari makamlarının emriyle ya da keyfi şekilde bir milletvekilinin basın açıklamasını engellemesi, siyasi faaliyetin ve halkın haber alma hakkının gaspıdır."

"DEMOKRASİ SUSTURULAMAZ, BASIN SUSTURULAMAZ, HALKIN MİLLETVEKİLİ ENGELLENEMEZ"

"Açıkça uyarıyorum, bu baskıcı uygulamalarla ne bizi susturabilirsiniz ne de halkımızla aramıza duvar örebilirsiniz. Bu hukuksuzluğu gerçekleştiren ve talimatı veren tüm kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Bu şekildeki uygulamalarla demokrasi susturulamaz, basın susturulamaz, halkın milletvekili engellenemez.

Şu anda bu öğrencilerle ilgili tutuklamalar hakkında verilen mahkeme kararlarından bazılarını kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. Buradaki verilen kararlar o kadar özensiz hazırlanmış ki... Kararların içeriği, satır sayısı aynı. Kararların şahsileştirilmesi lazımken, maalesef bunların hiçirisi olmuyor.” Cumhuriyet



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

7 işçinin can verdiği yangının soruşturması... Şüphelilerin kaçış planı ortaya çıktı

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde 7 kişinin hayatını kaybettiği parfüm fabrikası yangınına ilişkin hazırlanan iddianamede, şüphelilerin kaçırılmasına yönelik planlara yer verildi. Şüpheli Al...

Bütçe görüşmelerinde sert sözler, barış vurgusu ve gerginlik

TBMM Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçeleri görüşülürken DEM Parti’den “barış hukuku” çağrısı geldi. AKP’li İbrahim Ethem Taş’ı...


CHP kurmaylarından dikkat çeken 'MHP' açıklaması!

CHP kurmayları, son dönemde MHP’nin yargılama süreçleriyle ve tutuklu yargılamalarla ilgili yaptığı açıklamalara karşın bu konularda MHP’den bir beklentisi olmadığını belirtiyor. CHP’nin ...

AYM, Tayfun Kahraman'ın 'tedbiren tahliye' talebini reddetti!

AYM, gezi davası hükümlüsü Tayfun Kahraman'ın sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilmesi yönündeki tedbir talebini reddetti. Yüksek Mahkeme, başvurucunun yaşamı ile maddi ve manevi bütün...


Şehzadeler'de Olağanüstü Seçim Takvimi Netleşti

Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ın 14 Aralık’ta hayatını kaybetmesinin ardından belediyede yeni başkanın belirlenmesi için yasal süreç başlatıldı. Başkanlık makamının boşalması ...

Murat Çalık: Mücadelemi sürdüreceğim

İki kez kanser atlatan ve cezaevinde sağlık sorunları yaşayan, görevden alınan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık mesaj paylaştı. İki kez kanser atlatan, cezaevinde 21 kilo ve...


Aralarında Soylu'nun 'sağ kolu' da var!

Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş’ın başkanlığında dün toplanan Yüksek Değerlendirme Kurulu, 235 emniyet müdürünü emekliliğe sevk etti. Emekli edilenler arasında eski İçişleri Bakanı S...

DEM Parti, Diyarbakır’da 'Öcalan’a özgürlük' mitingi

DEM Parti öncülüğünde terör örgütü PKK'nin lideri Abdullah Öcalan’a özgürlük talebiyle 4 Ocak'ta Diyarbakır’da miting düzenlenecek. DEM Parti öncülüğündeki Demokratik Toplum Platformu, te...


TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan süreç komisyonu toplantısı

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un süreç komisyonu grup koordinatörleriyle saat 16.00'da Meclis'te bir araya geleceği bildirildi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, saat 16.00'da 'Terörsüz Türkiy...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Neslihan Atagül organik tarım yapıyor

Organik tarıma yönelen oyuncu Neslihan Atagül, eşi Kadir Doğulu ve oğlu Aziz'in ilaçsız gıdalar tüketmesine büyük özen gösterdiğini söyledi. Neslihan Atagül ile Kadir Doğulu 'Fatih Harbiy...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Karaciğer için en tehlikeli alkol belli oldu!

OECD’nin Sağlığa Bir Bakış 2025 raporu, yüksek alkollü sert içkilerin karaciğer hasarını en hızlı şekilde tetikleyen içecekler olduğunu ortaya koydu. Rapor, özellikle alkol oranı yüzde 35’in üzerindeki berrak içkilerin siroz ve kanser riskini ciddi biçimde artırdığı konusunda uyarırken, raporda liste de paylaştı.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR