- Gözyaşlarını tutamadı... Özgür Özel'den, Gülşah Durbay'ın ailesine ziyaret: 'Kendi evladımı kaybetmiş gibiyim...'
- Küresel piyasalar haftaya düşüşle başladı: Yapay zeka ve Fed belirsizliği baskı yaratıyor
- Gizli dosyadan çekildiği tarih dikkat çekti!
- Başkan Tugay Dünya Türk Dili Ailesi Günü’nü öğrencilerle birlikte kutladı
- 80 futbol sahası büyüklüğündeki alanda dönüşüm tamam
Neşe Karaböcek ile ilgili 50 yıllık sessizliğini bozdu!
Ünlü şarkıcı Neşe Karaböcek, hayat hikâyesini kaleme aldığı "İşte Benim Masalım" adlı kitabını okurlarıyla buluşturdu.
Kitabın tanıtımında çarpıcı açıklamalarda bulunan Karaböcek, yaşadığı acı kayıpları ve kızgınlıklarını dile getirirken, kardeşi Gülden Karaböcek’i affetmediğini söylemişti. Bu açıklamaların ardından gözler Gülden Karaböcek’e çevrildi.
Yıllardır bu konuda suskunluğunu koruyan Gülden Karaböcek, 50 yılın ardından "Neler Oluyor Hayatta" program koordinatörü Reyhan Şan Tunaboylu’ya konuştu.
Olayların asla anlatıldığını gibi olmadığını söyleyen ve pişmanlıklarını dile getiren Karaböcek’in önemli açıklamalarından satır başları şöyle:
"OKUMADIM AMA OKUYACAĞIM"
"Kitabı aldı kızım ama daha okumadım, çünkü henüz vaktim olmadı. Oradan oraya koşturuyorum konserlere, yoruluyorum. Okuyacağım. Benimle ilgili yazılanları önemsiyorum. Doğruyu yazmış mıdır, bilmiyorum. Okumam lazım. Kitapta yazılanlarda yalanlar varsa da herhangi bir tepkim olmaz çünkü ben onun gibi bütün gerçekleri ortaya döküp ailemin rezil olmasını istemem. Yani, bu çok kötü olur eğer ben de bir şeyleri ortaya dökersem. Bu yüzden istemiyorum. Ortada büyük bir oyun var hem de."
"BENİ BU EVLİLİĞE MECBUR ETTİLER"
Gülden Karaböcek "Neden eniştenizle evlendiniz?" sorusunu da şöyle yanıtladı:
"Bu hikâye uzun. Çok derin, çok ince, çok detaylı anlatmam gerekir. Onu da burada yapmak istemiyorum. Yani bir aşk meselesi falan yok. Olayı böyle yansıtmak işine geldi. Mecbur etmeselerdi beni bu evliliğe. Evet, mecbur edildim. Ve ablam mecbur etti."
"AŞK YOKTU, ABLAM MECBUR ETTİ"
"Ablam beni ortaya döktü, adımı afişe etti herkese. Rezil etmeye çalıştı. Bir taşla kaç tane kuş vurmaya çalıştı! Hem beni sahneden mahrum edecekti, halkın gözünde küçük düşürecekti, hem de benden kurtulacaktı. Mağdur bir kadını oynayacaktı. Ve öyle de oldu. Sokakta bıraktırmasaydı aileme, anneme, babama Onlara kötüleyip beni sokakta bıraktırdı. Ne eniştem ne de ben birbirimize aşık olmadık. Öylesine, olayların akışında gitti her şey. Ben tek başıma kaldım. Kimsem yoktu. Gidecek yerim yoktu, parasızdım. Mecbur kaldım. Eniştem yani sonradan eşim olan kişinin de kendi planları varmış. Ben bunu çok sonra anladım. İlk başta sanki bana yardım etmek istiyormuş gibi davrandı. Sonra birlikte plak yaptık ama emeğimin karşılığını vermedi, hakkımı ödemedi, bana tek kuruş vermedi. Bir ev tutmak istedim, destek olmadı. Kendi başıma bir hayat kurmak, bir ev açmak istedim. Yine yardım etmedi. Ablam bir taraftan, ‘evlensin, ortada kalmasın, artık evlensinler, adı çıktı, onu kimse almaz’ diye gazete röportajları verdi. Daha ayaklarımın üzerinde yeni yeni durmaya çalışan, albümler, 45’likler yapmaya çabalayan biriydim ben. Atilla Bey ile aynı evi paylaştık ama o yine dışarıda kendi hayatını yaşıyordu. Evliliğimiz 12 sene sürdü. Bir çocuk da oldu. O kadar. Ortak bir çocuğumuz var. Zaten onlar boşanmaya karar verdiklerinde ben babamla turnedeydim. Hiç haberim bile olmadı. Karşı taraf hiçbir şeyi dolduramıyor. Sadece ‘beni aldattılar, şunu yaptılar, bunu yaptılar’ diyor. Dediği tek şey bu. Başka bir detay var mı? Ama başka şeyler var. Bu sır benimle gidecek. Kimse büyük konuşmasın. İnsanların başına ne geleceği belli olmaz. Herkesin evladı var. Başlarına ne gelebilir, kimse bilmiyor."
"ÇOK PİŞMANIM, KEŞKE HİÇ DOĞMASAYDIM"
"Bu evlilikten Gülden Karaböcek ne kadar pişman oldu?" sorusunu da şöyle yanıtladı:
"Kınamak çok kolay bir şey. Tabii ki pişmanım. ‘Keşke doğmasaydım’ diyorum hep. Ablam tabii ki beni affetmeyeceğini söyler çünkü affederse artık mağduriyeti biter. Şimdi bakın... Nefret ettiği bir insanın sayesinde plak yapıyor. Bir şarkı söylemiş, klip çekiyor, kitap çıkarıyor. Fırsata çeviriyor işi. Para kazanmaya çalışıyor. Ben olsam tenezzül etmem."
"BENİ AFFETMEZ, ÇÜNKÜ AFFESERSE MAĞDURİYETİ BİTER"
"Oğlu için ağlıyor, ama bana ağlıyormuş gibi yapıyor. Oğlunun öldüğüne ağlıyor. Elli yıldır ağlamıyordu. Amerika’da oturuyordu. Gayet iyiydi. Babam, bana bu soyadını verdiği için onun cenazesine gelmedi. Babamı sevmedi. Bana arka çıktığı için babamdan nefret etti. Babam bana her konuda destek oldu. Hayattayken niye bu kitabı çıkarmadı? Ben alıştım artık suçlanmaya. Artık bana hiçbir şey ‘şey’ gibi gelmiyor. ‘Beni üzmüyor’ diyebilirim yani. Çok üzüldüm. Artık üzülmek istemiyorum. Hani ‘Doğduğun ev kaderindir’ derler ya Aynı benimki de öyle işte. Kaderimmiş benim doğduğum ev. Keşke kardeşi olmasaymışım. Ben çocukluğumu yaşayamadım. Genç kızlığımı yaşayamadım. Hiçbir şeyimi yaşayamadım. Evlendiğimde 20 yaşındaydım. Bir gün sabah kalkıp ‘Eniştemle evleneceğim’ demedim tabii ki. Bitti zaten. Gelmişim 70 yaşıma. Bundan sonra olsa ne olur, olmasa ne olur? Beni Allah tutuyor. Allah beni seviyor ki hâlâ ayaktayım. Allah doğrunun yanındadır. Yanlışın yanında olmaz."
"ÇOK ÖZLEDİM ABLAMI"
Ünlü sanatçı "özlediniz mi?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
"Özlemez olur muyum? Tabii ki özledim. Onun o yumoş yanaklarını öpmek isterim. O beni mezara kadar affetmiyor ya... Ömrümüzün sonuna geldik zaten. İkimizin de ayağı çukurda. Kimin önce gideceği belli değil. Ama mahşerde, Allah’ın huzurunda her şey ortaya çıkar. Ben mahalle tellalı gibi çıkıp anlatamam. Benim öyle bir tabiatım yok." Cumhuriyet
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Büyükşehir’in Ulusal Karikatür Yarışması’nda başvuru zamanı
İzmir Büyükşehir Belediyesi, gençlerin sesini sanatın gücüyle duyurmak amacıyla “Gençlik Nerede?” temalı Ulusal Karikatür Yarışması düzenliyor. Gençliğin bugünü ve yarınına dair umutların...
Türkiye bu dizideki sahneleri tartışıyor
Dizide hayati tehlike arz eden bir kalp rahatsızlığıyla boğuşan Yasemin'in zorlu yaşamını konu alınırken, organ nakli listesine girebilmek için çabalayan Yasemin'in en büyük destekçisi is...
'Tokatçı'nın 'Emine'si son haliyle şaşırttı
Kemal Sunal'ın başrolünde oynadığı 1983 yapımı 'Tokatçı' filminde 'Emine' karakterine hayat veren Nazan Saatçi, uzun süredir yaşamını ABD'de sürdürüyor. 68 yaşındaki Saatçi yıllar sonra s...
Peter Greene evinde ölü bulundu
Sinema dünyasından şaşırtan bir haber geldi. Özellikle Quentin Tarantino'nun Pulp Fiction (Ucuz Roman) filmindeki performansıyla hafızalara kazınan Peter Greene evinde ölü bulundu. 60 yaş...
İsmet İnönü Mozart'ın eserleriyle anıldı
İzmir Devlet Senfoni Orkestrası (İZDSO) Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde düzenlenen gecede Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kurucularından İsmet İnönü'yü özel bir konserle andı. Dünyaca ün...
Long Play Film Festivali ilk kez yapıldı
İstanbul’da ilk kez düzenlenen Long Play Müzik Filmleri Festivali, müziğin sinemayla kurduğu bağa odaklanan seçkisi ve özel gösterimleriyle izleyiciyle buluştu. Festivalin “en iyi belgese...
Dünyaya Zeybek Oyununu Tanıtıyor
Gezen Zeybek isimli sosyal medya kullanıcısı Tansu Akarsu, dünyanın çeşitli ülkelerini gezerek, Türk Halk Oyunlarının popüler oyunlarından olan, ‘’Ege Yöresi Zeybek’’ oyunlarını gittiği ü...
Don Kişot için geri sayım başladı
İzmir Şehir Tiyatroları, aile tiyatrosunun bir örneği olan “Don Kişot: Çağdaş Bir Masal” oyununun prömiyerini 20 Aralık’ta gerçekleştirecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’...
İznik'te 'Çoban İsa' da ortaya çıktı
Papa 14. Leo'nun Türkiye ziyareti sonrası dünyanın gözü İznik'e dönmüştü. Ziyaretin yankıları devam ederken İznik Hisardere Nekropolü’nde yapılan arkeolojik kazılarda 'Çoban İsa' figürü t...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Rusya'da kral ilan edilen Burak Özçivit'ten rekor anlaşma
"Kuruluş Osman" dizisinden ayrıldıktan sonra adından sıkça söz ettiren Burak Özçivit, bu kez yeni projelerden elde ettiği yüksek gelirle gündeme geldi. Ünlü oyuncunun reklam ve tiyatro ça...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Maske geri mi dönüyor?
Avrupa’da hızlı bir artış gösteren grip (Influenza A) vakaları, ülkemizde de görülmeye başladı. Özellikle çocuklar yaşlılar ve kronik hastalar dikkatli olmalı.Viral enfeksiyonlar bu yıl sezon başlamadan etkisini gösterdi. Üstelik son dönemde Avrupa’da grip (Influenza A) salgını başladı. Letonya, influenza salgını ilan ederken, İngiltere’de bazı bölgelerde okullar tatil edildi.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.