“Bu İddianame Hukuk Tarihine Geçecek Bir Skandaldır”

Cumhuriyet Halk Partisi Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, kamuoyunda büyük tartışma yaratan Aziz İhsan Aktaş iddianamesi hakkında sert bir açıklama yaptı. Bülbül, söz konusu iddianamenin “hukuk tarihine geçecek bir garabet örneği” olduğunu vurguladı.

“578 SAYFALIK İDDİANAMEDE SOMUT DELİL YOK”

Bülbül, hazırlanan 578 sayfalık iddianamede tek bir somut delil bulunmadığını belirterek şunları ifade etti:
“Bu iddianame, ‘duydum’, ‘işittim’, ‘niyet ettim’ türü söylentilerle ve gizli tanık beyanlarıyla doldurulmuş. Hukuk, delille konuşur; dedikoduya, iftiraya, niyet okumaya dayanmaz. Savcı, Ekrem İmamoğlu’nu daha iddianame tamamlanmadan hayali bir suç örgütüne dahil edip hükmü peşinen vermiştir. Bu tablo, yargılamayı gereksiz hale getiren bir skandaldır.”

“İFTİRACI SERBEST, MAĞDURLAR HAPİSTE”

CHP’li Bülbül, “suç örgütü lideri” olarak lanse edilen Aziz İhsan Aktaş’ın televizyonlara çıkıp iftiralarını sürdürdüğünü hatırlatarak tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

“Bu kişi, elini kolunu sallayarak dolaşabiliyor, televizyonlarda iftiralarını sürdürüyor. Onun uydurduğu yalanlarla yüzlerce masum insan hapse atıldı. Adaletin terazisi şaştı; iftiracı serbest, mağdurlar içeride.”

“İKTİDAR KENDİ MÜTEAHHİTLERİNİ KORUYOR”

Bülbül, Aktaş’ın kamu kurumlarıyla olan mali ilişkilerine de dikkat çekti:

“Kendi beyanına göre 99 AKP’li, 27 MHP’li, 21 kayyım belediyesi ve 132 kamu kurumundan ihale almış birinden bahsediyoruz. Milyarlarca liralık bu ilişkiler görmezden gelinirken, bugün sadece Isparta ve Kütahya belediyelerine göstermelik soruşturma açılmış. Bu, adalet değil, iktidarın kendi çıkarlarını koruma refleksidir.”

“BU KARARLARIN NEZDIMİZDE HİÇBİR GEÇERLİLİĞİ YOK”

Bülbül, açıklamasının sonunda yargının siyasallaştığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Bu iddianame, siyasetin baskısıyla yönlendirilen, hukuktan arındırılmış bir metindir. Ne bizim nezdimizde, ne hukuk nezdinde, ne de halk vicdanında bir karşılığı vardır. Gerçek adalet, bağımsız yargı ile mümkündür. Biz, hukukun üstünlüğü ilkesine inananlar olarak bu hukuk dışı uygulamaların takipçisi olacağız.”