Merkez Bankası'ndan sürpriz gelir mi?
TCMB yılın sondan bir önceki faiz kararını bugün açıklayacak. Enflasyon verilerinin yüksek gelmesiyle birlikte faiz indirimleri de tehlikeye düştü. Peki faiz indirimi patikasını değiştirecek mi? Merkez Bankası PPK’da faiz kararından daha çok kadar metni önemli olacak. Beklentiler oldukça şahin bir metin olması yönünde şekilleniyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu bugün, piyasaların yakından izlediği faiz kararını açıklayacak. Karar, yükselen enflasyon, artan döviz talebi ve iç siyasi tansiyonun gölgesinde gelecek. Eylül ayında beklentilerin üzerinde gelen enflasyon verisi ve ekim ayında da yüksek seyretmesi beklenen fiyat artışları, politika faizine ilişkin tahminleri değiştirdi. Piyasada faiz indirimi beklentisi 250 baz puandan 100-150 baz puana çekilirken, bazı ekonomistler Merkez Bankası’nın bu ay “pas geçme” olasılığının güçlendiğini düşünüyor.
Uzmanlar, faiz kararının yanı sıra Para Politikası Kurulu metninin tonuna da dikkat çekiyor. Son aylarda “şahin” bir iletişim dili benimseyen Merkez Bankası’ndan bu toplantıda da enflasyonla mücadelede kararlılığı vurgulayan bir mesaj bekleniyor.
YABANCI DÜŞÜK FAİZ İNDİRİMİ BEKLİYOR
Yabancı yatırım kuruluşlarının beklentileri de iç piyasayla paralel seyrediyor. JP Morgan, bu hafta yayımladığı raporla faiz indirimi tahminini 150 baz puandan 100 baz puana revize etti. Kurum, ayrıca yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 31,5’ten yüzde 32’ye çıkardı.
Aralık ayında da 100 baz puanlık bir indirim daha beklediğini belirten JP Morgan, TCMB’nin yıl sonuna kadar kademeli bir gevşeme süreci izleyebileceğini öngörüyor. Benzer şekilde Barclays, HSBC, Goldman Sachs ve Deutsche Bank da bugünkü toplantıdan 100 baz puanlık indirim kararı çıkmasını bekliyor. Societe Generale, Morgan Stanley, ING ve Citi gibi diğer büyük yatırım bankaları ise 150 baz puanlık daha güçlü bir indirim tahmininde bulunuyor.
Piyasalar açısından kritik olan bu toplantı, hem faiz kararının yönü hem de Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelede izleyeceği yol haritasına dair vereceği sinyaller nedeniyle haftanın en önemli gündemi olarak öne çıkıyor. Ekonomim'den Şebnem Turhan'a konuşan ekonomistlerin faiz kararına dair görüşleri şöyle:
PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTISINDAN NE BEKLENİYOR?
İNDİRİM SEMBOLİK, METİN ŞAHİN
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat: Merkez Bankası’nın bugünkü toplantısından sonra yayımlanacak politika metninde şahin ifadeler göreceğimizden eminim. Enfl asyon beklentileri kontrol altına alınamadı. Eylül moral bozdu ekim ise zor aydır. Artan döviz talebinden de Merkez Bankası’nın son derece rahatsız olduğunu düşünüyorum. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ABD’de verdiği mesajlarda talep koşullarının dezenfl asyon sürecini bozmasına izin vermeyeceklerini vurgulamıştı. Bu TCMB’nin talep koşulları konusunda rahatsız olduğunu ortay koyuyor. Bu açıdan bakında dezenfl asyon sürecinin kesintiye uğramaması için faiz indirimi gelmeme ihtimali yüksek. Zaten piyasada 100-150 baz puan civarında beklenti oluştu. Faiz indirimi gelse de kredi kanalları tamamen kapalı. Yapılan faiz indirimleri de kredi faizlerine yansımadı, çünkü kredi koşullarında gevşeme yapılmıyor. Faiz indiriminin 100 baz puan olmasıyla olmaması arasında sembolik olması dışında bir fark yok. Ama şahin bir metin göreceğimiz kesin. Asıl rahatlamanın 2026 yılının ikinci yarısında geleceğini düşünüyorum. Döviz talebinin de artması ve bunun enfl asyona geçişkenliğinin de yüksek olması dikkate alınacaktır. Enfl asyon yüzde 30’ların altında kalıcı olduğunda yavaş yavaş rahatlama sinyalleri verilecektir.
PAS GEÇMENİN DIŞINDAKİ KARAR ZARAR VEREBİLİR
Nurol Portföy Yönetim Kurulu Danışmanı Altuğ Özaslan: Beklentinin ve trendinin çok üstünde yüzde 3,23 gelen eylül ayı enfl asyonu ve yüzde 3'e yakın gelmesi beklenen ekim ayı enfl asyonu hem 2025 hem de 2026 enfl asyon hedefl eri konusunda TCMB'nin elini sıkıştırıyor. Bu minvalde son PPK metninde yer alan “Enfl asyon görünümünün ara hedefl erden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda, para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır” cümlesi TCMB'nin esasında yapması gerekenin bu hafta faizi sabit bırakmak olduğunu bizlere söylüyor, aksi bir kararın söylem ile eylem arasında uyumsuzluk oluşturma ihtimali sebebiyle kredibilite kaybı olacağını söyleyebilirim. Ama diğer yandan reel sektörde boğulmuş vaziyette, enfl asyonun bir türlü istenilen düzeye inmemesi hem çalışanları hem de sermayedarları artık zor bir duruma sokmaya başladı. Özetle iki ucu keskin bir bıçak durumunda TCMB ne yapmalı ile ne yapacak arasında artık net bir uyumsuzluk var. Bence pas geçmelidir ama son günlerde doğan 100 baz puan indirim beklentisinin de haybeye doğduğunu düşünmüyorum. Enfl asyonun mevcut oturduğu bazın tedavisi artık para politikası değildir, hatta yüksek nominal ve reel faiz ile TL'nin reel değerlenmesinin devamı 2026 yılının bir döneminden itibaren varlık etkisi yoluyla talep enfl asyonuna da dönebilir, altın da olduğu gibi. Bu çerçeve içerisinde top artık Merkez Bankası'ndan ziyade Mali Politika tarafında olmalıdır. Ama duruşunu koruması adına TCMB'nin oto pilotta değilim mesajı da vermesi açısından pas geçmesini makul bulurum.
OLASI İNDİRİM KARARININ GEREKÇESİ ZOR
Gedik Yatırım Baş Ekonomisti Serkan Gönençler: PPK toplantısında piyasa beklentileri 100-150 baz puan indirim arasında yoğunlaşırken, biz faizin sabit kalmasını bekliyoruz. Enfl asyondaki sapmanın TCMB’den daha güçlü bir politika tepkisi gerektirdiğini ve faizlerin sabit tutulmasının daha yüksek bir ihtimal olduğunu değerlendiriyoruz. Şöyle ki, enfl asyonun son 3 ayda da beklentileri aşmasının ardından, ekimde TÜFE enfl asyonunun yüzde 2,8-2,9 civarında gerçekleşmesi muhtemel görünüyor ki bu TCMB’nin sene sonu tahmin aralığı olan yüzde 29 seviyesinin 10 aydan aşılması anlamına gelecek. Bu durumda, TCMB’nin 7 Kasım’daki Enfl asyon Raporu toplantısında enfl asyon tahminini revize etmesi de gerekecek. Bu şartlarda, TCMB’nin 11 Eylül’deki PPK toplantısında yaptığı enfl asyonda belirgin bozulma olması durumunda sıkılaştırma yapılacağı yönlendirmesi de dikkate alındığında, 23 Ekim’deki toplantıda faiz indirimini gerekçelendirmek oldukça zorlaşmış durumda. Dolayısıyla, bugünkü toplantıda 100 baz puanlık bir indirimi göz ardı etmemekle birlikte, faizlerin yüzde 40,5’te sabit tutulması ihtimalinin daha fazla olduğunu değerlendiriyoruz. Mevcut politika faizi olan yüzde 40,5’in (mevduat faizleri bir miktar daha yüksek) stopaj sonrası net hali yüzde 33,4’e geliyor ki bu da şu anki yıllık enfl asyona (yüzde 33,3) denk. Bu da ekimde faiz indirimlerine ara verilmesini destekliyor.
sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Kısa vadeli dış borçta ılımlı düşüş
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, kısa vadeli dış borç stoku, bir önceki aya göre 21 milyon dolar azalarak Ekim ayı itibarıyla 165,7 milyar dolar olarak kaydedildi.
Yeni şirketlere E-Ticari Defter zorunluluğu 1 Ocak'ta başlıyor
Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026'dan itibaren kurulacak şirketlerde Elektronik Ticari Defter Sistemi'nin (ETDS) zorunlu olacağını bildirdi. Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamada, ticari ...
Yabancı yatırımcının radarındaki hisseler
İş Yatırım’ın 18 Aralık 2025 tarihli raporunda, yabancı yatırımcı bazlı hisse senetlerine ilişkin günlük yabancı oranları tablosu paylaşıldı. Raporda, yabancı payı en çok artan ve en çok ...
Kredi kartıyla ödeme yaparken POS cihazında bu yazıyı görürseniz hemen durun
Finans uzmanları, ödeme sırasında POS ekranında bu ifadeleri görülmesi halinde işlemin durdurulması gerektiğini belirterek, bu seçeneklerin günlük alışverişlerde ciddi riskler barındırdığ...
Halka arzın gözde hissesi son 10 günde 'tepetaklak' oldu!
Geçtiğimiz yıl Aralık ayında 22 TL fiyattan halka arz edilen ve bir yılı doldurmadan 500 TL seviyelerine kadar yükselen Sümer Varlık Yönetim AŞ hissesi, son 10 günde yaşadığı yaklaşık yüz...
Asgari Ücret Görüşmelerinde Kriz! TÜRK-İŞ Resti Çekti!
Asgari ücret görüşmelerinde kritik ikinci toplantı öncesi TÜRK-İŞ’ten sert bir açıklama geldi. Konfederasyon, sürece dahil edilmediklerini ve kendileriyle herhangi bir görüşme yapılmadığı...
GIPTA hissesinde Tera etkisi sürüyor: Üste üste tavan!
Tera Yatırım Holding’in Gıpta Ofis’te pay devrine yönelik görüşmelere başladığının KAP’a bildirilmesinin ardından GIPTA hissesi, iki işlem gününde üst üste tavan fiyatla işlem gördü.
Özel sektörün yurt dışı kredi borcu yükseldi
Ekim sonu itibarıyla özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 3,4 milyar dolar artarak 210,8 milyar dolara yükseldi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Ekim ayına i...
Mandalina ihracatı tarih yazıyor
Mandalina ihracatında 11 aylık dönemde yüzde 61’lik ihracat artış hızı yakaladıklarını belirten Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Neslihan Atagül organik tarım yapıyor
Organik tarıma yönelen oyuncu Neslihan Atagül, eşi Kadir Doğulu ve oğlu Aziz'in ilaçsız gıdalar tüketmesine büyük özen gösterdiğini söyledi. Neslihan Atagül ile Kadir Doğulu 'Fatih Harbiy...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Karaciğer için en tehlikeli alkol belli oldu!
OECD’nin Sağlığa Bir Bakış 2025 raporu, yüksek alkollü sert içkilerin karaciğer hasarını en hızlı şekilde tetikleyen içecekler olduğunu ortaya koydu. Rapor, özellikle alkol oranı yüzde 35’in üzerindeki berrak içkilerin siroz ve kanser riskini ciddi biçimde artırdığı konusunda uyarırken, raporda liste de paylaştı.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.