Dışarıda yılbaşı hayal!
Türkiye, 2026’ya yüksek enflasyon gölgesinde girerken geniş kitle için zengin yılbaşı kutlamaları da hayal oldu. Bu yıl dışarıda kişi başı eğlence maliyeti 2 bin TL’den başlıyor 30 bin TL’ye kadar çıkıyor.
TÜİK’in kasım ayı verileri, yıllık fiyat artışının lokanta ve oteller grubunda yüzde 34, mal ve hizmetler grubunda yaklaşık yüzde 30, eğlence ve kültür grubunda yaklaşık yüzde 26 olduğunu söylüyor. Bu sene mütevazı pub ve barlarda biraz içecek ve atıştırmalıkla sınırlı kalacak bir kutlamanın kişi başına maliyeti 2 bin TL etrafında dolaşıyor. Canlı müzikli restoran programlarında eskiden standart olan “limitsiz içki” yerini “sınırlı kadeh” servisine bıraktı.
Orta segment mekânlarda kişi başı fiyatlar menü ve organizasyona göre 3 bin 500-7 bin TL bandında. Otel galaları ise kişi başı 8 bin TL’den başlayıp 15 bin TL’ye kadar çıkıyor. Ünlü sanatçıların sahne aldığı gala gecelerinde ise fiyatlar 30 bin TL’yi aşabiliyor. Ulaşım ya da konaklama da eklenince yeni yılı dışarıda karşılama fikri orta gelir grubu için bile eğlence değil stres kaynağı haline geliyor.
RİSK ARTIYOR
Yıllardır “Bize de enflasyon var. Maliyetlere katlanmak güç” diyen sektör ise yılbaşında masaları doldurma hedefinde. Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği Başkanı Kaya Demirer, üye işletmelerin fiyat artışını yüzde 0-15 arasında tuttuğunu belirtiyor ve şunları söylüyor:
“Geçen yıla göre daha az kârlı bir fiyatlandırmayı tercih ediyorlar çünkü işletmelerini dolduramamaktan ve iyi ambiyans sunamamaktan endişeliler. Sabit gelirlilerin yeme-içme ve eğlence sektöründen uzaklaşması, sürdürülebilirlik riski anlamına geliyor. Bu tablo, işletmeleri daha esnek çözümler üretmeye zorluyor. Aksi halde sektör, geniş kitlelerden koparak daha sınırlı bir müşteri grubuna hitap eden bir yapıya dönüşme riskiyle karşı karşıya kalıyor; ‘sürümden kazanma’ geçmişte kalan bir stratejiye dönüşüyor.”
‘BİREYLER İÇE KAPANIYOR’
İktisatçılara göre ise kitlelerin yaşam tarzı arasındaki ayrım çoktan keskinleşmiş durumda. Ekonomist Mustafa Sönmez yüzde 80’lik kesimin eğlenceye ve dışarıda yeme-içmeye bütçe ayıramadığını, tepedeki yüzde 20’nin sıklık ve kaliteyi düşürdüğünü, en tepedeki yüzde 5’in ise sektörü ayakta tuttacak talebi oluşturduğunu ama yine de işyeri kapama, daralma olduğunu belirtiyor. Sönmez, “Artık arkadaş grupları finansal güçlerine göre ayrışıyorlar. Evlerde de davetler olamıyor. Yoksullaşmayla birlikte içe kapanmalar artıyor” diyor.
TOPLUMDA FARKLAR DERİNLEŞİYOR
İktisadi Düşünce Tiyatrosu Kurucusu Prof. Çiğdem Boz, ortaüst gelir grubunun bile harcama alışkanlıklarında önemli revizyonlar yapmak zorunda kaldığına dikkat çekiyor. “Gelir dağılımındaki çarpıklığı anlamadan sosyalleşme-eğlence olgusunun seyrini anlayamayız” diyen Boz, bir “refah krizi” olduğunu vurgulayarak tabloyu şöyle özetliyor: “Kriz deyince döviz kuru dalgalanması anlardık, şimdi ise döviz sabit ama insanlar temel ihtiyaçlarda bile zorlanıyor. Çalışanlar yemek çeklerini öğle yemeği için değil evin ihtiyaçlarını satın almak üzere kullanıyor. Kamuoyu araştırmaları, beş kişiden üçünün eğlenceye ayırdığı bütçe ve zamanın azaldığını gösteriyor. Streaming platformları dışarıda eğlenmenin ikamesi olarak karşımıza çıkıyor. Servetleri artan rantiye sınıf için her şey çok farklı. Onlarla bambaşka bir evrende yaşıyoruz. Hepimiz için artık normal hale gelen fiyat artışları talep değil kâr enflasyonu ile açıklanabilir.”
Cumhuriyet
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Üç hissede temettü sonrası fiyat değişikliği
Borsa İstanbul A.Ş., temettü ödemeleri kapsamında Altınkılıç Gıda ve Süt Sanayi Ticaret A.Ş., Oba Makarnacılık Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Pergamon Status Dış Ticaret A.Ş. paylarında fiyat...
CHP’li Emre’den Bakan Işıkhan’a 7 kritik soru!
CHP Sözcüsü Zeynel Emre, emeklilerin büyükşehirlerde derinleşen barınma sorununu Meclis gündemine taşıdı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a yöneltilen soru önergesinde, em...
Asgari ücretlinin ev sahibi olma süresi hesaplandı: Bir anahtar için 46 yıl!
Asgari ücretle çalışanlar için konut sahibi olmak her geçen gün daha zor hale geliyor. Yapılan çalışmalar, ücret artışlarının barınma maliyetlerinin gerisinde kaldığını ve büyük şehirlerd...
Altında 46 Yıl Sonra Tarihi Performans! Rekor Kırdı
Altın fiyatları küresel belirsizliklerin etkisiyle tarihi zirvelere ulaştı. Yıl başından bu yana yüzde 67,5 yükselen altın, 1979’dan bu yana en güçlü yıllık performansına ilerliyor. Ons a...
Ticaret Bakanlığı Düğmeye Bastı! ‘Kasım İndirimlerine’ Ceza Yağdı
Ticaret Bakanlığı, kasım indirim dönemine yönelik şikayetlerin ele alındığı Reklam Kurulu toplantısında, mevzuata aykırı bulunan reklam ve uygulamalara 12 milyon 905 bin 818 TL idari para...
TOKİ Yüzyılın Konut Projesi’nde Kura Heyecanı! Geri Sayım Başladı
Milyonların beklediği Yüzyılın Konut Projesi’nde geri sayım başladı. İlk kura 29 Aralık’ta yapılacak, 500 bin konut için teslim süreci 2027’de başlayacak. Cumhuriyet tarihinin en geniş ka...
Yatırım araçları haftayı artıda kapattı: En çok kazandıran araç belli oldu
Hisse senetleri, altın ve döviz haftalık bazda değer kazanırken yatırım fonları arasında en yüksek getiri kıymetli maden fonlarında görüldü. Borsa İstanbul’da işlem gören yatırım araçları...
Tüm Hesap Değişti, Yeni Rakam Masada
Asgari ücrette gözler üçüncü toplantıya çevrildi. İlk iki görüşmenin ardından 2026 zammına ilişkin oranlar netleşmeye başlarken, en güçlü senaryolar yüzde 25 ve yüzde 32 artış üzerinde yo...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Yusuf Güney 'uyuşturucu' soruşturmasında gözaltına alındı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü uyuşturucu soruşturması kapsamında Yusuf Güney gözaltına alındı. Güney jandarma nezaretinde sağlık kontrolünden geçirildi. İstanbul Cumhuriy...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
'Doğum sonrası depresyon babaları da etkiliyor'
Doğum sonrası depresyonun toplumda genellikle annelerle ilişkilendirildiğini ancak babaların da ciddi risk taşıdığının altını çizen Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Hafize Gülnur Şen, “Yeni baba olan erkekler, özellikle doğumdan sonraki ilk yıl içinde depresyon riski altında bulunuyor. En sık karşılaşılan tetikleyiciler ekonomik kaygılar, artan masraflar ve geleceğe dair belirsizliklerdir. Bunun yanı sıra, ‘iyi baba olma’ baskısı, sorumluluk artışı ve kimlik değişimi de ruhsal yükü artırıyor” dedi.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.