Fener'in 'kupa abisi' Cristian

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım önceki gün Türkiye Kupası statüsüne bir eleştiri getirdi ve kabaca şunları söyledi: “Kupada 11-12 maç oynuyoruz. 10 maçın bana getirisi 3 milyon dolar, masrafı (maç başına paralar) 3 milyon euro. Beşiktaş’ın, Galatasaray’ın elenmesi prestij kaybı dışında onlar için iyi olmuş.” Yani kupadaki eşitsizlikler yahut sıkışık takvim çok önemli değil, parasını verseler sıkıntı yok ancak maliyeti karşılamadığı için bu kadar uzun kupa seyahati gereksiz.

İstanbul’da Mahmutbey-Bakırköy minibüs hattı vardır. Bu hatta şoförler yolun 4’te 3’ü diyebileceğimiz Şirinevler’e geldiğinde şöyle bir dönüp arkalarına bakar, eğer yolcu sayısı Bakırköy’e devam etmeye değmeyecek gibiyse, bunları başka minibüse bindirip kendileri Şirinevler’den Mahmutbey’e döner. Yakında Fenerbahçe’de de taraftarlar ve başkan arasında şöyle bir durum olabilir:

- Buraya kadar, elendik.

- E başkan biz kupa şampiyonluğu istiyorduk?

- Merak etmeyin ben sizi başka kulübe göndereceğim, orada devam edeceksiniz.

Aziz Başkan’ın masraflı takımı dün aldığı parayı hak etmek istercesine Sivasspor karşısında maça istekli başladı. Krasiç 6’de uzaktan kaleyi denerken 14’te Topuz’u gördü, bu oyuncunun şutunu Borjan çıkardı.

Sivasspor 20’den sonra oyuna ısınırken 25’te Aatıf’ın nefis şutunu Mert aynı güzellikle kurtardı. İlk yarıyla ilgili akılda kalan diğer şey, aleyhine verilen faul kararına çıldıran Egemen’in parmak işaretiydi (Müstehcen bir şey değildi). Meireles’in durumundan ibret almamış anlaşılan, bereket hakem görmedi. Bu pozisyonda sakatlanan Egemen ikinci yarıya çıkamadı.

Kim bilir, yukarıdaki maliyet/kâr hesapları çerçevesinde, fantezi futbol oyunlarındaki gibi kupa maçlarında kadroyu belli bir bütçe barajıyla kurmak zorunda kalan (Ki bu Semih Şentürk seçimini açıklar!) Aykut Kocaman, takımı ikinci yarıda bocalayınca ‘paraya kıyıp’ Cristian ve Sow’u oyuna aldı. Cristian da girdikten 1 dakika bile geçmeden dar açıdan çok güzel bir vuruşla durumu 1-0 yaptı. Maçın adamı Cristian 84’te Sow’un hazırladığı pozisyonda durumu 2-0’a getirirken 87’de Erman’ın penaltısını kurtaran Mert skoru belirledi ve “Bakırköy’e devam ediyoruz” dedi.

‘Tükürük iddiası ağırıma gitti’

Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde gördüğü kırmızı kartın ardından hakem Halis Özkahya’ya tepki gösteren Raul Meireles, iddia edildiği gibi Özkahya’ya kesinlikle tükürmediğini ve ‘gay’ anlamına gelen işaret yapmadığını söyledi. FB TV’de katıldığı bir programda hakkındaki iddiaları yanıtlayan Meireles, hakem raporunun gerçekleri yansıtmadığını dile getirerek, “Yapmadığım bir şey için ceza almak istemiyorum” dedi.
‘Tükürme’ olayının ağırına gittiğini vurgulayan Portekizli yıldız, “Öncelikle ben bir babayım.

Çocuğum Türkiye’de okuyor ve ben ona evde eğitim veriyorum. Kızıma belki okulda, ‘senin baban maçta tükürdü’ diyebilirler. Bu nedenle benim çok ağırıma gitti” dedi. Kimsenin cinsel tercihleri ilgilenmediğini ve hakeme, ‘Korktuğu’ için o hareketi yaptığını da belirten Raul Meireles, “Benim birçok ‘Gay’ arkadaşlarım vardı. Benim hakeme gösterdiğim hareket, orada korktuğunu ve ürktüğünü belirtmek içindi.

Ben hayatım boyunca, korktuğunu ve ürktüğünü düşündüğüm bir insana ‘Gay’liği ifade edecek bir işarette bulunmam. Dünya görüşüm itibariyle, ayrımcılığa karşıyım” ifadelerini kullandı. Hakem raporundaki ifadelerin ‘yalan’ olduğunu öne süren Meireles Halis Özkahya hakkında yasal yollara başvuracağını söyledi.

Alex de kendi efsaneleriyle!..

Eski Fenerbahçeli Alex de Souza, Zico, Zidane ve Ronaldo ile çektirdiği fotoğrafı “Dünyada üç büyük efsane” mesajıyla takipçileriyle paylaştı. Bu efsane isimler, ‘Ronaldo’nun Takımı’ ile ‘Zidane’ın Takımı’nın yoksullukla mücadele için yapacağı maç öncesi buluştu.

Bekir İrtegün’e moral Bu arada kupa mücadelesi öncesi taraftarlar derbide kendi kalesine gol atan Bekir’e tribüne çağırıp moral verdi. Gerek potadaki derbi gerekse de soğuk hava nedeniyle tribünlerin büyük bölümü boş kaldı.