Günahkar ruhlar için hesap zamanı!

Stephen King’den “Yüksek gerilimli, bomba gibi bir eser!” övgüsünü alan Sarah Lotz’un Üç adlı romanı, inançlılar ve inançsızları ortak bir noktada birleştirerek okuyucuyu esir alacak!

“Duman var, ama duman gibi kokmuyor. Işık var ama ışığa benzemiyor. Bu uçakta çocuklar var… ama çocuk gibi değiller… Tanrım! Neler oluyor?”

Albert Shilley, Amerikan vatandaşı, Go-Go Havayolları yolcusu

Dünyanın farklı bölgelerinde bir saat içinde dört farklı uçak kazası meydana gelir. Kaza raporlarında pilotlar suçlansa da uçaklardaki yolcuların onlarcasının bıraktıkları mesajlarda parlak ışıklardan söz edilmektedir. Üstelik üç enkazdan sadece üç çocuk kurtulur ve çocuklardaki garip davranışlar da spekülasyonlara neden olur… Güney Afrika’da düşen uçaktan da bir çocuğun daha kurtulmuş olduğu bilgisi hayatta kalan çocukların mahşerin dört atlısı olabileceği fikrini doğurur!  Fakat Güney Afrika’da düşen uçaktan sağ kurtulan çocuk kayıptır… 

Rahip Len Vorhees: Dördüncü mühür de kırıldı. Bu Tanrı’nın insanlığa son ve geri dönülmez işareti!

Japon Havayolları uçağındaki Pamela May Donald’ın uçak düşmeden önce Rahip Len Vorhees’e yolladığı telefon mesajı ise sanki dispotik bir geleceğin habercisidir. Pamela May Donald mesajında

“Buradalar. Çocuk sana yalvaracak... Çocuk, çocuğa dikkat edin, ölü insanlara dikkat edin, ah Tanrım o kadar çok sayıda ki... Şimdi benim için geliyorlar. Yakında hepimiz gideceğiz. Hepimiz. Hoşça kal Joanie. Rahip Len, insanları uyarın, o çocuk bildiğiniz gibi... değil, o çocuk…” der.

Bütün bunlar tesadüf olamaz…  Belki de tüm bunlar inançlıların ve inançsızların birleştikleri ortak bir komplo teorisinin var olduğunun kanıtıdır…

Sarah Lotz’un Pamela May Donald’ın son mesajına dayandırarak kurguladığı Üç’ün yüksek gerilimli ve esrarengiz havası sizleri etkisi altına alacak!

F5 Haber