Erdoğan şimdi de AB'ye meydan okudu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cibuti, gezisinde Avrupa Birliği'ne sert mesaj verdi. Avrupa Birliği’nin Türkiye için devam eden bir süreç olduğunu kaydeden Erdoğan, “Türkiye’yi Avrupa Birliği'ne almak durumundasınız. Türkiye artık güçlü bir Türkiye’dir. Türkiye’yi kapınıza gelip dilenecek bir ülke olarak görüyorsanız, Türkiye kapınıza gelip dilenecek bir ülke değil. Türkiye ayakları üzerinde duran bir ülkedir. Bu kararlılığı ile Avrupa birliğine eğer kabul ederlerse girer, kabul etmedikleri takdirde kendi yolunu kendisi çizer” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî bir ziyaret için bulunduğu Cibuti’de, Cumhurbaşkanı İsmail Ömer Guelleh ile ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cibuti ile 8 anlaşma imzaladıklarını söyledi.

Cibuti ile polis eğitim anlaşması, güvenlik işbirliği anlaşması ve askeri alanda eğitim ve teknik iş birliği anlaşması imzaladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu üst düzey ziyaretlerle birlikte, bu gidiş-gelişlerle birlikte, bugün yapacağımız iş forumu iş adamlarımızın yönelmesini artıracaktır. Burada eğitimde bazı adımlar atıyoruz, atılacak. Sağlık alanında bazı adımlar atacağız, atılacak. Bütün bu adımlarla birlikte inanıyorum ki Cibuti halkının buradaki refah düzeyinin artışını vesile teşkil edecektir” dedi.

Toplam 65 Cibutili öğrencinin Türkiye’de eğitim gördüğünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sayının 100’e çıkmasını memnuniyetle karşılayacaklarını söyledi.

Cibuti’ye sağlık alanında bir butik hastane kurma hazırlığında olduklarını ifade eden Erdoğan, “Buraya 3-5 tane tam donanımlı ambulans desteği vermek suretiyle, bunun yanı da otomatik çöp araçları sağlamakla, sağlıkta, çevrecilikte desteklerimizi Cibuti’nin yanında hissettirmek için bu adımları atacağız. Eğitimde yine burada yapabileceklerimiz var. Verilmiş sözlerimizden birisi burada güzel bir caminin inşası ve onun yanında külliyenin yapılması olayıdır. Bu adımları suretle atacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

-İSLAMAFOBİ’YE KARŞI TÜRKİYE NASIL BİR TUTUM İZLİYOR?-

“İslam dünyasının üzerinde çok ciddi bir oyun oynanıyor ve bu oyununun da önemli başlığı İslamafobi’dir. Bu bir İslam düşmanlığıdır, bu Müslümanlara karşı düşmanlıktır, medeniyetler çatışmasının da önemli bir başlığıdır. Yaklaşık 11 yıl önce Irak’ta olan hadiseleri biliyorsunuz. Irak’taki gelişmeler, Irak’ın işgali ve Irakta ger gün yüzlerce binlerce insanın ölümü ile bir süreç başladı. Bu süreç bizim sınırımız olan bir ülke olması nedeniyle ciddi manada rahatsız etti. Bu Arada Afganistan’da ciddi sıkıntılar başladı, Pakistan’da aynı şekilde bu tür Müslümanların ölümü söz konusuydu. Suriye başladı, Arap Baharı ile birlikte Suriye’ye bu işin sıçrayacağını görüyorduk. Mısır’da bir darbe girişimi yapıldı ve bu darbeciler bir günde yakın siyasi tarihte böyle bir şey yok, 3 bin insanın öldürüldüğü bir dönemi yaşadık. Şuandaki darbeci yönetim iş başında be onlarla birlikte ne yazık ki Mısır’da siyasi tutuklular 5 bine yakın, onlarda ceza evinde. Halkının yüzde 52 oyunu alarak iş başına gelen Mürsî cezaevinde. Ortaya konulan her hangi bir suç yok. Bütün bunlarla beraber Türkiye’de şuanda 1 Milyon 700 bin Suriyeli var. Biz onlara ev sahipliği yapıyoruz. Ülkemizde şuanda barındırıyoruz, kamplarda ve evlerde, onların eğitimi, sağlığı, giyinmesi bakılması her şeyi bize ait. Şuana kadar 5,5 Milyar dolar harcamamız oldu. Dünyadan gelen bir destek var mı? Toplamda 250 milyon dolar gelen bir destek var. Diğerleri tamamen bize ait biz bu harcamaları yaptık. Avrupa’da ne kadar Suriyeli var diye sorarsanız? Avrupa’daki toplam Suriyeli sayısı 130 Bin. Lübnan’da bizim kadar Suriyeli var, Ürdün’de de 1 milyona yakın şuana da sığınmacı var. Dünya bütün bu olanlara seyirci olarak bakıyor. Egemen güçler bakıyor, Avrupa Birliğinin sesi çıkmıyor. Bütün bunlar ortada. Vurdukları yer neresi? Bombaladıkları yer neresi? Müslümanlar! Bunun üzerinde hassasiyetle durmamız gerekiyor. Bütün bu olaylara rağmen Türkiye olarak biz açık kapı politikasıyla, gerek Suriye’ye karşı gerekse Irak’a karşı şuana kadar takındığımız tavrı takınacağız. Onların toprak bütünlüğüne saygı duyacağız, saygı duymaya devam edeceğiz. Teröristlere hiçbir zaman sıcak bakmayacağız. Terör hangi inançtan olursa olsun, terörist katildir, canidir, barbardır. Müslümanların içerisinden çıkıyorsa yine katildir. Hristiyanların içinden çıkıyorsa yine canidir, katildir. Musevilerin içinden çıkıyorsa yine katildir canidir, Ateistse yine aynıdır. Çünkü sonunda ölen masum insanlardır.”

-TÜRKİYE’NİN AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİĞİ-

“Avrupa Birliği bizim için şuanda devam eden bir süreçtir. Avrupa Birliğine bizi alırlar veya almazlar önemli değil. Şuanda bizler planladığımız şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Biz Avrupa’yı test ediyoruz. Avrupa acaba halkı Müslüman olan bir ülkesi kendine hazmedebilecek mi? arasına alabilecek mi? İslamafobi’ye karşı mısınız, karşı değil misiniz? Türkiye’yi Avrupa Birliğine almak durumundasınız. Aksi takdirde bu yaklaşım tarzı tamamıyla Avrupa Birliğini geçmişten bu yana Avrupa Birliği bir Hristiyan birliği tezi vardır. Bu tezin haklılığı anlamına gelir ama Türkiye’yi oraya katmaları halinde bu tez bir kenara alınmış olur. Türkiye NATO’da var, Türkiye OICD’de var, Türkiye diğer birçok oluşumlarda var. Niye Avrupa Birliğine almıyorsunuz? Demek ki sorun başka. Türkiye artık güçlü bir Türkiye’dir. Türkiye’yi kapınıza gelip dilenecek bir ülke olarak görüyorsanız, Türkiye kapınıza gelip dilenecek bir ülke değil. Türkiye ayakları üzerinde duran bir ülkedir. Bu kararlılığı ile Avrupa birliğine eğer kabul ederlerse girer, kabul etmedikleri takdirde kendi yolunu kendisi çizer.”

-SOMALİ ZİYARETİ ÖNCESİ YAŞANAN BOMBALI SALDIRI-

“Bu saldırıyı Türkiye’ye veya bize karşı bir saldırı olarak düşünmüyorum, düşünmek istemiyorum. Bu olsa olsa belki bugüne kadar Somali’de Somali yönetimlerine karşı yapılmış olan saldırılardan bir türüdür diye düşünüyorum. Gerek Somali yönetimi gerekse bizden kendimize yönelik bütün tedbirleri güvenlik noktasında almış durumundayız. Bizde güzel bir söz var, ‘At denize balık bilmezse halik bilir’ biz Somali’ye bu destekleri verdik, hastanesinden yollarına varıncaya kadar, eğitim merkezlerine varıncaya kadar bütün unlar yapıldı. Şimdide biz bu görevlerimizi yerine getirmenin mutluluğu içinde bunları açmaya gidiyoruz.”

ANKA