Bu projede “hayat” var

Kırsal kalkınma konusunda Ege Üniversitesi ile ortak bir projeye başlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi, bölge insanının ekonomik anlamda kendine yeter hale gelmesini ve genç nüfusun köylerinde kalmasını hedefliyor.

İşte “nokta atışı” projeden satırbaşları:

Beydağ ve Kiraz’da organik tarım havzaları oluşturularak kestane-incir ve meyve üretiminin geliştirilecek.

Kınık’ta  sertifikalı tohum üretimi ve hayvancılığa bağlı sanayi yöre insanı madenlere bağımlı olmaktan kurtarılacak.

Karaburun, Urla ve Çeşme ilçelerinde keçi yetiştiriciliğini teşvik için en az 5’er tane damızlık işletme oluşturulacak.

Yarımada’ya özgü sepet ve kopanisti peynirine coğrafi işareti alınarak markalaşması sağlanacak.

Bademler’de Otantik restoran kurulacak ve hobi bahçeleri oluşturulacak.

Yarımada’da kırmızı soğan ve mor karnıbahar, gibi sebzelerin yetiştiriciliği konusunda uygulamalı eğitimler verilecek.

Hurma zeytini ile sakız üretimi yaygınlaştırılacak.

Enginar, kavun, karpuz, bamya, acur vb ürünlere katma değer kazandırılacak.

Nergis çiçeği ve diğer soğanlı süs bitkileri ile kekik ve adaçayının pazarlama olanakları artırılacak.

Karaburun ve Bergama’daki bal, polen, propolis ve arı sütü gibi sağlıklı arı ürünleri üretimi artırılacak.

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarıma yaptığı desteklere bir yenisini daha ekledi. Kent genelindeki tarım bölgelerinde kırsal kalkınmanın artırılması için yapılan çalışmaları daha da geliştirmek için yeni bir strateji geliştiren Büyükşehir Belediyesi, bu konuda Ege Üniversitesi ile işbirliğine gitti. Kırsal kesimlerdeki mevcut ürün ve sistemlerin iyileştirilmesi, alternatif ürün ve yeni sistemlerin kazandırılması ile tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması amacıyla iki kurum arasında yapılan protokole İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz imza koydu.   

İmza töreninde konuşan Başkan Aziz Kocaoğlu, yerelde kalkınma için kırsal kalkınmanın önemine dikkat çekerek,”Eğer  bir işe başlayacak, omuz omuza verip birlikte çalışacaksanız, mutlaka güveni tesis etmeniz gerekiyor. Birbirinize güvendikten sonra kol kola girip birlikte mücadele edebiliyorsunuz ve hedefe, başarıya yürüyebiliyorsunuz. Örnek projelerimiz ile biz bu güveni tesis ettik” dedi.

İzmir tarımının Türkiye açısından yerini ve potansiyelini bildiklerini ve 11 yıldır bunu geliştirmek için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerinin altını çizen Başkan Aziz Kocaoğlu,  iyi ve organik tarımın yapılabilmesi için çevrenin, suyun, toprağın ve havanın korunması gerektiğini de vurguladı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, üniversiteler tüm İzmirliler ile birlikte kenti yerelde kalkındırma konusunda hem fikir olduklarını belirten Başkan Aziz Kocaoğlu, “O zaman daha büyük hedeflere ulaşabiliriz. Şimdi şu anda aynı ekiple Gediz ve Bakırçay havzasının çalışmasını yapıyoruz. Haziran ayında bitirmeyi hedefliyoruz. Hemen akabinde, Tahtalı Havzası ve Küçük Menderes'i bu yılın  sonuna kadar toparlamayı hedefliyoruz" dedi.

Dünya bizi izliyor

Daha önceki konuşmalarında İzmir'in büyüme trendine girdiğini ve bunun 2010 yılından itibaren hissedileceğini söylediğini hatırlatan Başkan Aziz Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Siz ödevlerinizi yapıyorsanız, çevreye yatırım yapıyorsanız, körfezin yüzülebilir olması hedefine ulaşmak istiyorsanız, sanayiciyi ve tarımı destekliyorsanız; sizde bir hareket, sizde bir iyileşme, sizde bir evrensel ahlak kurallarına uyma, evrensel hukuk kurallarına uyma, siz de bir örnek kent yaratma hedefi varsa, üzülerek söylüyorum, sizi dünya ülke içindeki vatandaşlardan çok daha iyi tahlil edip izliyor ve hakkınızı veriyor. Orada torpil yaparak ödül almak, bir yerlere gelmek diye bir şey söz konusu değil.”  

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz  ise yaptığı konuşmada Büyükşehir Belediyesi ile bir çok konuda ortak çalışmalar yürüttüklerinin altını çizerek, "Ne de olsa Başkanımız Aziz Kocaoğlu da Ege Üniversiteli. Bu yıl 60. yılımızı kutluyoruz. Sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Bu projemiz çok yönlü, çok ayrıntılı geleceği planlanmış bir proje. Başkanımız Aziz Kocaoğlu’na  bu proje için çok teşekkür ediyorum” dedi.

Toplantıda  projeye ilişkin bir sunum gerçekleştiren Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi  Dekanı Prof Dr. Akın Olgun, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne tarıma yaptığı desteklerden dolayı teşekkür etti.

Projenin hedefleri

Kırsal kesimlerdeki mevcut ürün ve sistemlerin iyileştirilmesi, alternatif ürün ve yeni sistemlerin kazandırılması ile tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması amacıyla hazırlanan proje;  tarımsal üretim ve ticareti açısından önemli yerler olan kırsal alanlarda sağlıklı, güvenilir, çevreye dost, sürdürülebilir üretimin yaygınlaştırılması, tarımda istihdam alanları yaratılarak kırsal alanda yaşayan genç nüfusun arttırılması, yerinde kalkınma modelinin uygulanması, mevcut üretici kooperatiflerinin aktifleştirilmesi, katma değer yaratılması, üreticiyi de tüketiciyi de gözeten tarımsal üretimin yaygınlaştırılması ve bu bölgelerde üretilen güvenli/sağlıklı ürünlerin başta İzmir halkı olmak üzere tüketiciye ulaştırılmasını hedefliyor.

Projenin uygulanması aşamasında kadın istihdamına da katkıda bulunularak bölge insanının refah seviyesinin yükselmesi, ekonomik anlamda kendine yeter hale gelmesi sağlanacak. Üreticilerin kırsal kesimde yaşam koşullarının ve gelir düzeylerinin yükseltilmesi ile birlikte nüfus hareketliliğinin de önüne geçilecek.

Projenin amaçları:

• Yöresine özgü çeşitlerin ve ürünlerin üretiminin canlandırılması
• Endemik bitkilerin korunması ve üretime kazandırılması
• Üreticilerde örgütlenme bilincinin geliştirilmesi
• Mevcut kooperatiflerin aktifleştirilmesi ve gerekirse yeni kooperatiflerin kurulmasına rehberlik edilmesi
• Kooperatifler aracılığıyla üreticilerin girdi temini ve ürün pazarlaması ile ilgili sorunlarının çözümünün sağlanması (Kooperatiflere ait satış yerlerinin kurulması ve yaygınlaştırılması).
• İyi tarım ve organik tarım gibi sürdürülebilir tarım sistemlerinin yaygınlaştırılmasıyla sağlıklı/güvenilir gıdaya ulaşımın sağlanması,
• Pazarlama kanallarının iyileştirilmesi ile tüketicilerin daha avantajlı fiyatlardan ürün temin etmelerinin kolaylaştırılması,
• Agro-turizm faaliyetlerinin geliştirilmesiyle tüketici-üretici bütünleşmesinin sağlanması.

Neler yapılacak ?

Bu kapsamda Beydağ ve Kiraz’da organik tarım havzaları oluşturularak kestane-incir ve meyve üretiminin geliştirilmesi sağlanacak.

Kınık’ta  sertifikalı tohum üretiminin yaygınlaştırılması sağlanacak. Özellikle Çölyak hastaları için önem taşıyan ve gluten oranı düşük Kavlıca buğdayı üretimi, alternatif sebze üretimi  gerçekleştirilecek, büyükbaş hayvancılık ve bağlı sanayinin geliştirilmesi için çalışmalar yapılacak. İlçedeki bu çalışmalar sayesinde, yöre insanı madenlere bağımlı olmaktan kurtarılacak.

Bergama’da bal ve ürünleri üretimi, doğrudan ekim uygulamalarının yaygınlaştırılması için çalışılacak.

Karaburun, Urla ve Çeşme ilçelerinde keçi yetiştiricisine bakım-besleme, barındırma, sürü yönetimi ve pratik yetiştirme konularında yeni yöntem ve gelişmelerle ilgili bilgiler verilecek. En az 5’er tane damızlık işletme oluşturulacak.

Yarımada’ya özgü olan ürünlerden sepet ve kopanisti peynirinin üretimi canlandırılacak, coğrafi işareti alınarak markalaşması sağlanacak.

Bademler’de Agro-Eko-Turizm faaliyetlerinin geliştirilmesi ile kırsal kalkınmaya katkı yaratılacak ve yörede yaşayan insanlara sağlıklı tarım ürünleri sağlanacak. Otantik restoran kurulacak ve hobi bahçeleri oluşturulacak.

Seferihisar, Menderes ve Selçuk’ta  organik tarım eğitimi verilecek.

Yarımada bölgesinde kırmızı soğan başta olmak üzere alternatif olabilecek mor karnıbahar, kırmızı ya da mor yapraklı salatalar, son turfanda börülce ve taze fasulye, taze soğan gibi sebzelerin yetiştiriciliği konusunda uygulamalı eğitimler verilecek.

Yarımada’ya özgü meyve türlerinin (şeftali, mandarin, badem, incir vb) özellikle hurma zeytini ile sakız üretimi yaygınlaştırılacak. Enginar, kavun, karpuz, bamya, acur vb ürünlere katma değer kazandırılacak.

Kalitedeki bozulmalar nedeniyle pazarlamasında sorunlar yaşanan nergis çiçeği ve diğer soğanlı süs bitkileri ile kekik ve adaçayı başta olmak üzere tıbbi bitki üretimlerinin yaygınlaştırılması için eğitim ve uygulamalar gerçekleştirilecek.

Karaburun Yarımadası’nda zeytin ve sakız üretiminin iyileştirilmesi ve artırılması için çalışmalar  yapılacak.

Yarımada’nın tüm ilçelerinde kurulacak kooperatifler aracılığıyla üreticilerin girdi temini ve ürün pazarlaması ile ilgili sorunlarının çözümü sağlanacak. Kooperatiflere ait satış yerleri kurulacak.

Arıcılık açısından  Türkiye’ye örnek olacak yeni uygulamalar gerçekleştirilecek. Öncelikle Karaburun ve Bergama’daki arıcılığın geliştirilmesi ve karlılığın artırılması amacıyla arıcılara teorik ve pratik eğitim verilecek.  Bal, polen, propolis ve arı sütü gibi sağlıklı arı ürünleri üretimi artırılacak.