Nevzat Kavalar:Bu iktidara karşı yenilmeyeceğiz

CHP İzmir Milletvekili aday adayı CHP Bornova İlçe eski Başkanı Nevzat KAVALAR, “Arsıza, uğursuza, hırsıza, faşiste, yobaza kıyamet koparmaya adayım. Müsaade edin, kopartayım, hep birlikte bu kıyameti kopartalım”” dedi.

CHP Bornova İlçe eski Başkanı, İl Genel eski Meclis Üyesi Nevzat Kavalar, CHP İzmir İl Başkanlığında  Yaklaşık 1000 kişinin katıldığı basın toplantısında CHP İzmir 2’inci Bölge Milletvekili Aday Adaylığını açıkladı.

Nevzat Kavalar toplantıda şunları söyledi;

Güzel İzmirimizin, güzel insanları; bu kentte yaşayan onurlu hemşehrilerim.

Cumhuriyet tarihinin en önemli dönemindeyiz. Ülkemiz kritik bir dönemden ve süreçten geçiyor. Bu ülkenin güzel günlerini, çağdaş, laik, sosyal ve çoğulcu bir Cumhuriyet ve hukuk devleti olarak yeniden inşa etmeliyiz. Bu kritik dönemde, yani bugünlerde hepimizin sorumlulukları var, çocuklarımız için, torunlarımız için ve ülkemiz için bu sorumlulukları yerine getirmemiz gerekiyor.

Bugün Ülkemiz yangın yeri halinde. Ya ülke olarak uçurumun dibini boylayacağız, ya da kararlı ve cesaretli bir şekilde uçurumun kenarından, umuda koşacağız. Umutla, inançla bu yangını biz söndüreceğiz.

Daha önce Musul-Kerkük petrollerini alacağız diye yola çıkanlar şimdi Süleyman Şah Türbesi’ni de yanlarına alarak adeta kaçarak çıktılar. Toprağımızı IŞİD’e terk ettiler. Ancak medya da çıkan açıklamalara baktığınızda sanki Suriye’yi zapt ettiler. Irak’ı Kıbrıs’ıda alarak topraklarımızı genişletmişler gibi demeçler verip açıklamalar yapıyorlar. Maalesef IŞİD’e ülkemiz boyun eğmek zorunda kaldı. Yine kadına şiddet olaylarında ki vahşetin adeta son noktası olan Özgecan Aslan’ın canavarca katledilmesi ülkemizde ki kaosun her noktaya yerleştiğini gösteriyor. Ülkemizde kadına şiddet olayları şekil değiştirdi ve sistematik kadın cinayetlerine dönüştü.

Ülkemiz 12 yıldır AKP tarafından dayatılan, ırkçı, mezhepçi, baskıcı, dayatmacı, kutuplaştırıcı politikalar ile yönetilmektedir. Kin, öfke, nefret tohumlarının insanların içinde bu kadar büyütülmesi, insanlar hiçbir dönem birbirlerine öteki diye bakmamıştır. “Dış politikalarda sıfır sorun”, “barış”, “yurt içinde huzur, refah” diye İktidara geldiler. Oysa bugün tüm komşu ülkelerle savaş halindeyiz. Türkiye'yi yoksullaştırılmış ve yolsuzluğa bulaşmış bir noktaya getirdiler.

AKP hükümetleri yasama ve yürütmeyi şekillendirmekle kalmamış, Hukuk Devletinin ve Demokrasinin olmazsa olmaz koşulu ‘Kuvvetler Ayrılığı’ ilkesini yok sayarak kendi çıkarları doğrultusunda bir yargı kuvveti oluşturma çabası içindedir. Hukuka açıkça müdahale edilmiştir. Hükümet kendilerine muhalif tüm yurttaşları sindirmek ve yok etmek adına hayasız saldırılarını sürdürmektedir. Bu karanlık tablo elbette çaresiz değildir.

Bu saldırılara göğüs gerecek ve ablukayı dağıtacak ilerici, yurtsever, aydın ve devrimci kadrolar tarihin kendilerine yüklediği sorumlulukla görev başındadır.

CHP umudun ve direnişin adıdır.

Kaybettiğinizde değil vazgeçtiğinizde yenilirsiniz.

Bu iktidara karşı yenilmeyeceğiz.

Sevgili dostlarım, 29 Marta kadar geçecek olan süre az gibi görünse de keskin virajları olan bir yolda yürüyeceğimizin farkındayız. Aday Adaylığımı açıklamamın biraz zaman almasının da nedeni bu farkındalıktır. Çıktığımız yolda savrulmadan yürümeyi başarabilmek örgütsel bir bütünlük gerektirir. Bunu tek başına hiç kimse başaramaz. Önce 1999 yılında barajın altında kaldığımız zamanda birileri partiyi birer birer terkederken bizler partimizi ayakta tutmak için canla başla çalıştık. O günden bugüne kadar birlikte yürüdüğümüz yol arkadaşlarıma danıştım, halen aynı pencereden bakıyor muyuz, önceliğimiz örgüt mü? yerel ve genel siyaset tavrımız aynı mı? Söz ettiğimiz bu virajda savrulmamak için önceliklerimiz ve hedefimiz aynı olmalıydı.Benim için emek en yüce değerdir. İnsan, emeğine sahip çıkar, emeğine zarar getirmez. Bu süreçte Cumhuriyet Halk Partisine emeği geçen herkesi ziyaret etmeye çalıştım. Ayırmaksızın yaptım. Gittiğim, danıştığım hiçbir yerden oy istemedim. Ülke yangın yeri iken, oy kaygısı taşıyarak yola çıkmanın CHP ye ihanet olduğunu düşündüm. Biz yola oy kaygısı ile çıkmadık. Bu bildiğiniz gibi örgüt içi bir seçim. Kazanan yine bizim partimiz olacaktır. Gittiğim her yerde aday olmam konusunda baskı gördüm. Bende bir örgüt emekçisi olarak 1976 yılından beri partinin hemen hemen tüm kademelerinde görev alan bir arkadaşınız olarak örgüte sırtımı dönemezdim. İşte bu nedenlerle aday olmaya karar verdim.

Cumhuriyeti kuran, insan odaklı, emekten ve özgürlükten yana siyaset üreten CHP'de tecrübelerimi ortaya koyup ilimize ve ülkemize daha fazla hizmet etmek için aday adayı oldum. Politika üretmek için, ilimize daha fazla katkı sağlamak için aday adayı oldum.

İlçe Başkanlığı yaptığım dönemlerden bildiğiniz gibi işçinin, köylünün, memurun, esnafın, emeklinin, emekçinin, yoksulun, gençlerimizin ve kadınlarımızın bildiğimiz sorunlarının çözümünde daha etkin olabilmek için aday adayı oldum.

Özgürlüklerin en özeli ve vazgeçilmezi olan, düşünce, din ve vicdan özgürlüğüne dokunulmaması için aday adayı oldum.

CHP iktidarında işsizlik, yoksulluk ve yolsuzluğu ortadan kaldırabilmek için aday adayı oldum.

7 Haziran 2015 Laik Demokratik Cumhuriyet'in ve parlamenter sistemin son kullanma tarihi olmasın diye aday adayı oldum.

Çağdaş yaşamın tüm olanaklarından faydalanan onurlu ve kaliteli bir yaşam vaadi için aday adayı oldum.

Türkiye'nin neresinde yaşarsanız yaşayın insan olarak eşitiz diyebilmek için aday adayı oldum.

Özgüvenli, hoşgörülü, kültürlü, sorumluluk sahibi, laik ve demokratik cumhuriyetin birikimlerini içtenlikle benimseyen, özgür bireyler yetiştirebilmek için aday adayı oldum.

Sevgili Cumhuriyet Halk Partililer; hiçbir partide uygulanmayan ve olmayan bir demokrasi şöleni yaşayacağız.

29 Mart Pazar günü sandığa gidip İzmir Milletvekili aday listesinde genel merkezimize ayrılan 3 kontenjan dışında kendi adaylarımızı belirleyeceğiz, Ne mutlu ki bizlere, kendi adaylarımızı kendimiz seçeceğiz.

Bu önseçim kararı alınmasına katkı veren İlçe yönetim kurulu üyeleri ve ilçe başkanlarımıza, seçilmiş Belediye Başkanlarımız ve belediye meclis üyelerimize, İl yönetim kurulu ve il başkanımıza, İzmir örgütünün talebini yerine getirerek bize ön seçim onurunu yaşatan Genel Merkez yöneticilerimize ve Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na şükranlarımı sunuyorum.

Sevgili dostlarım; bir insanın ulaşacağı, dokunacağı, kapısını çalacağı, derdini açacağı, inanacağı, güveneceği, kendini göreceği, “Bizim” diyeceği, “Benim Milletvekilim” diyeceği milletvekilleri olmalı.

İşte İzmir ve Türkiye'nin böyle milletvekillerine ihtiyacı var.

Ben bu gücü halkımdan, sizlerden ve partimden alıyorum.

Sokağa, eyleme çıktığınızda omuz başınızda yoldaş vekiliniz olsun diye adayım.

Canınız yandığında sesini duyacağınız arkadaş vekiliniz olsun diye adayım.

Sesini duyduğunuzda gülümseyebileceğiniz kardeş vekiliniz olsun diye adayım.

Saydığım özellikte vekillerimiz yok mu?

Elbette var.

Ama bir fazla olsa ne çıkar.

Kıyamet mi kopar?

Koparsa kopsun.

Arsıza, uğursuza, hırsıza, faşiste, yobaza kıyamet koparmaya adayım.

Müsaade edin, kopartayım, hep birlikte bu kıyameti kopartalım

Bu duygu ve düşüncelerle İnançla, Güvenle, Umutla Çıktığım bu yolda beni yalnız bırakmayan siz yol arkadaşlarımdan alacağım destekle başarılı olacağıma inanıyorum. Ben sizinle gurur duyuyorum, sizinde benimle gurur duymanız için çalışacağım.

Hepinizi sevgi ile kucaklıyorum.