Yukarı
141864

Demirtaş Görüşmeyi Anlattı!

01 Ekim 2014 22:06

Selahattin Demirtaş, Ahmet Davutoğlu ile olan görüşmesini anlattı.

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "Hem Kobani etrafından hem Irak'ın diğer bölgelerinden IŞİD'in sökülüp atılması gerektiğini düşünüyoruz" dediğini aktardı. Gerilimlere rağmen çözüm sürecinin devam ettiğini aktaran Demirtaş, tezkereye ise 'hayır' oyu vereceklerini yineledi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, hükümetin IŞİD'e destek olmadığını, hem Kobani'den hem Irak'ın diğer bölgelerinden IŞİD'in sökülüp atılması gerektiği yönündeki görüşünü ilettiğini belirtti.

Meclis'te gazetecilerle sohbet eden Demirtaş, Başbakan Davutoğlu ile yaptıkları görüşmeye ilişkin soruları yanıtladı.

Davutoğlu'dan IŞİD'e destek verilmeyeceğini duymanın önemli olduğunu dile getiren Demirtaş, Kobani'ye koridor açılması konusunu görüşmediklerini söyledi. Davutoğlu'nun Kobani'ye insani yardım ulaşmasına hiçbir şeyin engel olmayacağını ilettiğini anlatan Demirtaş, "Kobani'nin IŞİD'in eline geçmesini arzulamadıklarını söyledi" dedi.

HAYRETLE İZLİYORUM

Türkiye'nin IŞİD'i desteklediği algısını hükümetin değiştirmesi gerektiğine ilişkin görüşlerini paylaştıklarını dile getiren Demirtaş, Davutoğlu'nun da hükümetin, Kobani'nin IŞİD'in eline geçmesini istediği tartışmasını hayretle izlediğini söylediğini kaydetti. Demirtaş, Davutoğlu'nun, "Tam tersine IŞİD'in oradan temizlenmesi lazım. Uluslararası koalisyonun, tezkerenin amaçlarından biri budur. Hem Kobani etrafından hem Irak'ın diğer bölgelerinden IŞİD'in sökülüp atılması gerektiğini düşünüyoruz" dediğini belirtti.

NEDEN UÇUŞA YASAK BÖLGE İSTİYOR

Selahattin Demirtaş, Başbakan Davutoğlu'nun, Suriye'nin kuzeyinde uçuşa yasak bölge ilan edilmesi gerektiği yönündeki tutumun gerekçesini, Şam yönetiminin savaş uçaklarının belli bölgeye girmesinin engellenmesi olarak açıkladığını söyledi.

Davutoğlu'nun Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk'a yönelik sınırdaki askerlere taş atmasıyla ilgili sözlerinin kabul edilemez olduğunu ilettiklerini belirten Demirtaş, Davutoğlu'nun da bölgede IŞİD'i protesto edenlere yapılan müdahaleden haberi olmadığını ifade ettiğini aktardı.

DAVUTOĞLU: SAVAŞ TEZKERESİ DEĞİL

Tezkereye karşı olduklarına ilişkin tutumlarında bir değişiklik olmadığını dile getiren Demirtaş, "savaş tezkeresi" olarak tanımlamasına ilişkin Davutoğlu'nun kaygısını ilettiğini kaydetti. Davutoğlu'nun, bu tutumun çözüm sürecinin tersi olarak algılanabileceğine ilişkin görüşünü paylaştığını anlatan Demirtaş, Davutoğlu'nun, " PKK 'ya savaş ilanı, yeni bir askeri konseptin kararlılığı gibi yansıtılırsa çözüm sürecinin ruhuna zarar verir. Savaş tezkeresi değil" dediğini söyledi. Demirtaş, tezkereye ilkesel olarak karşı olduklarını vurguladı.

Türkiye'nin, Kobani'de IŞİD'e karşı savaşan PYD'ye yardımı engellememesi gerektiğini savunan Demirtaş, Kobani'deki Kürtler'in sağlanacak silah desteğiyle kendilerini savunmak istediklerini belirtti.

NEDEN TÜRKİYE SİLAH YARDIMI YAPMASIN

IŞİD'in Kobani'de katliam yapmasına göz yumulmaması gerektiğinin altını çizen Demirtaş, şöyle konuştu: "Birlikte yaşamanın temellerini yeniden güçlendirmek istiyoruz ve çözüm süreci buna hizmet etsin diye uğraşıyoruz. Silah yardımı yapılacaksa neden Türkiye yapmasın? PYD'nin silah yardımını Türkiye'den alması daha mantıklı değil mi? Bu, Türkiye-Kürt ilişkisi açısından daha sağlıklı sonuçlar doğurmaz mı? Türkiye silah eğitimi de versin, silah da versin. Aksi takdirde katliam ortaya çıkarsa ya da IŞİD sınıra bayrağını dikerse bu Türkiye için daha mı iyi olur?

Biz hükümetin endişelerini anlayabiliyoruz. Bu endişeleri ortadan kaldırmamız lazım. Türkiye kaygı duyduğu yapıya destek olamaz. Bu kaygıların giderilmesi lazım. Bunun yolu diyalogdur, temastır, karşılıklı çıkarların ortaklaştırılmaya çalışılmasıdır. Bunlar yapılırsa Türkiye bölgeye dönük politikasında rahatlar. Bu güvensizlik ortamında 'Türkiye PYD'ye yardım etsin' dediğimizde 'Türkiye PKK'ya yardım etsin' gibi algı var. 'Bugün PKK'ya yardım ederim, yarın ateşkes bozulur, o silahlar bize dönebilir' tartışması yapılıyor. Bunlar birbiriyle bağlantılı. Çözüm süreci sağlıklı ilerleyecek ki güven ortamı oluşsun, tehdit algılaması ortadan kalksın.

Kandil'deki algı da 'Türkiye IŞİD'e destek veriyor, Kobani saldırılarını desteklemiş oluyor. Öyle olunca çözüm sürecinin ne anlamı kalıyor'. Türkiye IŞİD'e karşıysa bu algının düzeltilmesi lazım. Kandil süreci bitirme heveslisi değil. Güven ortamı oluşturulmalı."

BAŞÖRTÜSÜNE KARŞI DEĞİLİZ AMA...

Ortaöğretimde kılık kıyafet serbestisine ilişkin görüşlerini de paylaşan Demirtaş, inanç özgürlüğüne özgürlükçü pencereden baktığını ancak çocukların başörtüsü konusunun pedagojik boyutu olduğunu söyledi. Çocuklara başörtüsü takma ya da takmama baskısının her iki tarafa da zarar vereceğini ifade eden Demirtaş, bu konunun eğitimcilerle, pedagoglarla, sivil toplumla tartışıldıktan sonra buna karar vermenin daha doğru olacağını belirtti. Başörtüsüne karşı olmadığını dile getiren Demirtaş, hangi yaşta çocukların özgür iradesiyle karar verebileceğinin iyi değerlendirilmediğini düşündüğünü söyledi.

CUMHURBAŞKANI HİÇ BÖYLE KONUŞMADI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'ın yeni yasama yılı açılış konuşmasını da değerlendiren Demirtaş, "Bugüne kadar cumhurbaşkanları hiç böyle konuşmadı. Sayın Erdoğan, grup konuşmasının bir benzerini yaptı. Kendisinin öngördüğü başkanlık modeline uygun bir konuşmaydı. Siyasi içerikli konuşmaydı. Başbakanın yapması gereken konuşma yaptı. Bu kendisinin bilinçli tercihi" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 'nun Erdoğan Genel Kurul salonuna girdiğinde ayağa kalkmasının siyasi nezaketten olduğunu ifade eden Demirtaş, daha önce kendisini Erdoğan'ı alkışladığı için eleştiren Kılıçdaroğlu'nu eleştirmeyeceğini söyledi.

TEZKEREYE HAYIR OYU VERECEĞİZ

Demirtaş, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Tezkere için tutumunuz nedir?” sorusuna Demirtaş, şu karşılığı verdi: “Biz, hayır oyu kullanacağımızı belirttik. Eleştirilerimiz var. Tabii ki Suriye’de olup bitenlere sessiz kalınsın demiyoruz ama çözüm yöntemi olarak önerdiğimiz şeyler, farklıdır. Tezkerede ucu açık ifadelerin olması, özellikle uluslararası askeri güçlerin Türkiye’de ne amaçla, hangi süre zarfında bulunabileceklerine dair açıklıkların olmaması gibi eleştirilerimiz vardı. Askeri kara operasyonlarından çok, uluslararası Suriye’ye dönük işgalden çok yereldeki direniş gösteren grupların desteklenmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum. Çünkü orada rejime karşı muhalefet sürdüren, mücadele eden, direniş içerisinde olan çeşitli güçler var. Bu güçlerin doğrudan desteklenmesi, daha sonuç alıcı olur inancındayız.”

GERİLEME RAĞMEN ÇÖZÜM SÜRECİ DEVAM EDİYOR

Demirtaş, “Çözüm süreci ile ilgili iki koordinasyon kurulu oluşturulacak. Bu komisyonlar sizin beklentiniz doğrultusunda mı oluşacak? HDP açısından çözüm süreci hangi noktada?” sorusunu yanıtlarken, Bakanlar Kurulu Kararı olarak yayımlanan yol haritası niteliğindeki belgenin çok önemli olduğunu söyledi. HDP heyetinin bugün İmralı’da bir görüşme gerçekleştirdiğine işaret eden Demirtaş, şöyle konuştu:

“O toplantıdan ve görüşmeden çıkacak sonuçlar, hayati derecede önemlidir. Oradan yapılacak açıklamayı da beklememiz lazım. Fakat bütün risklerine, bütün gerilimlere rağmen çözüm sürecinin devam ettiği ortada. Bizler de devam etmesini arzuluyoruz. Bir an önce pratikleşmesi ve sorunların pratikte çözümü konusunda adımların atılmasını arzuluyoruz. Oluşacak komisyonlar sadece HDP’nin isteği doğrultusunda oluşacak komisyonlar değil. Bu komisyonlarda uzmanlar, sivil toplum örgütleri, akademisyenler yer alabilir. Zaten Bakanlar Kurulu Kararı’nda da bu şekilde zikredilmiştir. Pratikte bu komisyonlar oluşurken çözüm adına fikri desteğini, pratik desteğini, düşünsel desteğini sunmak isteyen herkes, bence bu tür komisyonlarda yer alabilmeli, görev alabilmeli ve çözüm sürecine destek sunabilmelidir. Pratik uygulama da gecikmeden bir an önce hayata geçmesi gereken önemli bir mevzudur. Sayın Başbakan ile bu konuları kısa da olsa konuşma fırsatımız oldu.”

HEPİMİZİN ORTAK BARIŞI

Selahattin Demirtaş, “Kandil’den gelen açıklamaların süreci olumsuz etkilediğini düşünüyor

“Bütün bu karşılıklı geren, gerilimi ifade eden açıklamalar, pratikteki sorunlardan kaynaklı. Dolayısıyla pratikte yaşanan sorunlar çözüldükçe ben inanıyorum ki açıklamalar da olumlu temelde gelişecektir. Çözüm sürecinin bir yerinden hepimizin tutması lazım. Sonuçta bu barış, hepimizin ortak barışı. Arzu ettiğimiz, adalet, eşitlik ve özgürlük talepleri, ülkemizin tamamını, bütün halkları, bireyleri ilgilendiren mevzusudur. Bizler, iki parti olarak meseleyi hiçbir zaman ele almadık. Bu görüşmeyi de iki parti olarak yapmadık, Başbakan’lıkta Sayın Başbakan’la devlet adına bir görüşme gerçekleştirdik. Bütün halklar, şundan emin olmalı ki bizler çözüm sürecinde ısrarlıysak bu, sadece partimizin çıkarları ya da açık söyleyeyim Kürtlerin çıkarlarına yürüyen bir süreç olduğu için değil bütün halkların, Arabın da, Türkün de, bu ülkede yaşayan Ermeni’nin de, Alevi’nin, Sünni’nin de çıkarına, yararına olduğuna inandığımız için biz bu süreçte ısrarcıyız. Barışı, bu nedenle çok önemsiyoruz. HDP olarak bu ilkesel duruşumuzu, kararlılığımızı hep sürdürdük. Bu kritik günlerde, kritik saatlerde de çözüm süreci adına umutlu gelişmeleri, pratiğe yansıtabilmek için çaba sarf etmek lazım. Barış, sadece lafla yürüyen bir peynir gemisi değildir. Bizler, pratikte değişiklikleri karşılıklı adımlarla ilerletmek zorunda hissediyoruz kendimizi.”

 

F5 Haber



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Edanur'un ölümünde İBB çalışanlarına gözaltı kararı

Küçükçekmece'de 5 yaşındaki Edanur Gezer'in park çalışması kapsamında açılan ancak kapatılmayan 135 cm'lik çukurda boğularak can vermesiyle ilgili İBB çalışanı dört kişi için gözaltı kara...

Mansur Yavaş hem kendisinin hem de eşinin malvarlığını belediye binasına astı

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, kendisinin ve eşinin malvarlığını Ankara Büyükşehir Belediyesi girişine astı. Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, kendisi...


Tasarrufta ilk adım Ali Yerlikaya'dan geldi

İçişleri Bakanlığı, Bakan Ali Yerlikaya ve yardımcılarının koruma aracı ve polisi sayısının azaltıldığını doğruladı. Bu adımın 'tasarruf tedbirleri kapsamında' atıldığı açıklandı. Bu geli...

Özel'den Yavaş'a 'hayırlı olsun' ziyareti

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı ziyaret etti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a yeniden seçil...


Yurt dışında kaç Türk yaşıyor? Bakan Yardımcısı açıkladı...

Yurt dışında 7,5 milyon Türk vatandaşı yaşarken, bunun yaklaşık 6,5 milyonu Batı Avrupa ülkelerinde ikamet ediyor. Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Ankara'nın Kızılcahamam il...

İçişleri Bakanlığı'nda 'beklenmedik' operasyon

Emniyet Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın 4 yardımcısının özel kalemlerinde ve korumalarında çalışan toplam 69 polisin görevlerine son verdi. Görevden alınan polislerin y...


Meclis'te her altı soru önergesinden birine yanıt veriliyor

CHP'li Sezgin Tanrıkulu, soru önergelerinin neden yanıtlanmadığını TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a sordu. Cevap, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ'dan geldi. Buna göre; beş yasama döneminde t...

6 Şubat davasında kırmızı bülten talebine ret

4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanık Mehmet Tekin ve tutuksuz sanık Yakup A. ile müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu. Tutuklu sanık Ertan Danacı, duruşmaya bulun...


Meteoroloji'den 15 il için 'saatli' uyarı!

Meteoroloji'den alınan son bilgilere göre bugün 7 bölgede de sağanak yağış bekleniyor. İşte kuvvetli sağanak beklenen ve Meteoroloji tarafından "sarı" alarm ile uyarıda bulunulan 15 kent ...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Murat Yıldırım 'Teşkilat'a veda ediyor

Ünlü aktör Murat Yıldırım iki sezon boyunca başrolünü oynadığı Teşkilat’a veda etmeye hazırlanıyor. "Teşkilat" dizisi 111. bölümde sezon arası veriyor. Ankara’da başlayan ve Milli İstihba...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Alzheimer’ı erken yakalayın

Alzheimer genellikle ileri yaşlarda görülen bir bunama türü olarak biliniyor. Oysa hastalığın yıllar öncesinden belirti vermeye başladığını belirten Prof. Dr. Uludüz, ‘’Bu nedenle Alzheimer’ın evrelerini bilmek, erken teşhis edilerek, ilerleme hızını yavaşlatmak için önemlidir’’ dedi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR