Yukarı
142668

İHD'den Hasta Mahpuslara Özgürlük Çağrısı

18 Ekim 2014 22:45

İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi, hapishanelerdeki hasta mahpusların insani yaşam standartlarından yoksun biçimde yaşamak zorunda bırakılmalarına dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması yaptı.

İşte İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi'nin basın açıklaması;

Duvarların arkasında ki hasta mahpusların seslenişini duydunuz mu ?

Her geçen gün acılar içersinde kıvranan, ölüme terk edilen, hasta mahpusların çığlığını duydunuz mu?

Bedenleri işkence edilerek, tecrit edilerek, iradeleri kişilikleri teslim alınmaya çalışılan mahpusların hastalıklarıyla sınandıklarını biliyor musunuz?

Biliyor musunuz 228 i ağır toplam 578 hasta mahpus hapishaneler de yaşam mücadelesi vermekte.

İnsanlık tarihinin en karanlık mekânları her zaman hapishaneler olmuştur. Hapishanelerde yaşatılan bu zulüm uygulamaları vicdan sahibi herkesin gözünü hapishane duvarlarına çevirmesini sağlamıştır. Eğer vicdanınız varsa, bu ülkede duvarların arkasındaki işkenceyi, çığlığı haykırışı duyabilirsiniz.

Sadece hapishanelerin duvarlarına kulak vermemiz ülkemizdeki demokrasi ve insan haklarının gerçek durumunu gözler önüne sermektedir.

Türkiye’deki infaz anlayışı insani olmayan bir yaklaşım üzerine kuruludur. Hapishanelerin fiziki yapısı, infaz koşullarının yarattığı olumsuzluklar, özellikle tecrit uygulamasının fiziki ve psikolojik etkileri artık herkes tarafından bilinmektedir. Mahpuslar beslenme, hijyen,sağlığa ulaşım hakkı gibi en temel haklarından, insani yaşam standartlarından yoksun biçimde yaşamak zorunda bırakılmaktadırlar. Bunun yanı sıra uzun süreli hapis cezalarının ve tecridi had safhaya vardıran hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı kuralların, disiplin cezalarının mahpusların sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri de bilinmektedir. Durumları ağır olan ve hapishane revirinde tedavi olanağı olmayan mahpuslar kendilerini uzun süre ilgili sağlık kurumlarına sevk ettirememekte, sevk kararları çıksa bile bu sefer araç ya da personel eksikliği nedeniyle hastaneye ulaşmak mümkün olamamaktadır.. Hastanelere ulaştığı durumlarda ise jandarmanın müdahalesi, kelepçeli muayenenin dayatılması, hastanelerin zaten yoğun olması ya da kimi zaman hekimlerin tıp etiğine uygun hareket etmemesi nedeniyle teşhis ve tedaviler ya hiç yapılmamakta ya da yetersiz bir muayene ile mahpuslar hapishanelere geri gönderilmektedirler. Kanser hastalığı veya felçli konumda bulunan, sürekli tedavisi gerektiren ağır hastalığı ve sakatlık durumu olan ve bu nedenle de derhal salıverilmesi gereken hasta mahpuslar açısından durum çok daha da kötüdür.

Bu konuda yargı organlarınca temel alınan 5275 Sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirleri’nin İnfazı Hakkında Kanun’un eksiklikleri, yanlışlıkları ve uygulamadaki sorunları hasta mahpusların özgürlük umudunun önünde engeldir. 5275 sayılı İnfaz Kanununun 16. maddesinde Ocak ayında yapılan değişikliğe bile Adli Tıp Kurumu direnmektedir. Kanun değişikliği ile hayati tehlike kriteri yerine yaşamını tek başına idame ettirememe kriteri getirilmiştir. Ancak bunun yanı sıra Cumhuriyet Savcılarına geniş bir takdir yetkisi tanınarak toplum güvenliği bakımından tehlikeli kabul edilecek mahpusların hastalığına rağmen tahliye edilmemesi düzenlenmiştir. Nitekim bu hüküm gerekçe gösterilerek pek çok mahpus tahliye edilmemiştir. ATK bağımsız değildir. Bu sebeple resmi bilirkişilik uygulamasına derhal son verilmelidir. Tam teşekküllü hastane raporları geçerli kabul edilmelidir.

Mahpusların başta yaşam hakkı olmak üzere en temel hak ve özgürlükleri yine devlet tarafından ortadan kaldırılmaktadır. Hapishanelerde her türlü işkence ve kötü muamele uygulamasıyla karşılaşan mahpuslara insanca yaşam hakkı tanınmamakta, sağlığa ulaşma hakkı ve tedavi olanakları engellenmektedir.

İnsan hakları savunucuları olarak hasta mahpusların haykırışının duyulması taleplerinin karşılanması için yıllardır onların seslerini duyurmaya çalıştık. Yasaların karmaşık hale getirilenlerini eleştirdik ve önerilerimizi sunduk. Bu konuda istenilen yol alınmadı ve yaşamsal öneme sahip hasta mahpusların son özgürlük günleri, veda hakları, özgürlükleri sağlanmadır.

Değerli basın emekçileri,

Bilindiği gibi Kobanê'ye yönelik saldırılar, AKP-IŞİD işbirliğinin sona erdirilmesi ve Rojava'ya insani yardım koridorunun açılması talebiyle 15 Ekim 2014 günü 94 hapishanede 4.000 PKK/PAJK' lı siyasi tutsak açlık grevine başlamıştır.

İnsan hakları savunucuları olarak, geçmiş dönemlerde açlık grevlerinde yaşadığımız acıları tekrar yaşamak istememekteyiz.

Siyasi tutsakların taleplerinin hükümet tarafından karşılık bulması umuduyla.

Bir kez daha çalışmalarımızın olduğu her ilden hasta mahpuslar için sesimizi yükseltiyoruz.

Bu zulme son verin.

Hasta mahpusları serbest bırakın. 18.10.2014

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

İZMİR ŞUBESİ



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

İYİ Parti Genel Başkan Adayı Tolga Akalın adaylıktan çekildi: 'Bundan sonraki süreci...'

İYİ Parti Genel Başkan Adayı Tolga Akalın, ikinci tur oylamanın başlamasına dakikalar kala kürsüye çıkarak söz aldı. Genel Başkan Adaylığı yarışından çekildiğini açıklayan Akalın, "Muazza...

İYİ Parti'de başkanını seçiyor... İlk tur sonuçları belli oldu

İYİ Parti, Meral Akşener’in görevi bırakacağını açıklamasının ardından bugün gerçekleştirilen olağanüstü kurultayla yeni genel başkanını seçiyor. İlk tur oylamada adaylardan hiçbiri gerek...


Özgür Özel, 'şatafatlı oda'da israf uyarısı yaptı

CHP lideri Özel, yönetimi AKP'deyken yeni bina ve başkanlık odası için 2021'de kasasından 4 milyon dolar çıkan Yunusemre Belediyesi'ni ziyaret etti. Özel, gelecek hafta israf ve tasarruf ...

İYİ Parti'de kurultay günü... Adaylar sırayla konuşma yaptı: 'Erdoğan'la hesaplaşmak istiyorum'

İYİ Parti'de kurultay heyecanı yaşanıyor. Koray Aydın, Müsavat Dervişoğlu, Tolga Akalın ve Günay Kodaz genel başkanlık için mücadele ediyor. Son kez kürsüye çıkan ve 'veda' eden Meral Akş...


Mansur Yavaş 'Büyük Savunma Mitingi'ne katıldı

'Büyük Savunma Mitingi'ne destek veren Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, "Ülkemizin en büyük ihtiyacı olan hukuka, adalete olan güveniniz bizleri ayakta tutuyor" dedi. Anka...

İYİ Parti'de kurultay günü... Adaylar konuşma yapıyor: Yeni genel başkan kim olacak?

İYİ Parti'de kurultay heyecanı yaşanıyor. Koray Aydın, Müsavat Dervişoğlu, Tolga Akalın ve Günay Kodaz genel başkanlık için mücadele ediyor. Son kez kürsüye çıkan ve 'veda' eden Meral Akş...


Erdoğan'dan benzinlik ziyareti

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan,  Üsküdar'da bulunan bir akaryakıt istasyonuna uğrayarak çalışanlarla sohbet etti. Erdoğan öğle saatlerinde Kısıklı'da bulunan konu...

Ankara'da Avukatlar'dan 'Büyük Savunma Mitingi'

Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve baroların öncülüğünde "şiddete ve angaryaya karşı meslek onurunu ve emeği savunmak için" düzenleyeceği "Büyük Savunma Mitingi" öncesinde, Türkiye Barolar ...


İYİ Parti'de kurultay günü: İşte salondan kareler...

İYİ Parti 5. Olağanüstü Kurultayı bugün yapılıyor. Meral Akşener'in yeniden aday olmayacağını açıkladığı kurultayda 4 isim genel başkanlık için yarışıyor. İşte salondan fotoğraflar... 31 ...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Hasan Can Kaya'dan Cem Yılmaz'a ağır sözler

Hasan Can Kaya, bir gösterisinde kendisini tiye alan Cem Yılmaz’a yanıt verdi. Kaya, Yılmaz için ''Oyuna benim yerime veteran komedyenlerden Cem Yılmaz girmiş. İzledim ama olmamış yine de...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Beyinde şimşek çakması tehlikeli midir?

Prof. Dr. Uludüz ‘’Durup dururken başınızda yüzünüzde gözünüzde veya ensenizde oluşan şimşek çakması ya da elektrik çarpması hissi önemli bir nörolojik sorundan kaynaklanabilir’’ uyarısında bulundu. Uzmanlar, ‘’Sanki beynimde şimşek çaktı’’ ya da ‘’Başımda elektrik çarpması gibi bir şey hissettim’’ şeklinde tarif edilen şikayetlerin nedeninin nörolojik problemler olabileceğine dikkat çekiyor.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR