Oğlundan devlete 3 mektup

Sözcü'nün internet sitesinin Sorumlu Haber Müdürü Mediha Olgun’un oğlu Arda Karaca, Cumhurbaşkanı, ana muhalefet lideri, emniyet ve savcılığa yazdığı açık mektupta annesi için adalet istedi.

Sözcü Gazetesi'nin internet sitesinin tutuklu Sorumlu Müdürü Mediha Olgun'un oğlu Arda Karaca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, emniyet ve savcılığa mektup yazdı.

SAYIN CUMHURBAŞKANI'NA

Eğer size ilk ağızdan bir mektup ulaştırabileceğime inansam, annemi ve içinde bulunduğu durumu apaçık anlatır, ülkece hâlâ ne kadar büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu gözlerinizin önüne sermek, bir vatandaş olarak devlete yardım etme görevimi daha net bir şekilde yerine getirmek isterdim. Ama sıradan bir vatandaş olarak size doğrudan ulaşabilme imkanım olduğunu düşünmüyorum. Ve konunun mağdurunun en kıymetlim olan annem olmasına rağmen, bu gözümüzün içine sokula sokula bize yaşatılan aleni hukuksuzluğu, bu büyük devletin adalet kurumları tarafından yaşatılmasından hicap duyduğumdan ve devleti itibarsızlaştırmak için yapılan çalışmalara alet olmak istemediğimden burada herkesin göreceği şekilde yazıya dökmek istemiyorum.

Sizden istirham ediyorum, çok ama çok güvendiğiniz kişileri görevlendirin… Annemin nasıl bir insan olduğu, sözcü.com.tr'deki konumunun ne olduğu, hangi gerekçeyle tutuklandığı, özgürlüğüne kavuşsun diye yapılan itirazların hangi gerekçeyle reddedildiğine dair istihbarat alın. Annemin yaşadığı -üzülerek hukuki süreç diyemeyeceğim- bu hukuksuzluk silsilesinin görülenden çok daha ciddi olduğunu düşünüyorum. Ben de annem de size hiç oy vermedik, hayatımız boyunca da vermeyeceğiz gibi duruyor. Ama ben annemin özgürlüğüne kavuşması ve bu ülkede bir şeylerin düzelebilmesi için şu anda en kestirme yolun sizden geçtiğine inanıyorum. Sizden tekrar istirham ediyorum, annem ve yaşadığı süreç hakkında gerçekten çok güvendiğiniz kişilerden istihbarat alın. Bunu yaparsanız göreceksiniz ki benim hâlâ tüm kalbimle inandığım o güzel günler geldiğinde, eğer ki size oy vermeyen insanlarla fikir alış verişinde bulunmak için bir temsilci seçecek olsanız, bu kişi objektifliği, bağımsızlığı ve namus anlayışıyla annem olurdu. Bir yapbozu tamamlayıp resmin bütününü görebilmek için ‘ilk parçaya' ihtiyaç duyarsınız. Eğer doğru bilgilendirilirseniz annemin o “ilk parça” olduğunu göreceksiniz. Ben ve benim gibi birçok insanın neye itilmeye çalışıldığını ve ülke olarak hâlâ nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu göreceksiniz.

EMNİYET VE SAVCILIĞA

10 aydır adliyede bekleyen bir dosyayla ilgili “hâlâ devam eden” nasıl bir delil toplama gayretiniz var bilmiyorum. Vardır bir bildiğiniz. Sizin işiniz araştırmak ve bulmak. Ama artık bir buçuk ay oldu ve ben size bir teklifte bulunuyorum, eminim ki Gökmen abinin ailesi de benimle aynı fikirde olacaktır. Biz gönüllüyüz ne araştırıyorsanız bize de görev verin deyin ki şuna bakıyoruz ilkokul öğretmenlerine kadar biz bulup getirelim. Deyin ki ‘Telefon ve bilgisayar analizini bekliyoruz… Onların da önce şuradan buraya, sonra buradan oraya taşınması lazım…', gelelim biz taşıyalım. Aklınıza gelen her şekilde yardımcı olmaya hazırım, hatta emrinize amadeyim. Yeter ki artık bu insanların, suçsuzluklarının ortaya çıkması için hapsedilmiş halde bekledikleri süreç sona ersin.

SAYIN CUMHURBAŞKANI  VE SAYIN CHP LİDERİNE

Her kesimden insanın “O bizdendir” dediği ve benim de hâlâ çok sevdiğim bir ‘adam' vardı. Cem Karaca… Ve o “Dost Hakkı” isimli şarkısında şöyle diyordu: “Oğul eskiden hak denince akan sular dururdu, şimdi dünya değişti, gücü yeten yetene, savaş demişler buna…”

Ne olur bu savaşı bitirin! Canı yanmayan, yorulmayan kalmadı. Yine her kesimden insanın sevip saydığı “Yakarsa dünyayı garipler yakar” diyen bir Müslüm Gürses vardı. “Baba” denirdi ona çünkü bütün gariplerin sesiydi. Artık sağcısı-solcusu, zengini-fakiri, okumuşu-cahili, herkesin “garip” olduğu bir ülkeye dönüştük. Siz iki saygıdeğer büyüğümden istirham ediyorum. İkinizin de etrafında hâlâ “bir amaç uğruna” hareket eden veya koltuğunu, yatını, katını sağlamlaştırmak amacıyla size “savaşmanın” bir şeyler kazandıracağı konusunda danışmanlık yapanlar olabilir. Lütfen artık yapın bir “babalık” ve artık onlara değil kendi parti örgütünüzden veya her türlü örgütlenmeden bağımsız, sadece vakti geldiğinde sizi kendine yakın gördüğü için size oy veren “gerçek seçmenlerin” sesine kulak verin. “Gerçek seçmenlerin” yani sade vatandaşların “savaşla” ilgili olan düşüncelerinin hiç de size aksettirildiği gibi olmadığını göreceksiniz.

GERÇEK GÜNDEM