CHP'li Tanal, “10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününde, iktidara rağmen çalışabilen gazetecilerin önünde saygıyla eğiliyorum. Başta Ahmet Şık, Akın Atalay ve Murat Sabuncu olmak üzere bütün çalışan emekçi gazetecilerin gazetecileri günün kutluyorum” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal, 10 Ocak Çalışan Gazetecilerin, gazeteciler gününü kutladı. Cezaevinde 375 gündür tutuklu bulunan Ahmet Şık, 436 gündür tutuklu bulunan Akın Atalay ve Murat Sabuncu’nun özgürlüklerine bir an önce kavuşmaları gerektiğini ifade eden Tanal, gazeteciliğin suç olmadığını, haber yapmanın, haber yazmanın suç teşkil etmediğini kaydetti. Fikir işçileri olan gazetecilerin, fikirlerinden dolayı tutuklanması, cezaevine atılması, basın kartlarının iptal edilmesi veya iş yerlerinin kapanarak işsiz kalması, dünya kamuoyu gözündeki demokrasi notumuzu yerle bir etmektedir” diyen Tanal, sözlerine şöyle devam etti:

“CHP, Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Aralık 2017 itibarıyla dünya çapında 262 gazetecinin hapiste olduğunu açıklamıştı. Komitenin her yıl açıkladığı rapora göre, en fazla gazetecinin cezaevinde olduğu üç ülke, sırasıyla, Türkiye, Çin ve Mısır. Rapora göre Türkiye'deki tutuklu gazeteci sayısı geçen yıla göre 8 azalarak 73'e düştü. Raporda Türkiye'nin üst üste ikinci yıl "en fazla gazetecinin cezaevinde olduğu ülke" konumunda olması ülkemizin demokrasi ayıbıdır.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası, 178 medya kuruluşu kapatıldı. 800 gazetecinin basın kartı ve pasaportu iptal edildi. 2 bin 500 medya mensubu işsiz bırakıldı. Bu rakamlar korkunç rakamlar. Bu ülke darbe dönemlerinde dahi bu rakamlara ulaşmadı. Sadece bu yıl 173 gazeteci gözaltına alındı. 99 gazeteci hakkında soruşturma başlatıldı. 49 gazeteciye ise dava açıldı. 66 gazeteci tutuklandı. 63 gazeteciye 76 yıl hapis cezası verildi. 28 gazeteci ise saldırıya maruz kaldı. 29 gazeteci de toplam 250 bin lira para cezasına çarptırıldı. 2018’e girerken bu korkunç rakamları geride bırakarak girdik ve günden güne kötüye gidiyoruz.”

Gazetecilerin ağır şartlar altında kutsal görevlerini ifa etmeye çalıştıklarının altını çizen Tanal, iktidarın tüm baskısına, bi taraf olmayan bertaraf olur anlayışına rağmen, gazeteciler sayesinde demokrasinin ayakta kaldığını belirtti. Tanal, sözlerini şöyle tamamladı:

“Daha iki gün önce Evrensel Gazetesi Muhabiri Metin Göktepe’nin görevi başındayken dövülerek öldürülmesinin, katledilmesinin 22. yıldönümüydü. Geriye ise gözü yaşlı bir annesi kaldı.  Bu ülkede bir gazeteci dövülerek öldürüldü. Türkiye’nin demokrasi tablosu bu durumdayken, emekçi gazetecilerimiz düşük ücretli maaşlara ağır şartları altında, güneşin altında, ayazda, gece gündüz çalışıyor. Halkın haber alma özgürlüğünde çalışan emekçi gazetecilerimizin büyük emeği bulunmaktadır.

Muhalif gazetelerimiz, televizyonlarımız, iktidarın ideolojisine yakın bir çizgide olmadıkları için dahi reklam alamıyorlar. Hiçbir reklam geliri olmadan sadece kutsal mesleklerini büyük emeklerle yerine getirmeye çalışıyorlar. Yasama yürütme ve yargıdan sonra ülkenin 4. Gücü olan basın, el üstünde tutulmalı, saygı gösterilmeli ve ülke içi demokrasimiz için büyük önem arz etmektedir.”