CHP İzmir milletvekillerinden tüzük önerisi

CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) 9- 10 Mart tarihleri arasında 19. Olağanüstü Kurultayı toplayarak parti tüzüğünü revize edecek. Parti örgütlerinde tüzük değişikliğine ilişkin çalışma sürerken, İzmir milletvekilleri daha az kontenjan daha çok ön seçim vurgusu yaptı.

CHP, 9-10 Mart tarihleri arasında parti tüzüğünde yapacağı değişiklikleri görüşmek üzere 19. Olağanüstü Kurultayı toplayacak. Tüzükte yapılacak olan revizyon için parti örgütlerinden de görüş ve öneriler istendi. CHP İzmir il örgütü, ilçe başkanlıklarına yazı göndererek 23 Şubat Cuma gününe kadar görüş ve önerilerin İl Tüzük Komisyonu’na yazılı olarak bildirilmesini istedi. CHP İzmir milletvekilleri de bireysel olarak görüşlerini parti merkezine taslak şeklinde sundu. Tüzük değişikliğine dair görüşlerini açıklayan vekillerden, ilginç öneriler de geldi. CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, tüzüğün, siyasi partilerin anayasası olduğunu belirterek, yapılacak revizyonun önemine dikkat çekti. Siyasi partileri hedefe götüren, üyelerinden genel başkanına kadar hepsini bir arada tutan etkenin parti tüzüğü olduğunu kaydeden Balbay, CHP’nin şu anda çok önemli bir iç düzenleme için adım attığını vurgulayarak, bu adımın kapalı kapılar arkasında olmaması gerektiğini söyledi. Balbay, "Tüzük, mevcut halinden daha ileri ve demokratik bir içeriğe sahip olmalı. Bu tüzük kurultayının hemen arkasından güçlü bir program kurultayı gerekiyor. Her şeyden önce üyeye güvenerek ön seçimi güçlendirmek gerekiyor. Eğer buna halel getirecek adımlar atılırsa bu üyeye saygısızlık olur. Nasıl ki bir iktidar halkına saygısızlık edemezse, halka rağmen 'ülkeyi yöneteceğim' demeye kalkarak yanlış yapmış olursa,  aynı durum siyasi partiler için de geçerlidir" dedi.

SORUMLU ÜYE VURGUSU

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan da tüzük değişikliğine dair görüşlerini paylaştı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun, partinin genel başkanı olduğu tarihten bugüne kadar tüzük kurultaylarında hep ileriye dönük gelişmelerin yaşandığını savunan Murat Bakan, parti içerisinde demokrasiyi güçlendiren değişikliklerin olduğunu belirtti. Daha önce genel başkan adaylığı için yüzde 20 imza toplanması gerekirken şimdi bu rakamın yüzde 10’a düşürüldüğünü anımsatan Bakan, şunları söyledi:

"Genel başkan adayı olmanın imza toplama bakımından daha da kolaylaştırılması gerektiğini düşünüyorum. TBMM seçimlerinde ön seçim kuraldır, bunun korunacağını düşünüyorum. Partimizin önümüzdeki süreçte önünü açacak, çağa uygun, teknolojiye uygun bir takım düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Aidat ve eğitim gibi sorumlulukları yerine getiren üyeler ile getirmeyen üyeler konusunda ayrıma gidecek bir tüzük çalışması yapılacağını kanaatindeyim."

YİĞİT’TEN KONTENJAN TEMENNİSİ

CHP İzmir Milletvekili Ali Yiğit ise ülkenin şartlarına uygun geleceği kucaklayacak bir tüzük çalışmasının yapılacağına inandığını ifade ederek, çok demokratik bir tüzük olacağını düşündüğünü söyledi. Hem ülke hem de parti içerisinde demokrasiyi sağlayacak bir çalışma için adım atıldığını vurgulayan Ali Yiğit, eleştiri konusu olan milletvekili kontenjanlarına için şunları söyledi:
"Bana göre geleceğin tüzüğünü hazırlayacağız. Bu gelecekte bize ve ülkeye cevap verecek. Bir önceki tüzüğe göre daha demokratik bir tüzük olacağına inanıyorum. Daha az kontenjana yer veren, daha çok ön seçime yer veren bir düzenleme yapılacağını umuyoruz. Üyenin en demokratik şekilde seçeceği milletvekili ve belediye başkanları olacağına inanıyorum."

‘ADAY KRİTERLERİ ÖNEMLİ’

CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır da, aday belirleme süreçlerinde, adayların taşıması gereken kriterlere dikkat çekti. Parti yönetiminin ihtiyaç duyacağı kadar kontenjan adayın olması gerektiğine değinen Sındır, "Aday belirleme süreçlerinde, adayın seçim çevresini tanıyor olması, görev yapacağı seçim çevresinde toplumsal ve kurumsal ilişkilerinin var olması önemli bir kriter olmalı" dedi. Esas olanın tüzüğün partinin işlerliğini, demokrasiyi ve demokratik süreçleri suiistimalini önleyecek düzenlemeler içermesi gerektiğine değinen Kamil Okyay Sındır, "Tüzük daha özgürlükçü, daha demokratik olmalı. Üyelerin faaliyetlerini teşvik edecek, aktif olan üyenin seçme ve seçilme süreçlerindeki avantajlarını ortaya çıkaran bir takım düzenlemeler gerekiyor. Tüzük, hukuk normlar hiyerarşisinde kanunlardan sonra gelir. Siyasi partiler kanunun hükümlerine aykırı bir tüzük düzenlemesi olamaz" dedi.

(DHA)