CHP İzmir Eski İl Başkanı Kemal Karataş: “Partiden ihracım tüzüğe uygun değil”

Ege’nin Sesi- Ege’nin Sesi TV’de Sinan Kara’nın sunduğu Gündeme Dair Programı’nın konuğu CHP İzmir Eski İl Başkanı Kemal Karataş oldu. CHP Eski İl Başkanı Kemal Karataş hakkındaki disiplin süreci hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Karataş programda İl Disiplin Kurulu kararıyla ihracının tüzüğe uygun olmadığını belirterek: “Tüzüğün 65. Maddesine göre İl Disiplin Kurulu’nda 4 avukatın yer alması gerekiyor. Fakat şuan 2 hukukçu var” dedi.

İŞTE KEMAL KARATAŞ'IN AÇIKLAMALARI:

“BİRGÜN BENDEN ÖZÜR DİLEYECEKLERİNE İNANIYORUM”

Sinan Kara: CHP’de emeği büyük olan bir siyasetçisiniz. İl Başkanı olduğunuz dönemde İzmir’de bütün ilçeleri aldınız. Şimdi ise disiplin süreci ile gündeme geldiniz. Bize biraz bu süreci anlatır mısınız?

Kemal Karataş: Ben öğrencilik yıllarımdan beri CHP’nin içerisindeyim. Ben hem SHP’de hem CHP’de İzmir’de bütün ilçeleri kazandım. Siyaset adamlarının Türkiye’deki kaderleri böyledir. 12 Eylül döneminden sonra Özal döneminde siyasi yasakların kalkması için bir referandum yapıldı hatırlarsanız. O dönemde ben il başkanı olarak büyük bir çalışma yaptım. O referandumda sadece İzmir’den siyasi yasakların kalkması için evet oyu çıktı. Bunu şimdi ki yeni yetmeler bilmez. Benim bazı laflarım sert gelir birilerine. Ben kimsenin önünde eğilmem. Doğruları eğilmeden ve bükülmeden söylerim. Demokrasi ancak bu şekilde gelişir. Bugün partimden ihraç edilme noktasına geldim. İl Disiplin Kurulu benim partiden ihracımı yaptı fakat ben YDK’ya itirazımı yaptım. Ben bu kararın döneceğine inanıyorum.  Bir gün benden özür dileyeceklerine inanıyorum.

“KEMAL KARATAŞI’I TASFİYE ETMEYE ÇALIŞAN BİR GRUP VAR”

Sinan Kara: Sizin disiplin süreciniz sırasında bir siyasi oyunun olduğu da dile getirildi. Siz bu konuda ne düşüyorsunuz?

Kemal Karataş: Aslında bu süreci kılıfına uyduramamışlar. Kemal Karataş’ı yemeye karar vermiş bir grup var. Sen Tunç Soyer’i eleştirdin ve medyaya sakız verdin diyorlar. Sosyal medya paylaşımlarımı dayanak gösterdiler. Bunun aslında tam tersi oldu. Bütün olay Şato’da oturup oturmama olayı. Tunç Soyer tarihi ve 2. derecede sit olan bir yerde oturmak istedi. Ağaçlarının bol olduğu ve tarihi önemi olan bir alana oturmak istedi Tunç Soyer. Büyükşehir’in aslında birçok lojmanı var. Karşıyaka’da ve Güzelyalı’da aslında lojmanlar var. Tunç Soyer’in Varyan’ta oturma isteği zaten gazetelerde yer almıştı. Sanki ilk olarak bu isteği ben duyurdum. Sanki benim paylaşımımla ortaya çıktı bu. Ben bir vatandaş ve siyasetçi olarak takip ettim bunları. Sosyal medyada herkes zaten bunu konuşuyordu. İzmir’in bazı akil insanları da bu konuyla ilgili demeçler verdi. Sancar Maruflu’nun ve Zühal Zuhal Yorgancıoğlu’nun da Tunç Soyer’e bu konuda uyarıları oldu. Benimde bu haberleri okuyunca tüylerim ürperdi. Ben partiyi koruma refleksiyle sosyal medyadan bir yazı yazdım. Yazımda Tunç Soyer’in bu kararını eleştirdim. Yazımda Tunç Soyer’e bu kararından vazgeçmesi çağrısında bulundum. Burada bir harekette yok. Öyle bir çarpıttılar ki bu olayı. Ben Neptün Hanıma da kötü bir şey söylemedim. Sosyal medyada yazdıklarım da hiçbir hareket yok. Siyaset adamının biraz geniş olması lazım. Siyasette her zaman alkış yoktur. Benim yazdıklarımda hiciv ve eleştiri var sadece. Biz eski partilileri sileceğiz şeklinde laflarda duydum. Bunları da kanıtladıktan sonra yazacağım.

“KARARIMI VEREN KURUL PARTİ TÜZÜĞÜNE DE UYMAMIŞ”

Kemal Karataş: Disiplin Kurulu siyasi partiler kanunu da uymamış. Bizim tüzüğümüzde de hükümler var. Tüzüğe göre 500 binin üzerinde olan yerlerin disiplin kurullarında 4 hukukçu olması lazım. Ama bizde iki tane hukukçu var disiplin kurulunda. Şu ana kadar bir çok kişiyi partiden atmışlar. Bunlar partiden insanları atmayı seviyorlar. Bu disiplin kurulunun aldığı bütün kararlar geçersiz. Parti tüzüğünün 65. Maddesine göre bu şekilde düzenlenmiş.  Beni bu yüzden partiden atamazlar. TCK’ya göre birisi sana hareket etmişse hareket edilen kişi şikayet eder. Burada hareket edildiği iddia eden kişilerden şikayet yok. Benim olayımda bir kadını bulmuşlar ve şikayet ettirmişler. Bir dilekçe yazılmış tarih ve kişi ismi boş bırakılmış. Şikayet eden kız da benim siyasi görüşlerime ve yönetime hayranlık duyan birisiydi. Kuyumcu dükkanının bile kurdelesini ben açtım. Kendi kuyumu kazmışım aslında ben orada. Akılları sıra kılıfına uydurmaya çalışmışlar. Disiplin Kurulu’nun verdiği kararların bir hukuku yok. İl Başkanımızda hukukçu ama bundan haberi yok. Disiplin Kurulu’na 2 hukukçu daha gelmeli. Beni partiden hiçbir kuvvet atamadı. Siz mi atmaya çalışıyorsunuz? Ben 12 Eylül 80 döneminde görevden alınan belediye başkanlarını ve o dönemin ilçe başkanlarını topladım. Bir trenle hep beraber Ecevit’in ziyaretine gittik. Darbe döneminde kimsenin sokağa çıkacak hali yoktu. Ben işte böyle CHP’liyim. Başkalarının başka aşkları var ama benim en büyük aşkım CHP oldu.

“BAZI BELEDİYELERİN ÇOK BAŞARILI GİTTİKLERİNİ DÜŞÜNMÜYORUM”

Sinan Kara: İzmir’de belediyelerin ve yeni seçilen başkanların ilk performanslarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kemal Karataş: Benim toleransım hala devam ediyor. Sağ yerel yönetimlerden iktidar alınsaydı ilçeler de daha büyük sancılar yaşanabilirdi. Ama İzmir’de bu biraz kolay oldu. İzmir’de çoğunlukla kişiler değişti. Böyle olmasına rağmen bazı sancılar oldu. Bazı belediyelerde sanki başkanlar AKP’li başkanların yerine gelmiş gibi davrandılar. İşten çıkarmalar ve geçmiş dönemi suçlamalar yaşandı. Pek başarılı bir şekilde gittiklerini söyleyemiyorum. Şimdi kente sarılıp halkı mutlu etme dönemi başladı. Büyük laflar ediyorlar ama bütçeleri yetmez. Temizlik kampanyası başlattılar bütün ilçelerde fakat bu biraz şov gibime geliyor. Senin sonuçta temizlik işlerin var.  Biraz daha beklemek lazım. Şuanlık bence çok iyi gitmiyorlar.

“İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI KOŞA KOŞA GİTTİ”

Sinan Kara: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlarını çağırmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Gittiler de ne elde ettiler? Sonuçta bir şey değişmedi. Cumhurbaşkanı bir konuşmasında yerel yönetimler reformundan bahsetti. Bizim İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız koşa koşa gitti. Sanki gizli bir aşk varmış gibi. O fotoğrafları da gördük. Erdoğan’ın bahsettiği reformda başkanların yetkileri kısıtlanacak. İnisiyatiflerin hepsi bakanlıklara geçecek. Bu reformu neden sormadınız Cumhurbaşkanına? Bu ziyaret başkanların çıkarına olmadı. Siz meşru görmediğiniz yere neden gidiyorsunuz. Konuşurken Cumhurbaşkanlığı sistemini eleştiriyorsunuz.

“AKP’DE ARTIK BİR İNİŞ BAŞLADI”

Sinan Kara: Son dönemde AKP’den bazı isimler istifalarını verdi? Sizce bu istifalar erimenin başlangıcı mı?

Kemal Karataş: Diktatörlükler bile yıkıldı. Demokrasi yok sayılarak ülke yönetildi. AKP 17 yıldır her şeyi kullandı. Her seçim döneminde yeni yen şeyler icat etti. AKP’de artık bir iniş başladı. İşler iyi gitmeyince evden kaçanlar olmaya başladı. AKP’de de artık bu yaşanıyor. Muhalefetin iyi bir şekilde toparlanması lazım. Muhalefetin sosyal demokrasinin ilkeleriyle halkla kol kola olmalı. CHP’nin bunları yaptığı süre içerisinde iktidar olma şansı çok yüksek. Şuanda CHP’yi iktidara taşıyacak süreç yerel yönetimlerdir. Halka hizmet ve proje sunmak zorundayız.

“DELEGE SEÇİMLERİNİ DÜRÜSTÇE YAPMAK ZORUNDASINIZ"

Sinan Kara: CHP’de kongre süreci başlayacak. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kemal Karataş: CHP’de kongreye gidecek. Bu ayın sonunda takvim açıklanacak. İlk önce delege seçimleri yapılacak. CHP’de partiye zarar vermeden ekipleşmeler olması da doğaldır. Mahallelerdeki delege seçimleriyle her şey başlar. O delege seçimlerinde doğruları ortaya koyarsanız ilçe ve il seçimlerinde düzgün örgütlenmeler yaratırsınız. Eğer siz kumpaslar yapmaya çalışırsanız ve CHP’den bir haber insanları delege yaparsanız o iş olmaz. Delegeyi kendi tayfanız yapmaya çalışırsanız partiye büyük zarar verirsiniz. Bunu da lider geçinenler yaparlar. Yaparlarsa koltuklarında otururlar ama ülkem ve partim mutlu olamaz.