Yukarı
59172

Mümtazer Türköne\'den Başbuğ\'a Tepki

23 Aralık 2011 07:42

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un Bodrum'da tanıttığı kitabı ve Milliyet Gazetesi'ne verdiği beyanatları değerlendiren Zaman Gazetesi yazarı Türköne, Başbuğ'a sert sözlerle yüklendi. Türköne Başbuğ'u fikir ve strateji fukarası olarak görüyor.

İşte Türköne'nin 'Generaller ve teröristler' başlıklı o yazısı

Niyetim uzun süre generalleri eleştirmemekti. Düşene vurulmaz. Lakin, yeni kuşak kurmayların ufkuna katkıda bulunmayı ihmal edemeyiz. Gelişme ise eleştirmeden olmaz.

Generallerimizin stratejik konseptleri, çağı anlama ve yorumlama yeteneği, ordumuzun organizasyon modeli kadar arkaik. Emekli olan generaller konuşmamalı ve yazmamalı. Onlar yazıp konuştukça, TSK'ya kumanda eden heyetin yetenekleri ve ufku konusunda da endişeye düşmemek mümkün değil.

FİKİR VE STRATEJİ FUKARASI

İlker Başbuğ'un iki gündür Milliyet'te yayımlanan Şükrü Elekdağ ile röportajı, tam bir fikir ve strateji fukaralığını yansıtıyor. Orduyu en tepede iki sene yönetmiş bir generalin dünyası bu kadar sığ ve dar ise vay halimize. Basit bir mantık yürütme, sebeplerle sonuçlar arasında nedensellik ilişkisi kurma ve yaşanan tecrübelerden dersler çıkartma becerisi İlker Başbuğ'un söyledikleri arasında hiç mi hiç yok.

'Kandil varken terör bitmez' diyor. Peki Kandil yıkılsa, yok olsa terör biter mi? '1987'de Sıkıyönetim'den OHAL'e geçişle olayı kaybettik' diyor. Sıkıyönetim hiç kaldırılmasaydı, can kaybı daha mı az olurdu? Terör buharlaşır mıydı? 'Kürt kimliğini tanırsak bağımsız-birleşik Kürt devleti kurulur' lâfı, size kendinizi zaman tünelinde, çok gerilerde hissettirmiyor mu? Paşamız dağda ordunun terörle mücadeleye devamında ısrarlı. Peki bize bugünleri getiren parlak askerî hatalara dair bir özeleştiri, hadi bilemediniz bir durum değerlendirmesi var mı?

Bizim yapacağımız değerlendirme: Ordumuzun sevk ve idaresinde sorunlar var. Terörle mücadele kökünden yanlış bir strateji ile yürütülmüş.

GERÇEK VE DOĞRU SAVAŞ

Napolyon döneminin büyük savaş stratejisti yeni Clausewitz'in koyduğu ufuk, bugünün ordularında hâlâ benimseniyor. Aslında gök kubbe altında yeni bir şey yok. Clausewitz iki tür savaşı birbirinden ayırıyor: 'Gerçek savaş' ve 'doğru savaş'. 'Gerçek savaş düşmanı yok etmeye yönelik kıyıcı, yıpratıcı bir savaş. 'Doğru savaş' ise, savaşın siyasî hedeflere rapt edilmesi. Gerçek savaşta karşı tarafı yok etseniz bile savaşı kaybedebilirsiniz. Doğru savaş ise, halk iradesinin stratejik amaçlara bağlanması ile gerçekleşiyor.

Asker Güneydoğu'da 'gerçek' bir savaş yürüttü. Karşısındaki silahlı gücü öncelikli hedefe koydu ve içinde saklandığı halkı ezerek bu hedefi devirmeye çalıştı. Köyleri boşaltmak yerine, her şeye rağmen bölge halkının desteğini ve güvenliğini sağlamayı öncelikli hedef olarak benimsemiş olsaydı karşımıza bugünkü tablo çıkar mıydı? PKK, askerin 'gerçek' savaşına karşı 'doğru' bir savaş yürüterek askerin itip küstürdüğü halkın desteğini arkasına aldı. PKK arkasındaki bu halk desteği varken Kandil bugün yerle yeksan olsa ne yazar?

BAŞBUĞ'DAN GERÇEKÇİ ANALİZ BEKLEYEMEYİZ

Milliyet'te, İlker Başbuğ'un sözleri ile iki sayfa sonra Kadri Gürsel'in yazdıkları arasındaki derin irtifa farkı, durumu özetliyor. Gürsel, Kürt sorunu ve terör sorunu için artık adresin 'kır' değil 'kent' olduğunu söylüyor. Siyasallaşan, kitleselleşen ve kentlileşen Kürt siyasî hareketinin PKK'nın silahlı gücünü bir savaş stratejisi çerçevesinde ileri sürmediğini, bir siyasî ve psikolojik pazarlık kozu olarak kullandığını ekliyor. 'Kandil varken terör bitmez' diyen İlker Başbuğ'un bu son derece gerçekçi ve sade analizi anlamasını ve bundan sonuçlar çıkartmasını bekleyebilir misiniz?

Kürt sorunu, İlker Başbuğ'un penceresinin gösterdiği üzere bugüne kadar 'gözden-gezden-arpacıktan' görüldü. Üstüne askerler bu sorunun iktidar alanlarını genişletmesini sonuna kadar sömürdüler. Güneydoğu'da terörle mücadele Batı'da daha çok sosyal tesis ve tazminat anlamına geldi. Askerler Kürtlere vurdukları sopayla siyaseti de tanzim ettiler. Siyaseti tanzim ettikçe, meslekî körleşmeleri arttı.

ÇATIŞMAYI KAZANIR AMA SAVAŞI KAYBEDER

'Askerler terörle mücadelede başarılı oldular mı?' Bu soruya tereddütsüz 'elbette başarılı oldular' cevabını vermemiz lâzım. Peki Kürt sorununda? Terördeki başarıları, Kürt sorununun bu kadar büyümesinin de sebebi. Halkın iradesini karşısına alan çatışmayı kazanır; ama savaşı kaybeder.

Artık umutlanmamız için bir sebep var. Çünkü savaşı, stratejik hedeflere raptedecek sivil bir akıl Kürt sorununu çözmek için iktidarda bulunuyor. İlker Başbuğ ise hangi hatalarla bugünlere geldiğimiz konusunda hafızalarımızı tazeliyor.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

7 işçinin can verdiği yangının soruşturması... Şüphelilerin kaçış planı ortaya çıktı

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde 7 kişinin hayatını kaybettiği parfüm fabrikası yangınına ilişkin hazırlanan iddianamede, şüphelilerin kaçırılmasına yönelik planlara yer verildi. Şüpheli Al...

Bütçe görüşmelerinde sert sözler, barış vurgusu ve gerginlik

TBMM Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçeleri görüşülürken DEM Parti’den “barış hukuku” çağrısı geldi. AKP’li İbrahim Ethem Taş’ı...


CHP kurmaylarından dikkat çeken 'MHP' açıklaması!

CHP kurmayları, son dönemde MHP’nin yargılama süreçleriyle ve tutuklu yargılamalarla ilgili yaptığı açıklamalara karşın bu konularda MHP’den bir beklentisi olmadığını belirtiyor. CHP’nin ...

AYM, Tayfun Kahraman'ın 'tedbiren tahliye' talebini reddetti!

AYM, gezi davası hükümlüsü Tayfun Kahraman'ın sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilmesi yönündeki tedbir talebini reddetti. Yüksek Mahkeme, başvurucunun yaşamı ile maddi ve manevi bütün...


Şehzadeler'de Olağanüstü Seçim Takvimi Netleşti

Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ın 14 Aralık’ta hayatını kaybetmesinin ardından belediyede yeni başkanın belirlenmesi için yasal süreç başlatıldı. Başkanlık makamının boşalması ...

Murat Çalık: Mücadelemi sürdüreceğim

İki kez kanser atlatan ve cezaevinde sağlık sorunları yaşayan, görevden alınan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık mesaj paylaştı. İki kez kanser atlatan, cezaevinde 21 kilo ve...


Aralarında Soylu'nun 'sağ kolu' da var!

Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş’ın başkanlığında dün toplanan Yüksek Değerlendirme Kurulu, 235 emniyet müdürünü emekliliğe sevk etti. Emekli edilenler arasında eski İçişleri Bakanı S...

DEM Parti, Diyarbakır’da 'Öcalan’a özgürlük' mitingi

DEM Parti öncülüğünde terör örgütü PKK'nin lideri Abdullah Öcalan’a özgürlük talebiyle 4 Ocak'ta Diyarbakır’da miting düzenlenecek. DEM Parti öncülüğündeki Demokratik Toplum Platformu, te...


TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan süreç komisyonu toplantısı

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un süreç komisyonu grup koordinatörleriyle saat 16.00'da Meclis'te bir araya geleceği bildirildi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, saat 16.00'da 'Terörsüz Türkiy...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Neslihan Atagül organik tarım yapıyor

Organik tarıma yönelen oyuncu Neslihan Atagül, eşi Kadir Doğulu ve oğlu Aziz'in ilaçsız gıdalar tüketmesine büyük özen gösterdiğini söyledi. Neslihan Atagül ile Kadir Doğulu 'Fatih Harbiy...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Karaciğer için en tehlikeli alkol belli oldu!

OECD’nin Sağlığa Bir Bakış 2025 raporu, yüksek alkollü sert içkilerin karaciğer hasarını en hızlı şekilde tetikleyen içecekler olduğunu ortaya koydu. Rapor, özellikle alkol oranı yüzde 35’in üzerindeki berrak içkilerin siroz ve kanser riskini ciddi biçimde artırdığı konusunda uyarırken, raporda liste de paylaştı.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR