Krizi panayır ile unutmaya çalışıyorlar

23 Nisan Pazartesi günü gece yarısı başlayan ve 29 Nisan Pazar günü sabahına kadar sürecek olan Nisan Fuarı, bu yıl, insanların ekonomik krizi unutup, 6 gün boyunca sadece eğlenmeyi düşündükleri bir etkinlik olmayı hedefliyor.

Flamenko müziklerinin çalındığı, bölgeye özel elma şarabının büyük oranda tüketildiği, kızartma ağırlıklı İspanyol yemeklerinin ikram edildiği panayırın vazgeçilmezlerini, Flamenko kıyafetleri ve saçlarına taktıkları çiçekleriyle kadınlar ve özel olarak süslenmiş, antika özelliği de bulunan at arabaları oluşturuyor.

400 bin metrekarelik bir alan içinde yapılan ve 324 bin adet renkli lamba ile sokakları süslenen Nisan Fuarı'nın en önemli özelliği, İspanya'nın önde gelen işadamlarına, ailelerine, dernek veya kurumlarına ait olan toplamda bin 48 ile sınırlı olan tahtadan yapılmış küçük evler olurken, panayır süresince 50 bin ile 150 bin avro arasında değişen maliyeti bulunan bu evlere sahip olmak, prestij ve saygınlık getiriyor.

Öyle ki ekonomik krizin etkisiyle bu evden çıkmak zorunda olan bir kişinin yerine 22 yıldır sırada bekleyen bir başka kişi girebiliyor. Öğlen saatlerinde başlayıp, sabaha kadar devam eden 6 günlük panayırda, sadece davetiyesi olanlara küçük evlere giriş izin verilirken, içeride, müzisyen ve dansçısıyla özel eğlenceler düzenleniyor. Diğer yandan kurulan dev lunapark alanında da çocuklar eğleniyor.

İspanyollar krizi unutmak istese de gerçek farklı
Bu arada her yıl ortalama olarak 1 milyon 200 bin kişinin ziyaret ettiği panayırda sokaktaki insanlar, "krize, 6 günlük parantez açtık" deyip, pozitif mesajlar vermeye çalışsa da gerçekte durumun farklı olduğu gözleniyor. İspanya'da sayıları 5 milyonu bulan işsiz ordusunun yaklaşık 86 bini Sevilla kentinde olunca, belediye, kendi kurduğu evde her yıl geleneksel olarak verdiği resepsiyonu bu yıl iptal etti.

Sevilla Belediyesi'nin festivallerden sorumlu üyesi Gregorio Serrano, aldıkları kararı "Resepsiyon verme zamanı değil. Kriz yaşayan halka dayanışma göstermek ve örnek olmak gerekiyor" diye savundu. Nisan Fuarı'nın kente sağladığı ekonomik katkı (turizm, altyapı, tekstil, yiyecek-içecek gibi sektörlerde) yaklaşık 600 milyon avroyu bulurken, bu, Sevilla kentinin yıllık gelirinin yüzde 3,5'a denk geliyor.

Özellikle 2010'dan bu yana etkisini gösteren ekonomik krizden dolayı geçen yıl yüzde 15'lik gelir düşüşü yaşandığı belirtilirken, bu yıl da farklı bir görüntü beklenmiyor.

Nisan Fuarı'ndaki Türkler
Öte yandan Sevilla'da yaşayan çok az sayıdaki Türk de bu festivalin tadını çıkarmaya çalışıyor. AA muhabirine açıklama yapan, uzun yıllardır Sevilla'da yaşamını sürdüren Esra Karaosmanoğlu, "Burası, Cadiz karnavalından sonra İspanya'nın en büyük ikinci festivali. Sevillalıların bir yıl boyunca hazırlandıkları bir festival. Sevilla için maddi ve manevi olarak çok özel bir hafta.

Tabi ki krizden bu festivalde etkilendi ama İspanyollar, Sevillalılar genelde zevklerine çok düşkün insanlar. Bu yüzden de geçen yılki kalabalık bu yıl da var. Belki davetli sayısı veya sunulan ikram kısıtlanmış olabilir ama şenlik devam ediyor" dedi.

Müzisyen olan ve 2 yıldır Sevilla'da yaşayan Ulaş Ay da "Benim için Sevilla zaten bir cennet, bu fuar da bir hazine. Her tarafta müzik, dans var. Türkiye'den gelen çok fazla kişi yok. Ben buna yazık diyorum. Türkler, Sevilla'ya mutlaka gelsinler ve bu güzelliği de yaşasınlar" şeklinde konuştu. Nisan Fuarı alanında özel evi olan Türkiye'nin Endülüs Özerk Bölgesi Fahri Başkonsolosu Manuel Moreno da duygularını şu sözlerle ifade etti:

"Bizler geniş yürekli insanlarız. İspanya, büyük bir ekonomik kriz yaşasa da bir parantez açıp, bu festivale devam ediyoruz. 1 haftalığına, tüm Sevillalılar olarak sorunları unutup, gülmek istiyoruz. Bu festivaldeki benim evim, artık bir Türk evi haline geldi. O yüzden tüm Türkleri, bu festivalin tadını çıkarmaya Sevilla'ya bekliyorum." (AA)