ANKA - CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, “Sayın İçişleri Bakanı aşağılık olan 78 yaşındaki bir kadının cenazesine saldıracak kadar aşağılık biriyle fotoğraf çektirmektir. İş bununla kalsa iyi. Bu aşağılığın, sapkının Bilal Erdoğan’la da fotoğrafının olduğu iddiaları var. Çalışma Bakanı ile bu aşağılığın fotoğraf çektirdiği iddiaları var. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” şeklinde seslendi.

CHP’li Altay Meclis’te basın toplantısı düzenledi. 2017-2018 eğitim-öğretim yılının bugün başladığına dikkat çeken Altay, “Eğitim gibi en temel, Türkiye’nin bekası olan bir ana konuda çocuklarımızı denek olarak maalesef kullanan ibretlik bir ülke haline geldik” dedi. Başbakan Binali Yıldırım’ın yeni eğitim-öğretim yılının ilk gününde Şanlıurfa’da olduğunu aktaran CHP’li Altay, “Başbakan enteresan bir şekilde eğitim-öğretimin en sorunlu olduğu illerin birine gitmiş. Belki iyi yapmış ama orada hamaset yapıyor. Urfa’da derslik başına düşen öğrenci sayısının kaç olduğunu Başbakan biliyor mu merak ettik? Türkiye ortalaması ayrı bir şey ama Urfa’da kaç olduğunu Başbakan’ın açıklamasını bekliyorum” diye konuştu.

“CUMHURBAŞKANININ GENEL LİSELERİN KALKTIĞINDAN HABERİ YOK”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı’nın (TEOG) kaldırılacağına ilişkin açıklamasını ele alan Altay, “Cumhurbaşkanının genel liselerin kalktığından haberi yok. Türkiye’de genel lise kaldı mı? Bütün liselerin önüne bir Anadolu ibaresi eklediler. Onların düz dediği, bizim genel dediğimiz liselerin hepsi Anadolu Lisesi oldu. TEOG mutlaka kaldırılmalıdır. Biz bu geldiğinde de 2014’te çekincelerimizi, itirazlarımızı yaptık. Ama bunlar Amerika’yı yeniden keşfetmiş gibi bu uygulamayı getirdiler ve kendi getirdikleri uygulamayı şimdi kendileri sonlandıracaklar” açıklamasında bulundu.

“GİT AÇIK LİSE OKU DENİYOR”

Her velinin çocuğunu evine en yakın genel liseye göndermeye hakkı olduğunu söyleyen CHP’li Altay, “Sınava giremeyen, girmeyen, girer ya da girmez bu özgürlük öğrenci ve veliye tanınır, sınava girmeyen öğrenciler adrese dayalı sistem ile genel liseye yerleştirilir. Şimdi sistem ne? Sınava girmek zorundasınız, sonucunuza göre bir yere yerleştiniz yerleştiniz, yerleşmediniz git açık lise oku deniyor ailelere. Bugün Bağcılar’dan bir veli beni aradı, 'Çocuğum evde yatıyor' diyor. 'Bugün okullar açıldı, çocuğum gidecek okul bulamıyor' diyor. Böyle bir saçmalık, ucubelik olamaz” şeklinde konuştu.

“ATATÜRK İLE UĞRAŞMA YANARSIN”

Eğitim sisteminin bilimsellikten uzaklaştığına ve dogmatik bir yapıya kavuştuğuna dikkat çeken CHP’li Altay, “Eğitimli insanlardan korkan bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu nedenle AK Parti’nin eğitim politikaları, bilimsellikten okulları ve eğitim sistemini süratle ve hızla uzaklaştırarak dogmatik bir anlayışla, itaate dayalı bir anlayışla eğitim-öğretim yapılmakta. Ey AK Parti MEB müfredatından, ders kitaplarından Atatürk’ü kazısan bile bu milletin kalbinden ve gönlünden Atatürk’ü kazıyamazsın. Atatürk ile uğraşma, yanarsın. Senin seçmeninin yüzde doksanı da bizler kadar Atatürk’e sevgi duyar. Ders kitaplarından Atatürk’ü kaldırmak senin amacına da hizmet etmez” açıklamasında bulundu.

“BİR SİVİLİN BİR DAMLA KANINA TAHAMMÜLÜMÜZ YOK”

SİHA ile vurulan vatandaşların ardından sürdürülen tartışmalara değinen Altay, “Terörle mücadeleye evet ama hep söylediğimiz bir şey var demokrasi diyoruz. Hiçbir güvenlik kaygısı temel hak ve özgürlüklerin gasp edilmesine dayanak yapılmamalıdır. Nerede bir terörist varsa ezin, itirazım yok ama bir sivilin bir damla kanına tahammülümüz yok. Devlet ‘Terörle mücadele ediyorum ben birkaç sivil ölse ne olur canım’ diyemez. Bu çağda diyemez, hiçbir çağda da dememelidir” dedi.

“BU REFERANDUMUN SPONSORU AK PARTİ’DİR”

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) yapacağı bağımsızlık referandumu hakkında değerlendirmelerde bulunan CHP’li Altay, “Irak’ta gelinen süreç AK Parti’nin 10 yıllık bölge politikalarının sonucudur. Bu referandumun sponsoru da AK Parti’dir, Türkiye’dir. Irak’ta merkezi yönetim ile bölgesel yönetim arasında bir anlaşma var, petrol gelirlerinin nasıl taksim edileceği ortada. Türkiye, merkezi yönetimin uyarısına rağmen Barzani’den petrol alıp, parayı merkezi yönetim yerine Barzani’ye verdi mi, vermedi mi? Dolayısıyla Barzani’nin bu noktaya gelmesi AK Parti politikalarının sonucudur. Tepesine çökmekle tehdit ettiğiniz Barzani’yi AK Parti kurultayına niye, ne sıfatla çağırdınız? Seçim vardı size oy lazımdı öyle mi? Ayıp, Türkiye’nin geleceği üç beş oya terk edilemez. Bu siyasi ahlaksızlıktır” diye konuştu.

“BU AŞAĞILIĞIN, SAPKININ BİLAL ERDOĞAN'LA DA FOTOĞRAFININ OLDUĞU İDDİALARI VAR”

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un defin törenine yapılan saldırıya değinen Altay, “Bu Türkiye için bir utançtır, o mezara gömülen insanlıktır. Sayın İçişleri Bakanı mezara saldıran insanlığını kaybetmiş sapkın bir kişiyle fotoğraf çektiriyor. Bu eleştirilince de eleştirenlere 'aşağılık' ithamında bulunuyor. Sayın İçişleri Bakanı, aşağılık olan 78 yaşındaki bir kadının cenazesine saldıracak kadar aşağılık biriyle fotoğraf çektirmektir. İş bununla kalsa iyi. Bu aşağılığın, sapkının Bilal Erdoğan ile de fotoğrafının olduğu iddiaları var. Çalışma Bakanı ile bu aşağılığın fotoğraf çektirdiği iddiaları var. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Bu fotoğraftan şu anlaşılıyor Hatun Tuğluk’un mezarına saldıran yabancı değil, aileden biri. Bu konuda hükümetten samimi sağlıklı bir açıklama bekliyoruz” şeklinde konuştu.

“ADİL ÖKSÜZ İLE YAKIN BİRİSİNİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANI YAPMAK NEYİN NESİ”

Diyanet İşleri Başkanlığına atanan Ali Erbaş’ın Adil Öksüz’ün doktora tezi savunmasına jüri üyeliği yaptığını söyleyen Altay, “FETÖ’nün Kültürlerarası Diyalog Platformu’nda da yönetim kurulu üyesi olduğu ortaya çıktı. Bu gördüğümüz manzaradan insanın aklına şu geliyor, ‘Bak bu oldu bitti, 250 insanımız şehit oldu, ben aşağıdan biraz topladım ama sen gel benle uğraşma, ben de seninle uğraşmayayım’ mı demek istiyor? Bu Adil Öksüz 15 Temmuz kalkışmasının koordinatörü değil mi kardeşim? Adil Öksüz ile ilintili, yakın birisini Diyanet İşleri Başkanı yapmak neyin nesi?” diye konuştu.

“MECLİS’E 70 ODA YAPMAK ÇOK ZOR BİR İŞ DEĞİL”

16 Nisan referandumu ile milletvekili sayısının 600’e çıkarılması ile milletvekilleri için oda ihtiyacı olduğu ve vekillere 40 bin liralık ofis yardımı yapılacağı iddiasını ele alan Altay, “70 odaya ihtiyaç olabilir. Bu Meclis’e 70 oda yapmak çok zor bir iş değil. Milletvekillerini büyük bir bölümü burada bir kısmı dışarıda, doğru değil. Meclis Başkanlık Divanı’nın böyle bir kararı olduğunu da zannetmiyorum” dedi. Öte yandan CHP’li Altay, erken seçim iddiaları hakkında da, “2018’de Bir Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçiminin gerçekleşeceğini öngörüyorum” dedi.