Mustafa Tosun hakkında bir taciz iddiası daha

Bir kadın belediye çalışanı daha Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun hakkında taciz şikayetinde bulundu.

Geçtiğimiz gün CHP ve İzmir gündemine bomba gibi düşen Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun’un adının karıştığı taciz skandalı sıcaklığını korurken, bugün akşam saatlerinde Dikili Belediyesi’nde görevli bir başka kadın çalışan Başkan Tosun hakkında “taciz” iddiasıyla şikayetçi oldu.  

Dikili'de taciz skandalı (Ayrıntılar için tıklayın...)

3 yıldır Dikili Belediyesi bünyesinde taşeron işçi olarak çalışan 1993 doğumlu G.K. 17 Temmuz 2017 tarihinde Çandarlı’da bulunan belediyeye ait bir kafede görevi başındayken saat 22:30 sularında 1969 doğumlu Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun tarafından sözlü ve fiziki tacize uğradığını iddia ederek Dikili Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

17 Temmuz akşamı saat 22:30 sularında Çandarlı’da belediyeye ait kafede çalıştığı sırada Başkan Tosun’un yanına geldiğini ‘babacan’ bir tavırla kendisine sarıldığını, ardından eli ile yüzünü tutarak yukarı doğru kaldırıp dudaklarından öptüğünü söyledi.  

"ARKAYA GEL SENİNLE KONUŞACAKLARIMIZ VAR "

G.K, taciz iddiasını şu sözlerle anlattı: "Ben 3 yıldır Dikili Belediyesi bünyesinde bulunan İşletmeler ve İştirakler Müdürlüğü’nde taşeron işçi olarak çalışmaktayım. Çalıştığım süre boyunca amirlerimle yaşadığım sorunlar sebebiyle Çandarlı’da bulunan belediyeye ait bir kafede görevlendirildim. Burada görevlendirilmemden dolayı çok üzgündüm. 17 Temmuz 2017 tarihinde akşam saat 22:30 sularında aynı belediyede çalışan bir arkadaşımla sohbet ederken birden başkan geldi dedi. Bende Dikili’den Çandarlı’ya sürüldüğüm için başkana görünmemek amacıyla kafenin kasasının olduğu bölüme döndün. Kafede çalışan personellerde başkandan çekindiği için herkes görev yerine döndü. Kasa bölümünde herhangi bir müşteri ve personel olmadığı için tek başıma oturuyordum. Başkan bu sırada kapıdan içeri girerek benim yanıma doğru geldi.

“BENİ DUDAĞIMDAN ÖPTÜ”

Bana babacan bir tavırla sarılmaya çalıştı. Bende babam ile Başkan Tosun’un uzun yıllar arkadaş olduklarını bildiğim için herhangi bir kötü niyet sezmeden sarılmasına mani olmadım. Fakat sarıldıktan sonra yüzümü eliyle yukarı kaldırarak birden dudağımdan öptü. Öpmesi ile birlikte ben kendimi geriye doğru çektim. Tam bu sırada içeriye dışarıda bulunan müşterilerden birisi hesap ödemek için geldi. Müşteri hesabı öderken başkan yanımda bekliyordu. Müşteri gittikten sonra başkan bana “Dikili’de olanlardan haberin var mı?” diye sordu. Bende bir süredir Çandarlı’da çalıştığım için hiçbir olaydan haberim olmadığını söyledim. Bunun üzerine bana “O zaman arkaya gel seninle konuşacaklarımız var” dedi ve kafede bulunan pergolanın arkasına doğru gitti. Ardından başkan kafe sorumlusu olan M.T’ye seslenerek kafenin arka tarafında bulunan odanın anahtarını istedi. M.T’de anahtarın kendisinde olmadığını eğer acil bir durum varsa gidip alabileceğini söyledi.

“GÖĞSÜMÜ ELLEDİ”

Başkanda bunun üzerine “gerek yok” diyerek tekrar bana seslendi ve yanına çağırdı. Bende tedirgin bir şekilde yanına gittim. Paravanın arkasında olduğumuz için kimse yoktu. Yanına gittiğimde bir şey söylemeden sağ elini boynumun yanından atarak göğsümü elledi. Bunun üzerine ben kendimi geri çektim. Çektikten sonra başkan “Çabuk buranın anahtarını bul, bu kapıyı aç” dedi. Bende kendisine kapıyı açmaya yetkimin olmadığını söyledim ve ardından yüksek bir ses tonuyla “başkanım” dedim. Kendisi de bana “efendim başkanım” şeklinde cevap verdi. Dikili’de ne konuşulduğunu sorduğumda eliyle kemerini düzelterek “s…r et” dedi. Ardından tekrar bana tekrar kapının anahtarını bul dedi. Bende tamam diyerek olay yerinden kaçarak mutfağa gittim. Mutfakta M.T’yi gördüm. “Abi başkanı benim başımdan al. Arka tarafın anahtarı da varsa sakın verme” dedim. Bana ne olduğunu sorduğunda ise başkanın aşırı derecede alkollü olduğunu ve beni taciz ettiğini söyledim. Konuşmayı duyan diğer kafe çalışanı ne olduğunu sorduğunda ise olayın daha fazla büyümemesi ve rezillik çıkmaması için bana kızdığını ve bağırdığını söyledim. Birkaç dakika bekledikten sonra mutfaktan çıktım. Diğer bir çalışana başkanın nerede olduğunu sorduğumda yanında bulunanlarla gittiğini söyledi. Ardından yanıma gelen M.Ç. ve C.Ş. başkanın ne yaptığını sordu. Bende olayın sıcaklığıyla başımdan geçenleri anlattım.  

Saat 01:00 sularından belediyeye ait zabıta aracıyla Dikili’ye gitmek için aracın yanına gittim. Aracın sürücüsü D.C. isimli şahıs idi. Bende öndeki koltuğa oturdum. Arka koltukta F.Ş. oturuyordu. Dikili’ye doğru yola çıktık. Esentepe Mahallesi’nde başkanın aracını gördük. Biz durmadan devam ettik. Arkamızdan kendi aracıyla gelen bir arkadaşımız daha vardı. Telefon ile kendisini arayarak başkana bakmasını söyledik. Arkadaşın başkana bakıp bakmadığını bilmiyoruz. Ardından bu araçla evlerimize dağıldık”. Olayın ardından Belediye Başkan Yardımcısı Çiğdem Elibol’u da haberdar ettim. Adımın lekeleneceği ve Başkan Mustafa Tosun’un babamın yakın arkadaşı olduğu için şikâyet etmedim. Babamın düşeceği durumu göz önüne alarak içime sinmemesine rağmen bu güne kadar sustum. Hatta bu dönemde Manisa Celal Bayar Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalında depresyon ve travma teşhisi konuldu ve bir süre tedavi gördüm” dedi.

Bir süre sonra yaşadıklarını daha fazla sindiremeyeceğini anlayan G.K. şikayetçi olmak üzere savcılığa başvurduğunu söyledi.


(Kaynak: İzmir Serbest Fırka Gazetesi)