Yukarı
216243

Türk hekimden çığır açacak yöntem

20 Temmuz 2018 11:55

Malatya Turgut Özal Tıp Merkezi Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. İsmail Okan Yıldırım, tıp dünyasında çığır açacak bir yöntem keşfetti. Uzun süredir böbrek nakli sonrası hastalarda ortaya çıkan sorunları giderme konusunda çalışmalar yürüten Malatya Turgut Özal Tıp Merkezi Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. İsmail Okan Yıldırım, böbrek nakli sonrası oluşan ve böbrek kaybına neden olabilen lenfatik sıvı birikimlerini gidermede hastalara yeni bir yöntem uyguladı.

Dr. Yıldırım'ın uyguladığı bu yeni yöntemle böbrek nakli sonrası oluşan lenfatik kaçakların yüksek teknolojik cihazlar yardımıyla yerleri tespit ediliyor ve bu noktalara tam isabetli olarak iğne yardımı ile yapıştırıcı madde veriliyor. Böylece böbrek çevresinde oluşan lenf sıvılarının böbreğe verebileceği ciddi sorunlar engellenebiliyor. Üstelik bu yöntemle hastalar aynı gün içerisinde taburcu edilebiliyor.

Tıp dünyasında önemli bir sayfa açması beklenen yöntem geçtiğimiz gün sağlık dünyasının önde gelen yayın organlarından Transplantation’da yayınlandı. Dünyada ilk kez Malatya’da 13 hastaya uygulanan ve yüzde yüz başarı sağlanan yöntem tıp dünyasında heyecan oluştururken şimdi ulusal ve uluslararası birçok sağlık kuruluşu yöntemi kendi hastalarına da uygulayabilmek için Yıldırım’dan bilgi ve veri istiyor.

Yöntemi keşfeden Dr. İsmail Okan Yıldırım, böbrek nakli olan hastalarda öncelikle geleneksel tedavi yöntemlerini uyguladıklarını, tedaviye dirençli ve son çare olarak cerrahi tedavi seçeneği kalan hastalarda nefroloji, genel cerrahi ve girişimsel radyologlardan oluşan böbrek nakli konseyinde karar alınarak bu yöntemin uygulandığını belirtti.

Yıldırım, bu süreçte profesyonelce çalışan nefroloji ve genel cerrahi hocalarının ve özellikle işlemi beraber gerçekleştirdikleri Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kaya Saraç'ın varlığının kendisi için bir şans olduğunu kaydetti.

Böbrek nakli sonrası biriken bu lenf sıvısının çözümünde önemli bir sayfa açması beklenen bu yöntemin dünyaca ünlü Transplantation dergisinde yeni bir yöntem olarak yayınlandığı belirten Dr. Yıldırım, "Uyguladığımız teknikle alakalı hem ulusal hem de uluslararası alanda bizden yoğun bir şekilde görsel ve yazılı materyaller isteniyor. Biz de bu çalışmamızdaki materyalleri bilimsel ortamlarda görsel ve yazılı olarak paylaşıyoruz" dedi.

Dr. İsmail Okan Yıldırım yöntem hakkında bilgi vererek, “Lenfosel dediğimiz şeylerin çok ciddi anlamda böbreğe zarar verme gibi riskleri var. Bu tedaviler genellikle ya cerrahi ya da dışarıdan bir boru yardımıyla dışarı akıtma gibi yöntemlerle yapılmaktadır. Ama bizim bulduğumuz yeni bir yöntem ile lenf kanallarını görüntüleyerek bu kaçağın yerini tam olarak tespit ediyoruz ve merkezimizdeki yüksek teknolojik cihazlarla kaçağı tespit edilen odaklara milimetrik olarak bir iğne yardımıyla yapıştırıcı madde veriyoruz. Böylece bu lenfatik sıvı böbrek çevresinde toplanmıyor ve bu şekilde böbreğe muhtemel zararları da önlemiş oluyoruz. Bu tür hastalar genellikle bu işlemden hemen sonra taburcu olup evlerine gitmektedirler” ifadelerini kullandı.

Dünyada ilk kez Turgut Özal Tıp Merkezinde uygulanan bu yeni yöntemle 13 hastanın yüzde yüz başarılı bir şekilde tedavi edildiğini aktaran Yıldırım, ameliyata gerek duyulmadığını ve bu hastaların günü birlik tedavi olup aynı gün evlerine döndüğünü söyledi.

Yöntemin bulunmasında Dr. Yıldırım’a büyük katkı sağlayan ve destek veren İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde böbrek naklinden sorumlu cerrah olan Prof. Dr. Turgut Pişkin ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Böbrek yetmezliğine girmiş hastalardaki en ideal tedavi yöntemi böbrek nakli olmaktır. Ancak böbrek nakli sonrası hastalar bir takım sorunlarla karşılaşabilmektedirler ve bunların bir gurubu da hem hastanın hayatını tehlikeye sokabileceği gibi hem de organın kaybedilmesine sebep olabilmektedir. Bu karşılaşabileceğimiz önemli problemlerden birinin adı da lenfatik sıvı birikimi dediğimiz lenfosel oluşumudur. Lenfatik sıvı dediğimiz şey vücudumuzda doku aralıklarına kaçmış kan ve kan ürünleri gibi ya da işte bizim toplayıcı sistemimizin dışına taşmış tekrar dolaşım sistemine katılmasını sağlayan istasyonlar sayesinde vücut savunma sistemimizde görev alan bir yapımızdır. Böbrek naklinden sonra bu sıvılar eğer böbreğin etrafında birikir ve böbreğe baskı yaparsa bunların tedavi edilmesi gerekir. Tedavi de de ameliyat dışı yöntemler ve ameliyat yöntemleri vardır. Ameliyat dışı yöntemler sıvının boşaltılması ve buna yönelik bir takım işlemlerin yapılmasıdır. Eğer bunda başarılı olunmazsa da hastanın tekraren ameliyatlar ve bunlara bağlı yaşanılabilecek bir takım problemler nedeniyle hayatının riske girebileceği bir süreç başlar ve bu hastaların önemli bir kısmında görülebilecek bir problemdir. Okan Hoca ve ekibinin hastalara uyguladığı bu yöntem ile ameliyata gerek kalmaksızın bu sıvı kalıcı bir şekilde kesiliyor ve iyileştiriyor. Yöntem hastaların gereksiz yere ameliyat olmalarını önleyen ve hastaların hayati tehlikesini de ortadan kaldırabilen ve organlarıyla beraber sağlıklı ve uzun bir ömür yaşamalarını sağlayan oldukça güzel ve mükemmel bir tedavi yöntemidir” diye konuştu.

İHA



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

DSÖ, bir sonraki salgının ne olacağını açıkladı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge, İstanbul'a gerçekleştirdiği 5 günlük ziyaret kapsamında Türkiye'nin COVID-19 salgınıyla mücadelesi, sağlık sistemi, DSÖ ile iş...

Stresi yenmenin en kolay yolu

Bir uzman, stresi yenmenin sırrının dışarı çıkmak kadar basit olabileceğini söyledi. ABD merkezli çocuk doktoru Dr. Vanessa Slots, yaptığı açıklamada, "Açık havada olmanın bizim için pek ...


Alzheimer’ı erken yakalayın

Alzheimer genellikle ileri yaşlarda görülen bir bunama türü olarak biliniyor. Oysa hastalığın yıllar öncesinden belirti vermeye başladığını belirten Prof. Dr. Uludüz, ‘’Bu nedenle Alzheim...

Bilimsel araştırma: D vitamini kansere karşı koruma sağlıyor

Yapılan bir çalışmada, D vitamini açısından zengin bir diyetle beslenen farelerin, deneysel olarak nakledilen kanserlere karşı daha güçlü bir bağışıklık direncine sahip olduğu ve D vitami...


'Kalp krizlerinin nedeni aşılar değil, hava kirliliği'

Türk Toraks Derneği son yıllarda artan genç yaşta kalp krizi vakalarının sanıldığı gibi aşılar değil, hava kirliliğinin vücutta yol açtığı zararlar nedeniyle gerçekleştiğini kaydetti. Tür...

Kızamığa karşı önlem alın

Türkiye’nin Avrupa’da kızamık vakalarının en çok görüldüğü ilk 10 ülke arasında olduğuna dikkat çeken Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Emine Manolya Kara, ‘’Hızlı bulaşan bu ...


Kadınlar soğuğa erkeklerden daha dayanıklı

Yapılan bir araştırma, erkeklerin soğuğa daha dayanıksız olduğunu ortaya çıkardı. ABD'nin Maryland eyaletindeki Bethesda kentindeki Ulusal Sağlık Enstitüsü'nde görevli bilim insanları kad...

Soğuk algınlığı mı yoksa saman nezlesi mi?

Tahriş olmuş gözler, burun akıntısı ve hapşırıklar çoğu zaman soğuk algınlığı olarak nitelendirilse de aslında saman nezlesinin belirtisi olabilir. Bir uzman ikisini nasıl ayırt edebilece...


Horlama ne zaman tehlikelidir?

Her gece horluyorsanız, gün içinde de kendinizi uykulu ve yorgun hissediyorsanız, nedeni “uyku apnesi” olabilir. Genellikle erkeklerde görülen bu durumun sanıldığı kadar masum olmadığını ...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Kahtalı Mıçe'yi kızdıran haber

Ünlü sanatçı gırtlak kanseri tedavisi gördüğü ve ekonomik sıkıntılar yaşadığı yönünde çıkan haberler üzerine bir açıklama yaptı: Sevgili dostlarım, gırtlak kanseri olduğuma ve ekonomik du...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

DSÖ, bir sonraki salgının ne olacağını açıkladı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge, İstanbul'a gerçekleştirdiği 5 günlük ziyaret kapsamında Türkiye'nin COVID-19 salgınıyla mücadelesi, sağlık sistemi, DSÖ ile iş birliği ve gelecekteki salgınlar hakkında geniş kapsamlı bir değerlendirme yaptı.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR