İzmir Barosu: Barışçıl eylemlere yapılan müdahale kabul edilemez"

İşçilere yönelik polis saldırısına ilişkin açıklama yapan İzmir Barosu, "Barışçıl protesto gösteriler olduğunda takınılan tavır esasında ülkenin yaşadığı hukuk travmasının tezahürüdür" dedi

 İzmir Barosu, İzmir’deki işçilere yönelik polis saldırısına ilişkin bir açıklama yayımladı. “Hakları için mücadele eden işçilerin barışçıl eylemlerine şiddetle karşılık verilmesi asla kabul edilemez” açıklamada, “Son günlerde basında konu olan cinsel istismar, cinayet ve gasp benzeri örneklerin müsebbibleri hakkında yıllarca eylemsiz kalan güvenlik güçlerinin konu barışçıl protesto gösterileri olduğunda takındığı tavır esasında ülkenin yaşadığı hukuk travmasının tezahürüdür” denildi.

Açıklamada, barışçıl gösterilerde sıklıkla yapılan sert müdahalelerin ne iş barışına ne de toplumsal huzura herhangi bir katkı sağlamayacağı ifade edildi.

İzmir Barosu’ndan yapılan açıklamanın tamamı şöyle:

Bugün sabah saatlerinde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde örgütlü Devrimci İşçi Sendikaları’na bağlı Genel İş üyesi işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sırasında sendikanın yetkisine belediye tarafından yapılan itirazı protesto etmek için Konak’ta basın açıklaması yapmak isterlerken kendilerine polis tarafından müdahale edilmiştir. Söz konusu olayda biber gazı ve jop kullanıldığı, çok sayıda işçinin gözaltına alındığı bilgisi baromuza iletilmiştir.

Olayın haber alınmasından sonra baro İnsan Hakları Merkezimiz ile İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Komisyonumuz konu hakkında bilgilendirilerek sürece müdahil olunmuştur. Polis müdahalesinin hemen ardından İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel, Baro Başkan Yardımcısı Av. Özgür Yılmazer ve İnsan Haklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ali Deman Güler İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde toplanan işçilere destek vermek için olay yerine gitmiş ve sendika başkanları ve diğer yetkililer ile görüşmelerde bulunmuşlardır.

Toplu sözleşme ve sendika hakkı gerek anayasamız, gerek iç mevzuatımız ve gerekse tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelerle korunan temel bir insan hakkıdır. Hakları için mücadele eden işçilerin barışçıl eylemlerine şiddetle karşılık verilmesi asla kabul edilemez. Son günlerde basında konu olan cinsel istismar, cinayet ve gasp benzeri örneklerin müsebbibleri hakkında yıllarca eylemsiz kalan güvenlik güçlerinin konu barışçıl protesto gösterileri olduğunda takındığı tavır esasında ülkenin yaşadığı hukuk travmasının tezahürüdür. Barışçıl gösterilere sıklıkla yapılan sert müdahaleler ne iş barışına ne de toplumsal huzura herhangi bir katkı sağlamaz, ülke demokrasisini ileri taşımaz.

Bu nedenle, bugünkü olaylarda gözaltına alınan ve darp edilen tüm yurttaşlarımıza geçmiş olsun diyor, kamu görevini yapmakta olan güvenlik kuvvetlerine barışçıl toplantılara müdahale etmemesi ve yurttaşların temel hak ve özgürlüklerine azami saygıyı göstermesi gereğini bir kez daha hatırlatıyoruz. İzmir Barosu bundan önce olduğu gibi söz konusu olaydan sonra da yurttaşların temel hak ve özgürlüklerinin korunmasında üstüne düşen sorumluluğu layıkınca yerine getirmeye devam edecektir. Tüm kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.”