Sıra Yine İzmir’e Geldi

İstanbul’a ailelerini bırakıp giden işçiler, Kampana Deri’de işten atıldıktan sonra Savranoğlu Deri’de üretimin yeniden başlayacağı duyumu nedeniyle İzmir’e döndüler. İşçileri Türk-İş’e bağlı 10 muhalif sendikanın oluşturduğu Sendikal Güç Birliği Platformu (SGBP) karşıladı.

Karşılamaya işçilerin aileleri ve çocukları da katılırken Türk-İş Ege Bölge Başkan Yardımcısı Tuncay Kireçkaya, yaptığı konuşmada, işvereninin sendikasız işçi çalıştırmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Deri-İş Teşkilatlandırma Sekreteri Hasan Uluşan ise şunları söyledi: “Sürecin çetin olduğunu biliyoruz. İşveren sadece sendikaya karşı tutumundan dolayı işçileri İstanbul’a sürgün etti. Türk-İş ve bağlı sendikalar, demokratik kitle örgütleri size sahip çıkacağız. Savranoğlu işçileri örnek bir mücadele vererek herkese doğru yolu gösteriyor. Arkadaşlarımız Türk demeden Kürt demeden, Alevi, Sünni demeden orada direniş gösterdiler” dedi.

Deri-İş İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz ise işçilere yapılan tüm haksızlıkların hesabını soracaklarını belirterek, “Bundan sonra sesimizi her yerde duyuracağız. Bunların hesabını soracağız. İşveren fabrika ruhsatı almayarak bir fabrika daha açtı, yine buraya temizlik işçisi alıp sigortasız bir şekilde çalıştırmakta, içerideki işçilerle dışarıdakileri karşı karşıya getirmeye çalışmaktadır. Yapılan tüm hukuksuzlukları bozacağız. Yaşanan haksızlıkların hesabını sormak bizim için onur meselesi olmuştur” dedi.

DUYGULU ANLAR

İşçiler ile ailelerinin buluşması ise duygulu anlara sahne oldu. Yaklaşık üç haftadır eşlerinden ayrı kalan kadınlar, çocuklarından ayrı kalan anneler, babalar ile babalarından ayrı kalan çocuklar merak içinde, işçiler gelmeden saatler evvel alana gelerek beklemeye başladılar. İki çocuğu ve kayınvalidesi ile eşi Şerife Danacı’yı karşılamaya gelen Mustafa Danacı şunları söyledi: “Burada çocuklar üzgündü tabi, hepimiz zorluk çektik. Çocuklar sürekli annelerinin ne zaman geleceğini soruyordu. Özellikle küçük kızım çok ağladı, çok zorluk çekti. Ben orada, eşimin yanında 10 gün kaldım. Onları yerleştirdik evlerine ama maalesef işte, geçen Perşembe günü çıkışları verildi sabah. Yanımıza geldikleri için sevinçliyiz ama işten çıkarıldıkları için üzüldük. Bir şekilde bu sendika o fabrikaya girecek ya da o Savranoğlu kapanacak.” Şerife Danacı’nın annesi ise çok sıkıntı çektiklerini belirterek, “Ben çocuklara baktım hep, kızım oralarda sefil oldu. Çocuklar her zaman ağladı, geceleri uyumadılar. Çok sıkıntı çektik ama böyle olacağını hiç bilmedik. Haksız yere çıkardılar, kızım oraya gitti çalışacak diye, çalışamadılar, dışarıda yatmışlar, bu yapılanları hak etmiyoruz” dedi.

ÇOCUKLARIMIZA YAPILAN ZULÜMDÜR

İşçilerden Tarkan’ın eşi Serpil de kayınvalidesi ve çocuklarıyla acı ve sıkıntı içinde sabırla beklediklerini söyleyerek çocukların dayanamadığını, kavuştuklarına sevindiklerini belirtiyor. Her zaman eşinin yanında olduğunu ve desteklediğini söylediği sırada annesi çocukları göstererek “Acaba işveren kafasını yastığına koyduğu zaman rahatça uyuyabiliyor mu, rahatça yemek yiyebiliyor mu? Bu insanları hiç düşünüyor mu, geçimi neyle karşılanıyor? Ben odun, kömür bile alamadım, Ekim ayındayız havalar soğudu. Eşlerimizin sırtından milyonlarca lira para kazandı, daha da kazanıyordu, neden böyle yaptı, suçları neydi? Torunum anaokulunda yazı yazarak, ‘Galiba benim babam öldü, artık hiç gelmiyor’ demiş. Çocuklara bu yapılır mı? Yalnız bizim çocuklarımız değil bütün bebeler aynı durumda. Onlar bu zulmü hak edecek ne yaptı” diye soruyor.

AÇLIKTAN ÖLMEYİZ

İzmir’e gelen işçiler, “Açlıktan ölmeyiz, biz bu yoldan dönmeyiz”, “Ya sendika girecek ya kepenkler inecek” diyerek kararlılıklarını gösterirken ailelerine kavuşmalarında duygusal anlar da yaşandı. “İşçiler sürgünde, anayasal hak nerede” diyen İzmir’e gelen işçilerden Cüneyt, “Kavgamız bitmedi, daha yeni başlıyor. Yarından itibaren, bütün arkadaşlarımızla beraber çadırımızda olacağız. Bundan sonra bizler tek yumruğuz, tek bilek olarak kalacağız ve yıkılmayacağız” diye konuştu. Sevim Özcan ise, “Onurumuzla gittik onurumuzla geldik. Bu hiç kimseye kalmayacak, yarın herkesle görüşeceğiz. Fabrikanın önüne gideceğiz, haksız yere işten atıldık. Bunun hesabı tek tek sorulacak istediği kadar fabrikanın adını değiştirsin” dedi. (İzmir/EVRENSEL)