Yukarı
12

Mehmet Atak

Devlet kuşu!

28 Mayıs, 2018

   7 Temmuz 2002

   İktidarda üçlü koalisyon vardır: DSP, ANAP ve MHP. DSP lideri Bülent Ecevit başbakanlığında kurulmuş olan işbaşındaki 57. hükümette, MHP lideri Devlet Bahçeli ve ANAP lideri Mesut Yılmaz da Başbakan Yardımcısıdırlar. Muhalefette ise Fazilet Partisi vardır.

   Başbakan yardımcısı Devlet Bahçeli, yaptığı basın toplantısında 3 Kasım 2002 tarihinde erken seçim yapılmasını ister ve mevcut hükümeti yıkmakla tehdit eder.

   Refah Partisi’nin kapatılmasından sonra Milli görüş hareketinden kopan aralarında Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Arınç ve Abdüllatif Şener gibi isimlerin bulunduğu siyasetçiler ise 1 Ağustos 2001 tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisi’ni kurmuşlardır.

   3 Kasım’da yapılan seçimi, oyların yüzde 34’ünü alan AK Parti kazandı. CHP yüzde 19 oy ile meclise girdi. DYP, MHP, Genç Parti, DEHAP, ANAP ve DSP yüzde 10 barajını geçemedikleri için meclis dışı kaldı.

   16 yıllık iktidar serüveni bu seçimlerle başlayan AK Parti, yüzde 34’lük oyla TBMM’deki 550 sandalyeden 363’ünü kazandı. CHP de koltukların 178’ini kazanmıştı. Meclise giren partilerin oy oranı toplamı yüzde 53 civarıydı. AKP yüzde 34 ile meclisin yüzde 65’ini ele geçiriyordu. Seçmen tercihinin yaklaşık yüzde 47’si mecliste temsil edilemeyecekti. Demokrasi ve Adalet diyen AKP’nin umurunda bile değildi.

   Böylece hükümet düşmüş, Milliyetçiler meclis dışında kalmış ve birilerinin başına “devlet kuşu” konmuştu.

*     *     *

    08 Mayıs 2014

   11. Cumhurbaşkanı A. Gül’ün görev süresi Ağustos 2014’de bitecek ve Anayasa gereği yeni  Cumhurbaşkanı ilk defa halk tarafından seçilecekti.

   Devlet Bahçeli; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı iddiaları üzerine, “Sayın Başbakan fazla sulanma, fazla şartlanma, fazla havaya girme, hem vallahi hem billahi senden cumhurbaşkanı olmaz, bu makam sana uymaz” tepkisini göstererek Erdoğan’ı desteklemediğini açıklar.

   Bahçeli, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili çatı aday konusunu gündeme taşır. O günleri, Bahçeli’nin küçük not kağıtlarına çizdiği üçgenler ve çatı adayın alacağını öngördüğü yüzde 65-70 oy hesabından hatırlıyoruz.

   Devlet Bahçeli Çatı Adayı tespit için yoğun görüşmeler yapar. Bu kapsamda 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Cem Vakfı Başkanı, Kürt ve Alevi kesimin temsilcileriyle ile görüşür.

   Ayrıca; Saadet Partisi’ni,  Büyük Birlik Partisi’ni ve Demokrat Parti’yi ziyaret eden Bahçeli, son olarak CHP ile bir araya gelir. Bahçeli’nin ziyaret programında ülkeye ihanet ettiklerine inandığı HDP ve AKP yoktur.

*     *     *

   31 Mayıs 2014

   Henüz çatı adayı tespit edememiş olan Bahçeli, en azından kimin Cumhurbaşkanı olmayacağını açıklayarak yüreğimize su serpmiştir:

   "Şuna da inanıyorum ki, 12.Cumhurbaşkanı, Recep Tayyip Erdoğan dışında bir isim olacak ve Türk milleti bu defa yalana, istismara, riyakârlığa, hayal tacirliğine sonuna kadar kapalı ve mesafeli duracaktır."

    16 Haziran 2014

   Tüm bu görüşmeler ve temaslar sonucu Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli, tüm milleti kucaklayacak! “ortak çatı adayı”nı açıklarlar:

    Ekmeleddin İhsanoğlu.

   Toplantıda bir gazetecinin 'Çatı adayı konusunda uzlaştınız mı?' sorusunu, MHP Lideri Devlet Bahçeli; "Artık bunun çatısı penceresi kalmadı" diye yanıtlaması Cumhuriyet tarihimizin unutulmazları arasındadır.

    10 Ağustos 2014

   Gerçekten çatısı penceresi kalmadığı yapılan seçimde ortaya çıkacaktır: Recep Tayyip Erdoğan yüzde 51.79 oy oranı ile daha ilk turda 12. Cumhurbaşkanı olur.

   Çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu ise yüzde 38.44 oy alır. Belki de asıl dikkat çekici sonucu Selahattin Demirtaş elde eder. Demirtaş'ın oy oranı 9.76’dır.

   Böylece çatı çökmüş, birinin başına devlet kuşu konmuş ve Recep Tayyip Erdoğan 12. Cumhurbaşkanı seçilmiştir.

*     *     *

   Sonraki günlerde Cumhurbaşkanlığı, Erdoğan’a bir türlü yetmez. Belediye Başkanlarını, Bakanları hatta Başbakanları değiştirir ama yine de bir şeyler eksiktir. Muhtarları toplar, sarayda çift kale maç yaptırır, desteklenmesi gereken futbol takımını söyler, muhalefete laf atar, Afrin’e girer, İbo’ya türkü çığırttırır ama yeterince tatmin olmaz. Sonunda eksikliğin ne olduğu bulunur: Acilen Başkanlık sistemine geçilmelidir yoksa can sıkıntısı pardon, devletin beka sorunu vardır.

   Sayın Erdoğan bunu nasıl yapacağını kara kara düşünmektedir. Çünkü Meclis çoğunluğu Anayasa değişikliği için yetmemektedir. Evet, Başkanlık yetkilerini kullanıyordur ama yasal değildir. Bu durum yasalara her zaman çok saygılı! olan Erdoğan’ı çok üzmektedir.

   Devlet Bahçeli birden bire “getirin anayasa değişikliklerini, geçelim Başkanlık sistemine” der. Anayasa apar topar değişir, dünyada örneği olmayan yeni sistemin adı “PCH-S”dir. Yani; Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi.

   Sayın Erdoğan bile bu sisteme hemen geçilemeyeceğini gördüğü için Anayasa’ya bu geçişin 03 Kasım 2019’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi ile olacağını yazdırır.

   Ama Sayın Bahçeli buna izin verir mi? Havaya bir tokat atar ve “Neyi bekliyoruz kardeşim?” der, “2019’a kadar beklemeyelim, yüreğiniz yeterse 26 Ağustos 2018’de erken seçim yapalım.” Bahçeli bu arada kendisinin ve partisinin baraj sorunu yaşamadan meclise girişini ‘ittifak yasaları’ ile garantiye alır.

   Devlet Bey, 12. Cumhurbaşkanlığına layık görmediği Erdoğan’ı, partisinin 13. Cumhurbaşkanı (veya I. Başkan) adayı olduğunu açıklar. Artık yeni düşmanları CHP ve İYİ Parti’dir, ülkemizin beka sorunu vardır ve bir an önce seçime gidilmelidir. Erdoğan dışında aday olacaklar haindirler. Bahçelerine helikopterle inilip Gül bahçeleri dağıtılmalıdır.

   Erdoğan’ın istediği bir gözdür, Allah Bahçeli’yi vermiştir. İki lider yirmi dakika süren çok uzun müzakereler sonunda 24 Haziran’da erken seçim kararı alırlar. İYİ Parti’nin seçime giremeyeceği hesaplanmıştır. HDP Genel Başkanı zaten tutukludur, Kılıçdaroğlu alevidir ve zaten Erdoğan için kolay lokmadır…

   Derken, hesaplar bir şekilde bozulur. İYİ Parti ve Meral Akşener seçime girmektedir, Muharrem İnce diye defosu olamayan biri çıkmıştır, hapiste olmasına rağmen Demirtaş’ın popülaritesinde azalma yoktur ve Temel Bey AKP tabanının aklını karıştırmaktadır.

   Görüldüğü gibi, ‘devlet kuşu’ 2002’den beri pislemeye çalıştığı kafaya hep şans getirdi. Aynı kuş şimdilerde Beştepe’de yuva yapıp başkalarının kafasına pislemeye çalışıyor, kime şans getirecek acaba?

   Biz de, sizler gibi bu masalın sonunu merak edenlerdeniz. Bakalım kim murada erecek, kim kerevetine çıkacak, kim kurbağayı öpecek?

   TAMAM, GERÇEKTEN SIKILDIK!



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Yusuf Güney: Kenan Işık astral seyahatte

Güney, 2014 yılında geçirdiği rahatsızlık nedeniyle yıllardır bitkisel hayatta yaşam mücadelesi veren Kenan Işık’ın astral seyahatte olduğunu ve dünyaya dönmek istemediğini söyledi: “Bir ...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Sıcak geçen ilkbahar kabusu erken getirdi

Hava sıcaklığının mevsim normalleri üzerinde seyretmesinden dolayı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığını bulaştıran keneler doğada erken görülmeye başladı. Uzmanlar keneler konusunda vatandaşı dikkatli olmaya çağırdı...

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR