Yukarı
27

Sabahattin İzcioğlu

İnsana, İnsanlığa Dair...

24 Eylül, 2016

Sözde insanlık uygarlık çağında, bilim teknoloji çağında. Ama hala akılı başında yazarlar, çizerler, sanatçılar, edebiyatçılar, tiyatrocular, medya insanlığın dramlarından, acılarından, adaletsiz ölümlerden, göçlerden yani insanlıktan, insan olmaktan, insanı değerlerden söz etmekte. Bunlar bu durumdan keyif aldıklarından, zevk aldıklarından, kendilerini tatmin etme dürtülerinden olduğunu hiç zannetmiyorum. Ortada dram, yoksulluk, göç, açlık , doğal afetler var, ölüm var her şeyden önemlisi de savaş var. Ve de bu durumdan etkilenen üç beş kişi değil, üç beş bin kişi değil, milyonlar hatta milyarlarca insan. Oysa hiçbir yanı keşfedilmemiş koskoca evren dururken insanlığın gündemi bu mu olmalı?

Bu durumu kim yaratıyor? İnsana acı çektiren nedir? İnsanlığın celladı kim? Doğa mı? Doğal afetler mi? Tüm bu olanlar kader mi? insanlık tarihi gösteriyor ki bu acıların, bu dramların, bu ölümlerin tek yaratıcısı yine biz insanlarız. Doğa her kaynağı insanlığa sağlamış, her olanağı sunmuş, insanlık çok doğal ve insanı olan korku duygusunu örneğin ateşten korkuyu suyla söndürmeyi öğrenerek yenmiş. Yeni buluşlarla, yaratıcılıkla uygarlıklar, imparatorluklar kurmuş icatlar buldukça yeni uygarlıklar kurmuş. Her ne kadar bu uygarlıklarda insanlar birbirinin üzerine hakimiyet kursa da süreçte bir doğallık vardı, eşitlerin kavgası vardı. Ama bir taraf cahilleştikçe, ya da kendini çok bilmiş zannettikçe imparatorluklar batmış, uygarlıklar yıkılmış. Hem kendi insanına hem de dünya insanlığına acılar çektirmiş, savaşlar çıkararak ölümler olmuş, açlıklar, yoksulluklar, göçler olmuş. Yani insanlığa acı çektiren doğa değildir, kader değildir. Demek ki bir kere insan sadece kendinden sorumlu olmamalı, bütün insanlıktan sorumlu olmalıdır. İnsanlar yaptıkları iyi, kötü, doğru, yanlış seçimle bütün insanlığı bağlıyor. Nasıl ki yaratıcı fikirler, buluşlar, keşifler, tüm insanlık adına hayırlı oluyor ve kullanılıyor ise tüm kötülüklerde, savaşlar da insanlık adına vahşet, acı, keder olmakta, hazin sonuçlar doğurmakta. Dünya o kadar küçük ve tehlikede ki, bir muktedirin veya bir liderin, bir aklı evvelin nükleer bomba atması, savaş çıkarması dünyanın sonu demektir.

Her ne kadar 21'nci yüzyılda çağdaşlıktan bahsedilse de, ‘’Tek başına insan olunmadan çağdaş bir toplum olunamıyor.’’ Nasıl insan olunur? Bunun yolu da, doğa kaynaklarını, aklını, fikrini, bilgisini, gücünü tüm insanlık adına adaletli, ayırımsız, eşit, doğru, düzgün, verimli kullanmaktan geçer. Bunu öğrenmenin yolu da insan davranışlarını öğretmekten, öğrenmekten ziyade insanlığı öğretmek, öğrenmek, farklı insanların bilgilerini, farklı kültürlerini, analitik düşünceyle sentezlemesinden geçer. Bu nedenle dünya insanlığını değiştirmek isteyenlerin önce kendilerinin değişmesi gerekir, insanların savaş mantığından, tekçilik mantığından çıkması gerekir. İnsan olmanın koşulu kendi başına organik olarak ayakta kalmak, yemek içmek değildir. En azından kendi neslinin devamı için onlara güzel, yaşanası bir dünya bırakmaktır. Hiç kimse, hiçbir halk, hiçbir ülke sorumluluğu, yanlışları, başkalarında aramasın insanlığın önünde ki tek öncelikle engel kendimiziz. Bunu kabul ettik mi arkası gelir zaten.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Tuvana Türkay hastanelik oldu

Oyuncu Tuvana Türkay hastane odasından fotoğraf paylaşarak takipçilerini sağlıkları konusunda uyardı. 'Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi' adlı dizide oynayan Tuvana Türkay hastaneye kaldırıl...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Bilimsel araştırma: Aspirinin kolon kanserini nasıl önlediği belirlendi

Her gün aspirin kullanmanın kolon kanserini önlediği biliniyor ancak nedeni şu ana kadar belirsizdi. Yeni bir çalışma, artık aspirinin kolon kanserine karşı nasıl etki ettiğinin anlaşıldığını ortaya koyuyor. Cancer dergisinde 22 Nisan'da yayınlanan bulgulara göre, aspirinin vücudun kanser hücrelerine karşı bağışıklık tepkisini artırdığı görülüyor.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR